Kelimeler arşivinde; içinde "bo" olan 3 harfli toplam 17 tane kelime bulunmaktadır. İçerisinde bo bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Bunun yanında sonu bo ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında bo olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan sözcüklerin linklerini kullanabilirsiniz.
BOY
Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık. "Özlü, güzel sözler söyledi" anlamında kullanılan boy boyladı, soy soyladı özlü sözünde geçen bir söz. Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan. Bir yüzeyde, en sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, en, genişlik karşıtı. Kumaş için ölçü. Uzunluk.
BOZ
Açık toprak rengi. Kül rengi, gri. Açılmamış, sürülmemiş (toprak). Bu renklerde olan.
BOD
Biyolojik oksijen ihtiyacı.
BOP
Poker oyununda, oyuna girmek için ortaya konması gereken en az miktar. İskambil oyunlarında ortadaki miktar kadar oyuna katıldığını belirten bir söz.
BOA
Boa yılanı. Kadınların boyunlarına aldıkları yılan biçiminde dar ve uzun kürk, boyun kürkü.
BOM
İskambil kâğıdıyla oynanan bir tür oyun.
BOR
İşlenmemiş, taşlık, sert, ekilmemiş (toprak), borak. Atom numarası 5, atom ağırlığı 10,8, yoğunluğu 2,45 olan, tabiatta bor asidi veya boratlar durumunda bulunan basit element (simgesi B). Niğde iline bağlı ilçelerden biri.
BOS
Boy: Boslarını dorguldurlardı. (Boy) pos - boy bos: boy pos. Beyin omurilik sıvısı.
BON
Unutkan, bunak, sarhoş. Ev. Bugün, karşılığı boon, buun. bugün.
BOH
Soğanın ince, yeşil kısmı. Dışkı.
BOŞ
İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı. Yapılacak işi olmayan, işsiz. Anlamsız. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal. Bilgisiz. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde. Bir işe yaramayan, yararsız. Kullanıldıktan sonra içinde bir şey bulunmayan, kirli (bardak, çanak vb.).
BOL
İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı. Nicelik bakımından olağandan veya alışılandan çok, kıt karşıtı. Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki.
İBO
Kırağı.
BOT
Küçük gemi. Ağaç, plastik veya kauçuktan yapılmış küçük sandal. Uzun konçlu, kapalı ayakkabı.
OBO
Şaşma ünlemi.
ABO
Şaşma ve korku ünlemi. Sıkıntı, usanç, bıkkınlık ünlemi. Abla, büyük kız kardeş. Anne. Yenge. Amca. Korku, kuşku, coşku bildiren ünlem.
BOK
Dışkı. Güç durum. Hor görülen, tiksinilen.