Kelimeler arşivinde; içinde "aylama" olan, toplam 43 tane kelime bulunuyor. İçerisinde aylama bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu aylama ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında aylama olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
YAYLAMARANDASI
DOMBAYLAMAK, KONGAYLAMAK, MAKTAYLAMAK, MAYMAYLAMAH, ONAYLAMALIK
GOLAYLAMAK, DOLAYLAMAK, HAYLAMAMAK, KOLAYLAMAK, ONAYLAMAMA, KALAYLAMAK
ONAYLAMAK, KOLAYLAMA, KALAYLAMA, EMAYLAMAK, HAYLAMALI, DOLAYLAMA, HALAYLAMA
SAYLAMAH, OLAYLAMA, UCAYLAMA, KAYLAMAK, HAYLAMAZ, UZAYLAMA, CAYLAMAK, EMAYLAMA, BAYLAMAK, HAYLAMAK, YAYLAMAK, ONAYLAMA, TAYLAMAK, GAYLAMAK, SAYLAMAK, PAYLAMAK
TAYLAMA, AYLAMAK, PAYLAMA, SAYLAMA, YAYLAMA, BAYLAMA, HAYLAMA
AYLAMA
AYLAMA
Aylamak işi.
KOLAYLAMAK
Bir işi bitirmek üzere olmak, bir işin sonuna yaklaşmak. Önemsiz görmek, küçük görmek. Kolaylık göstermek. Kolayını bulmak, fırsat düşürmek. Hazırlamak, alıştırmak.
ONAYLAMAK
Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek, tasdiklemek. Denetlemek, doğrulamak.
ONAYLAMALIK
Bir görevin, bir hizmetin, bir işlemin isteğe uygun olarak yapılmış ve bitirilmiş olduğunu gösteren belge.
KALAYLAMA
Kalaylamak işi.
KALAYLAMAK
Oksitlenmeden korumak için bir metal parçasını veya kabı kalay tabakası ile kaplamak. Sövmek. Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak.
YAYLAMARANDASI
Çadır.
HAYLAMAMAK
Aldırış etmemek, hafif görmek, önem vermemek (olumsuz şeklinde kullanılır): O kadar ağır işin hiç birini haylamaz. Zor bir işi başaramamak: İşler çok ağır hiç birini haylamaz.
MAKTAYLAMAK
Övmek.
KONGAYLAMAK
Çok ihtiyarlamak.
DOMBAYLAMAK
Su kabını ağıza dikerek su içmek.
MAYMAYLAMAH
İnek çağırmak.
KOLAYLAMA
Kolaylamak işi.
GOLAYLAMAK
Kolaylamak.
DOLAYLAMAK
Bir şeyin, bir yerin çevresinde dolaşmak. Bir şeyin etrafını çevirmek.
ONAYLAMAMA
Tutumu ölçülen bireyin bir ölçek sınarını olumsuzlaması ya da sınarda dile getirilen görüşe katılmaması.
Bu bölümde tanımı içerisinde AYLAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AZAR
Paylama.
KABUL
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma. Akseptans. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama. Bir yere alınma. Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
GEÇERLEMEK
Geçerliğini sağlamak, onaylamak, konfirme etmek.
İTAP
Paylama, azarlama.
AZARLAMAK
Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek.
İCAZET
İzin. Diploma. Onay, onaylama.
AZARLAMA
Azarlamak işi, paylama.
BEĞENMEK
İyi ya da güzel bulmak. Onaylamak, kabul etmek, tasvip etmek. Benzerleri arasından birini seçip ayırmak.
AHFEŞ
"Söylenen sözü anlamadan kafa sallayarak onaylamak" anlamında Ahfeş'in keçisi gibi başını sallamak deyiminde geçen bir söz.
HAŞLAMAK
Bir şeyi kaynar suya daldırmak. Kaynar sıvı bir şeyi yakmak. Sertçe paylamak, azarlamak. Suda kaynatarak pişirmek. Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek. Dalamak. Don, kırağı bitkilere zarar vermek. Sızı vermek, acı vermek.
AMENNA
"Öyledir, doğru, diyecek yok, inandık" anlamlarında bir onaylama sözü.
KALAYLANMAK
Kalaylanma işi yapılmak veya kalaylama işine konu olmak.
AĞIZLAMAK
Bir boğazın veya bir limanın ağzını ortalamak. Bir işi kolaylamak. Bir parçayı yuvasına geçirmek için önce yuvanın ağzını ayarlamak.
EVET
"Öyledir" anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he. Sözü açan veya bağlayan bir söz. Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz.
DARILMAK
Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek. Azarlamak, paylamak. Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek.
EFENDİM
Bir sesleniş karşısında "buradayım" anlamında kullanılan bir söz. Anlaşılmayan bir sözü tekrarlatmak için söylenen bir söz. Karşı çıkma, paylama cümlesini pekiştirmek için söylenen bir söz.
EMAYLAMA
Emaylamak işi.
FIRÇA
Bir şeyin tozunu, kirini gidermekte veya bir şeye boya, cila sürmekte kullanılan, bir araya getirilerek bağlanmış kıl vb.nden yapılmış olan araç. Çökmeyi engelleyen bağların oynamasını veya kaymasını önlemek için aralara yerleştirilen direk parçası. Resim yapma sanatı ve biçimi. Paylama.
EVETLEMEK
Evet demek, onaylamak.
KAKIMAK
Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek. Paylamak. Öfkelenmek, kızmak. Darılmak.