Kelimeler arşivinde; içinde "tapı" olan, toplam 42 tane kelime bulunuyor. İçerisinde tapı bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu tapı ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında tapı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
TAPINCAKÇILIK
BAŞTAPINCAĞI, TAPINABİLMEK
TAPIŞTIRMAK, TAPIRDATMAK, TAPIŞLANMAK, TAPINABİLME
TAPIHLAMAH, TAPIŞLANMA, TAPIŞLAMAK, TAPILDAMAK, TAPIRDAMAK, TAPINDIRIK, TAPIKLAMAK
TAPILAMAK, TAPILAMAH, TAPIKLAMA, ORTAPINAR, TAPIRDAMA, TAPIŞLAMA
TAPITMAK, TAPILMAĞ, TAPILMAK, TAPIŞMAK, TAPINMAK, TAPINCAK
TAPIŞMA, TAPINAK, TAPIRCI, TAPINIŞ, TAPINMA, TAPILTI, TAPILDU, TAPIRTI
TAPINÇ
TAPIZ, TAPIT, TAPIR, TAPIŞ, TAPIL, TAPIK
TAPI
TAPI
Tapınılan şey.
TAPIRDAMAK
"Tapırtı" sesi çıkarmak.
TAPIŞLANMAK
Tapışlama işi yapılmak.
TAPILDAMAK
Tepinmek : At gibi niye tapıldıyorsun?.
TAPINABİLME
Tapınabilmek işi.
TAPIKLAMAK
Birini beğenerek arkasını okşamak, tapışlamak. Tıpışlamak.
TAPINCAKÇILIK
Fetişizm. İçerisinde büyüsel bir güç olduğuna ya da belli bir cinin eğleştiğine inanılan taş, boynuz, pençe, post, deri, bez parçası ve benzerleri nesnelerden yarar umma; onlara korkuyla karışık dinsel ve büyüsel saygı duyma. Nesnelerle bireylerin kendilerine değgin olmayan ruhlarca ele geçirilmelerine ilişkin halk öğretisi ya da tapıncakla ilgili olarak yapılan dilekte bulunma, kurban kesme ve kutyasaklara kesinkes uyma gibi uygulamalardan oluşan bir saygınlık düzeni, bk. tapıncak. karşılığı din, büyü, cancılık. Herhangi bir nesne ya da varlığa karşı duyulan aşırı ve tapınmaya benzer bağlılık. Karşı cinsle ilişkisi olan giysi ve benzeri şeylerle cinsel coşku ve doygunluk sağlama durumu. İlkel sayılan toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan doğal ya da yapay, cansız ya da canlı nesnelere tapınma.
TAPILAMAK
Çocuğu uyutmak ya da sustur mak için arkasına yavaş yavaş vurmak.
TAPIŞLAMAK
Tapıklamak. Hamurun üzerini düzeltmek için hafif hafif vurarak elle sıvamak.
TAPIŞLANMA
Tapışlanmak işi.
TAPINDIRIK
1.Sığırın kaçmaması için boynuyla bacakları arasına bağlanan, bir ucu yerde sürünen sırık : Yabana hayvan kaçar, birkaç gün tapındırık yapalım. 2.Atın başını yukarı kaldırmaması için başından ön ayaklarına bağlanan kayış. 1.İlkel kuyularda, kovanın bağlandığı, aşağı yukarı hareket edebilen ağaç kol. 2.Tulumba.
TAPIHLAMAH
Uyuklamak.
TAPINABİLMEK
Tapınma imkânı veya olasılığı bulunmak.
TAPIŞTIRMAK
1.Araştırmak : Oraya ne gibi şeyler sevkedileceğini tapıştırmaktayım. Aktarmak, ısmarlamak.
TAPIRDATMAK
Ayak ya da sopa ve benzerleri şeyleri yere vurarak tap tap ses çıkartmak. Oraya buraya koşturmak. Tez yapılması gereken, yorucu iş vermek.
BAŞTAPINCAĞI
Daima başa kakılan, üzüntü veren, yüzkarası olan şey: Bu çocuk benim uyduragetirmem ololduğu için adam hiç istemiyor, benim baştapınacağım bu artık.
Bu bölümde tanımı içerisinde TAPI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
PUT
Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, sanem, fetiş. Haç. Üç dört tel ipekten bükülmüş iplik.
AKROPOL
Eski Yunan şehirlerinde, en önemli yapıların ve tapınakların bulunduğu iç kale.
SUNAK
Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılmış olan taş masa.
TAPINAK
İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane, ibadetgâh.
AKAİT
Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü. Bu kuralları toplayan kitap.
FETİŞ
Put. Uğurlu sayılan şey. Saplantılı bir biçimde cinsel coşku uyandıran karşı cinse ait elbise, ayakkabı vb. eşya. Tapınırcasına sevilen şey ya da kimse.
TAPIKLAMA
Tapıklamak işi.
PANTEON
Yunan ve Romalıların en büyük tapınaklarına verdikleri ad. Büyük yararlık göstermiş kimselerin gömüldüğü ulusal anıt. Bir halkın, bir ulusun bütün tanrıları.
MABUDE
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe. Tapınırcasına sevilen kadın, sevgili.
MABET
Tapınak. Özel bir konuda, sevgi ve saygı ile bağlanmanın ortaya konulduğu yer.
PERESTİŞ
Tapınma. Delicesine sevme.
PAGODA
Çin, Japonya vb. Uzak Doğu ülkelerinde kule biçiminde yapılmış tapınak.
İBADETHANE
Tapınak.
SUNGU
Bir büyüğe sunulan armağan. Bir tanrıya veya tapınağa yapılmış olan bağış.
İDOL
Çok tanrılı dinlerde tapınılacak nesne. Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse.
FETİŞİZM
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik. Karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygunluk sağlama.
MABUT
Kendisine tapılan varlık.
KATAKOMP
İlk Hristiyanların kayaları oyarak veya yer altını kazarak uzun dehlizler biçiminde yaptıkları, ölülerini gömdükleri veya tapınak olarak kullandıkları mezarlık.
DİN
Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet. Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası. İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü, kült. İlmek. C.G.S. sisteminde 1 gramlık bir kütlenin hızını saniyede 1 santimetre artıran güç birimi: Bir nevton 105 din'e eşittir. Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen.
KUTSAL
Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes. Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen. Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut.