İçinde RED geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "red" olan, toplam 166 tane kelime bulunuyor. İçerisinde red bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu red ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında red olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

DEVREDİLEBİLİRLİK, OKSİDOREDÜKTAZLAR

16 harfli kelimeler

AİREDALETERİYERİ, METİLPREDNİZOLON, PREDETERMİNASYON

15 harfli kelimeler

BERKSHİREDOMUZU, HAMPSHİREDOMUZU, YORKSHİREDOMUZU

14 harfli kelimeler

DEVREDİLMEZLİK, FOTOREDÜKSİYON, KREDİLENDİRMEK, OKSİDOREDÜKTAZ, PREDİSPOZİSYON, REDİSTRİBÜSYON

13 harfli kelimeler

AŞAĞIDEREDİBİ, HASREDEBİLMEK, KREDİLENDİRME, MİKROPREDATÖR, NASREDDİNHOCA, NEŞREDEBİLMEK, PREDİLEKSİYON, REDDEDEBİLMEK, REDİSLOKASYON, SABREDEBİLMEK, SEYREDEBİLMEK, SEYREDİVERMEK, ZİKREDEBİLMEK

12 harfli kelimeler

AKREDİTASYON, EMREDEBİLMEK, HASREDEBİLME, NEŞREDEBİLME, PREDİYABETES, REDDEDEBİLME, REDDETTİRMEK, SABREDEBİLME, SEYREDEBİLME, SEYREDİVERME, SÜREDEŞÇİLİK, ZİKREDEBİLME

11 harfli kelimeler

DEVREDİLMEK, İRREDANTİZM, KREDİSİZLİK, NEŞREDİLMEK, PREDİKSİYON, REDAKTÖRLÜK, REDDEDİLMEK, REDDEYLEMEK, REDDOLUNMAK, SEYREDİLMEK, TEREDDÜTSÜZ, ZİKREDİLMEK, EMREDEBİLME, HENDEĞİREDE, İNGREDİYENT, İRREDANTİST, KREDİBİLİTE, MÖHREDEMİRİ, PREDİGESYON, REDDETTİRME

10 harfli kelimeler

KREDİLEMEK, MÜTEREDDİT, NEŞREDİLME, REDAKSİYON, REDDEDİLME, REDDEYLEME, REDDOLUNMA, REDİNGOTLU, REDÜKSİYON, SEYREDİLME, TEREDDÜTLÜ, ZİKREDİLME, REDDİMİRAS, REDDİHAKİM, ÇEVREDALIZ, ENDEGEREDE, GÖREDURMAK, GÖREDÜŞMEK, GÜLDÜREDEK, MİKROKREDİ, PETROSGRED, PREDİPPİNG, REDUVİİDAE, TEREDDÜTLE

9 harfli kelimeler

AKREDİTİF, KREDİLEME, MÜTEREDDİ, NEREDEYSE, REDDETMEK, SÜREDURAN, SÜREDURUM, DEREDABAN, DEREDOĞAN, GEPİRREDE, GEREDELLİ, GÜPÜREDEK, HEREDİTER, KREDİAÇAN, KÜTÜREDEK, NASREDDİN, ÖĞREDİREK, PREDASYON, PREDNİZON, REDÜKDANT, TÜREDİLER, UREDOSPOR

8 harfli kelimeler

FAREDİŞİ, MÜFREDAT, REDAKTÖR, REDDEDİŞ, REDDETME, REDEVANS, REDİNGOT, REDRESÖR, TEREDDÜT, BEREDAYİ, DEREDİBİ, DEREDOLU, DEREDÜZÜ, ENDEREDE, ENDİREDE, EŞKEREDE, GEREDELİ, GÖDÜREDİ, GÖRREDEK, GÜRREDEK, HEREDERİ, KREDİSİZ, KREDİTÖR, PİREDEDE, PREDATÖR, REDİFLER, REDÜKTAZ, SOREDYUM, YEREDİCİ

7 harfli kelimeler

REDDİYE, TEREDDİ, AREDİYO, BİREDİN, DEREDAM, KREDİLİ, NEREDEN, PEVREDE, PİREDİN, ŞİREDER, YAREDEN, ZÖREDEK

6 harfli kelimeler

GEREDE, NEREDE, REDOKS, TÜREDİ, BİREDİ, GİREDİ, İNBRED, İREDİN, KİREDİ, PEREDE, TÖREDİ, ZEREDE

5 harfli kelimeler

KREDİ, REDİF, EREDİ, İREDE, ÖREDE, REDYA

4 harfli kelimeler

REDİ

3 harfli kelimeler

RED

Bazı kelimelerin anlamları

RED

yadlama.

OKSİDOREDÜKTAZLAR

Bir bileşiğin indirgenmesiyle diğer bileşiğin oksidasyonunu katalizleyen herhangi bir enzim sınıfı. Dehidrojenazlar, katalazlar, oksidazlar, redüktazlar, peroksidazlar gibi. Oksidasyon redüksiyon enzimleri.

PREDİSPOZİSYON

Hazırlayan, hazırlayıcı, istidatlı kılan. İstidat, eğilim, meyil.

REDİSTRİBÜSYON

Yeniden dağılım.

DEVREDİLEBİLİRLİK

Bir hakkın karşılıklı veya karşılıksız olarak başkasına geçirilebilme durumu.

