Kelimeler arşivinde; içinde "altüst" olan, toplam 1 tane kelime bulunuyor. İçerisinde altüst bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu altüst ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında altüst olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ALTÜST
ALTÜST
Çok karışık ve dağınık.
Bu bölümde tanımı içerisinde ALTÜST geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AHDARMAH
Devşirmek, toplamak. Karıştırmak, altüst etmek, çevirmek. Dolu olan bir şeyi boşaltmak. Baştan sonuna kadar okuyup bitirmek, hatmetmek. Aramak, araştırmak, soruşturmak. Arayıp bulmak. Çağırmak: Ahmedi ahdar, buraya gelsin. Tarlayı ilk defa sürmek. Tarlayı ikinci veya üçüncü defa sürmek. Baştan sona okumak, hatim etmek.
AHTARILMAK
Devrilmek, yıkılmak. Altüst edilmek.
KABARTMAK
Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak. Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak.
DENGİLDOMBALAK
Takla: Çocuklar dengildombalak atmışlar, ev altüst olmuş.
ATDAMAK
Aramak, karıştırmak, altüst etmek.
TUMBA
Altüst etme, altüst olma. Çocuk dilinde, yatağa atlama.
TARMATAĞAN
Karmakarışık, altüst olmuş.
HERCÜMERÇ
Altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak.
AHTARMAK
Karıştırmak, altüst etmek, çevirmek. Dolu olan bir şeyi boşaltmak. Baştan sonuna kadar okuyup bitirmek, hatmetmek. Aramak, araştırmak, soruşturmak. Arayıp bulmak. Devirmek, yıkmak. Yenmek. Tavuk veya horoz toprak, çöp eşelemek. Mide bulanmak. Tohum ekmeden, tarlayı sürüp nadasa bırakmak. 1. Beslemek, yiyip içeceğini vermek.
KARIŞTIRMAK
Karışma işini yaptırmak. İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak. Ayırt edememek, tam olarak seçememek. Üstünkörü okumak. Göz atmak, araştırmak, incelemek. Kurcalamak, oynamak. Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.
SAVURMAK
Havaya atıp dağıtmak, saçmak. Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak. Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek. Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak. Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak. Yalan, küfür vb. söylemek. Kaldırıp atmak, fırlatmak. Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek.
AKDARMAH
Bir şeyi altüst etmek, karıştırmak, savurmak, boşaltmak, devretmek, hatmetmek, çevirmek.
KARCAŞMAK
Karışmak, karmakarışık olmak, dolaşmak, bozulmak. Karıştırmak, altüst etmek. Karışmak, birbirine girmek, karmakarışık olmak.
ALTÜS
Altüst.
AKDARMAK
Bir şeyi altüst etmek, karıştırmak, savurmak, boşaltmak, devretmek, hatmetmek, çevirmek. Tarlayı sürerek toprağı kabartmak. İletmek, göndermek. Altüst etmek. Elden geçirmek. Nadasa bırakılacak tarlayı ilk kez sürme. (Yukarıtırtar Yalvaç Isparta). Dam toprağını değiştirmek ya da düzenlemek. (Acıpayam Denizli).
TARMATAKIR
Altüst olmuş, karmakarışık. Karmakarışık, altüst olmuş.
TARTALA
Altüst olmuş, karmakarışık. 1.Yağma, talan. Kuru ve yaş yemiş. Bol, çok : Dağda odun tartala. Yağma, talan. Bir kimseyi kovalayarak verilen korku, heyecan. Gereksiz nesne, pılı pırtı. Kuruyemiş, çerez.
TARMATAKIŞ
Altüst olmuş, karmakarışık.