Kelimeler arşivinde; içinde "abalık" olan, toplam 23 tane kelime bulunuyor. İçerisinde abalık bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu abalık ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında abalık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
KALABALIKLAŞTIRMA
KALABALIKLAŞMAK
ALABALIKGİLLER, KALABALIKLAŞMA
ALACABALIKÇIL
KAYINBABALIK, KALABALIKLIK
KALABALIKÇA
BARHABALIK, CURLABALIK
KALABALIK, KARABALIK, AKRABALIK, AKÇABALIK, GALABALIK, GARABALIK
ASABALIK, ARABALIK, ALABALIK
KABALIK, GABALIK, BABALIK
ABALIK
ABALIK
Üvey anne, analık.
KARABALIK
Tatlısu kayası.
GALABALIK
Topluluk, kalabalık.
KALABALIKLAŞTIRMA
Kalabalıklaştırmak işi.
KALABALIKÇA
Biraz kalabalık.
KAYINBABALIK
Kayınbaba olma durumu.
CURLABALIK
İzmarit balığına benzer bir çeşit balık.
AKRABALIK
Akraba olma durumu.
ALABALIKGİLLER
Omurgalı hayvanlardan, kemikli balıkların bir familyası.
KALABALIKLAŞMA
Kalabalıklaşmak işi.
KALABALIKLAŞMAK
Kalabalık duruma gelmek.
ALACABALIKÇIL
Balıkçılgiller familyasından, uzunluğu 50 santimetre, kül rengi, sazlıklarda yaşayan bir tür kuş (Ardeola ralloides).
KALABALIKLIK
Kalabalık olma durumu. Bir odada ya da bir yerleşim yerinde, gereğinden çak sayıda insanın yaşaması. Genellikle bir odada yaşayan insan sayısının 1'i geçmesi, kalabalıklık sayılmaktadır. bk. konut darlığı.
AKÇABALIK
Bir cins tatlı su balığı. Geçici balık.
KALABALIK
Çok sayıda insanın bir araya gelmesiyle oluşan insan topluluğu. Sayıca çok. Gereksiz, karışık şeyler topluluğu.
BARHABALIK
Havlu asılacak yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde ABALIK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DOLMAK
Dolu duruma gelmek. Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek. Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek. Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek. Bir yere iyice yayılmak, kaplamak. Süre, hesap tamamlanmak.
KALABA
Kalabalık.
ATALIK
Ataya yakışır davranış, babalık.
AHALİ
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk. Bir yerde toplanan kalabalık.
AYILIK
Kabalık, kaba davranış.
AİLE
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
FARFARA
Çok konuşan. Yüksek sesle konuşan. Ağzı kalabalık. Çok övünen.
GARAJ
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık. Toplu taşıma ve nakliye araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer. Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer.
ALA
Karışık renkli, çok renkli, alaca. Alabalık. Kekliğin boynundaki siyah halka. Açık kestane renginde olan, ela (göz).
FORTÇU
Taşıtlarda kalabalıktan yararlanarak başkalarına sürtünen, sarkıntılık eden kimse.
ALABALIK
Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlı su balığı, ala (Trutta faris).
DEDELİK
Dede olma durumu, büyükbabalık. Dedeye yakışan davranış.
HUŞUNET
Sertlik, kabalık, kırıcılık.
CERRAR
Çekici, sürükleyici. Zorla para alan kimse. Savaş araçlarıyla donatılmış kalabalık ordu. Dilenci.
İZDİHAM
Aşırı kalabalık, yığılma.
AKIN
Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması. Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılmış olan baskın. Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum. Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad.
KARGAŞA
Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi. Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı karışıklık, kaos.
BABACILIK
Devletin türlü sınıflar üzerinde babalık ederek bu sınıflar arasında denge kurmaya çalışması işlemi, paternalizm.
ISKARÇA
Kalabalık liman. Bir şeyi tıka basa doldurma. Bir limanın gemilerle dolu olması durumu.
BABA
Çocuğu olan erkek, peder. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme. Çok kaliteli, üstün nitelikli. Tarikatların bazısında tekke büyüğü. Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse. Çatı merteği. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse. Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme. Anlayışlı, iyi huylu erkek. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Ata. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Bu gibi kimselere verilen unvan.