Kelimeler arşivinde; içinde "allanma" olan, toplam 38 tane kelime bulunuyor. İçerisinde allanma bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu allanma ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında allanma olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
TUTKALLANMAK, KANGALLANMAK, SALLANMAZLIK, MANDALLANMAK
YUVALLANMAK, KODALLANMAK, HOPALLANMAK, ÇORALLANMAK, CELALLANMAK, ANDALLANMAK, ABDALLANMAK, PAHALLANMAK, SAKALLANMAK, MANDALLANMA, TUTKALLANMA, KANGALLANMA, ÇUVALLANMAK, ÇATALLANMAK
SAKALLANMA, AFALLANMAK, ÇUVALLANMA, AVALLANMAK, ÇATALLANMA
MALLANMAK, YALLANMAK, HALLANMAK, BALLANMAK, ÇALLANMAK, SALLANMAK, DALLANMAK, NALLANMAK
SALLANMA, NALLANMA, MALLANMA, DALLANMA, BALLANMA, ALLANMAK
ALLANMA
ALLANMA
Allanmak işi.
KODALLANMAK
Kavga etmek istemek, kafa tutmak.
HOPALLANMAK
İnsan, hayvan ya da bitki gelişmek, büyümek.
ABDALLANMAK
Dilenmek.
MANDALLANMA
Mandallanmak işi.
KANGALLANMAK
Kangal durumuna getirilmek.
PAHALLANMAK
Karışıklık çıkarmak, ara bozmak. Uğraştırılmak, oyalanmak.
TUTKALLANMA
Tutkallanmak durumu.
TUTKALLANMAK
Tutkallı duruma gelmek.
SALLANMAZLIK
Alıcının çalıştırılırken sağlam bir desteğe oturtulmasından dolayı görüntülerdeki düzgünlük. Sallanmanın karşıtı.
ÇORALLANMAK
Ağaç, etrafına dal salıp, bodur kalmak.
CELALLANMAK
Kızmak, hiddetlenmek. Arapça kökenli celâl: çok kızmak; hiddetlenmek.
YUVALLANMAK
Yuvarlanmak.
ANDALLANMAK
Su bir çukuru veya bir evleği doldurmak, göllenmek.
SAKALLANMAK
Sakallı duruma gelmek. Sakalı çıkmak.
MANDALLANMAK
Mandallama işi yapılmak, mandalla tutturulmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde ALLANMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DALLANIŞ
Dallanma işi.
MALLANMA
Mallanmak işi.
KONTRPLAK
Genellikle mobilya işlerinde kullanılan, en az üç kaplamanın üst üste tutkallanmasından oluşan, ince, esnek tahta.
SALINCAKLI
Salıncak gibi sallanmaya yarar biçimde olan, salıncağı olan.
BEŞİK
Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir tür küçük karyola. Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma. Bir şeyin doğup geliştiği yer. Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü.
KÖKÇÜK
Ana kökün dallanmasıyla oluşan ikincil kök.
HABİTUS
Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojik görünüş.
DALLANDIRMAK
Dallanmasına yol açmak. Bir işi, bir sorunu büyütüp karışık duruma getirmek.
DALLANMA
Dallanmak işi.
BUDAKLANMAK
Budak sürmek, dallanmak.
IRGANMAK
Sallanmak, kıpırdanmak.
SALLANDIRMAK
Sallanma işini yaptırmak. Asmak, idam etmek.
NALLANIŞ
Nallanma işi.
ÇUVALLANMA
Çuvallanmak işi.
DİNGİLDEMEK
Sallanmak, oynamak. Korkmak, kuşkulanmak.
NALLANMA
Nallanmak işi.
KANGALLANMA
Kangallanmak işi.
ÇUVALSIZ
Çuvallanmamış veya çuvalı olmayan.
SAKALLANMA
Sakallanmak işi.
BALLANMA
Ballanmak işi.