YORKSHİREDOMUZU

İngiltere'de bulunan, tüy rengi beyaz, uzun vücut formuna sahip, anaç ırk olarak da bilinen, yavru verimi oldukça iyi, iri kafa yapısına sahip, kulaklar geniş ve dik, fazla sayıda yavru verimine sahip kombine verimli, yağsız ve kaslı vücudu bulunan domuz ırkı.

KREDİLENDİRMEK

Kredileme işi yaptırmak.

DEVREDİLMEZLİK

İnsan haklarının niteliklerinden birini belirtmek için kullanılan terim.

BERKSHİREDOMUZU

Orta irilikte vücut yapısı bulunan, İngiltere'den köken alan, vücudu tamamen siyah renkli ancak ayaklar, yüz ve kuyruk ucu beyaz, kulakları dik, büyüme oranı ve kas gelişimi oldukça iyi, erkekleri çok iyi karkas kalitesine sahip domuz ırkı.

AİREDALETERİYERİ

İngiltere'den köken alan, büyük Teriyerler sınıfına giren, 1. yüzyılın ortalarında Working Teriyer ile Otter Hound'un birleştirmeleri sonucu geliştirilmiş, tilki sansar gibi av hayvanlarının yakalanmasında kullanılmış, tüy yapısı kalın, burnu siyah, rengi bej rengi tonlarındaki tüyler içerisine dağılmış siyah ve koyu gri, göğsünde siyahlıkla birlikte kızıl ve beyaz lekeler görülebilen, bacakları, göğsü, karın altı, başı ve kulakları bej renkli, akıllı cana yakın ve sadık, günümüzde refakat ve yardım köpeği olarak yetiştirilen, polis ve asker köpeği olma özelliklerini beraberinde taşıyan köpek ırkı.

OKSİDOREDÜKTAZ

Bir bileşiğin indirgenmesiyle diğer bileşiğin oksidasyonunu katalizleyen dehidrojenaz, hidroksilaz, oksidaz, oksijenaz, peroksidaz ve redüktaz gibi enzimler, oksidasyon-redüksiyon enzimleri. Bir substrattan diğerine H atomu, O atomu veya elektronların transferini katalize eden enzim. Bu sınıfta dehidrojenazlar, hidroksilazlar, oksidazlar, oksijenazlar, peroksidazlar ve redüktazlar bulunur.

METİLPREDNİZOLON

Sentetik bir glukokortikoit.

HAMPSHİREDOMUZU

Amerika'dan köken alan, muhtemelen Amerika'nın en eski domuz ırkı olan vücut tamamen siyah, ancak ön kolları da kapsayan kemer şeklinde beyaz tüylere sahip, geniş dik küçük kulakları bulunan, etçi, kaslı yağsız et yapısına sahip domuz ırkı.

PREDETERMİNASYON

Su salyangozunda (Limnaea peregra) kabuğun kıvrılma yönünün tayininde olduğu gibi, bir bireyin fenotipinin kendi genotipi yerine annesinin genleri tarafından daha önce belirlenmesi.

AŞAĞIDEREDİBİ

Ağrı ilinde, Hamur belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

FOTOREDÜKSİYON

Fotosentetik hücrelerde bir elektron alıcısının ışık etkisinde indirgenmesi.

  -   -   -  

Anlamında RED bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde RED geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BOY

Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık. "Özlü, güzel sözler söyledi" anlamında kullanılan boy boyladı, soy soyladı özlü sözünde geçen bir söz. Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan. Bir yüzeyde, en sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, en, genişlik karşıtı. Kumaş için ölçü. Uzunluk.

ARACI

Ara bulucu. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.

BÜKÜM

Bükme işi. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım.

AKROMATİK

Beyaz ışığı çözümlemeden geçiren, renksemez. Hücrede boyayı kabul etmeyen (bölüm).

BİYOKİMYA

Hücreden en gelişmiş organa kadar canlı dokuları inceleyen ve bunları oluşturan maddeleri araştıran bilim dalı.

BAMBUL

Kurtçuk evresinde ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kın kanatlı böcek (Anisoplia austriaca).

BABIALİ

Osmanlı Devleti'nde İstanbul'da sadaret (Başbakanlık), dâhiliye ve hariciye nezaretleri (İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları) ile Şûrayıdevlet (Danıştay) dairelerinin bulunduğu yapı. Osmanlı hükûmeti. İstanbul'da bu çevredeki basın.

ALTAYCA

Altay Türkçesi. Bu Türkçeyle yazılmış olan. Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Kore ve Japon dillerinin kendisinden türediği varsayılan ana dil.

CAMCI

Cam ticaretini veya cam takmayı meslek edinmiş kimse. Evin içini pencereden gözetleyen kimse. Camevi.

BÜYÜKAYI

Kuzey yarım kürede yedi parlak yıldızı yardımıyla Kutup Yıldızı'nı bulmada kullanılan takımyıldız, Yedigir, Dübbüekber.

BUYRUKÇU

Buyuran, emreden kimse.

ATIL

Tembel. Etkisiz, işe yaramaz. Süreduran. İşsiz, aylak.

AKREDİTİF

Güven yazısı. Kredi mektubu.

BANKA

Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş. Bankacılık işleminin yapıldığı yapı.

ATALET

Tembellik. İşsizlik, işsiz kalma. Süredurum. İşlemezlik.

CAMCILIK

Camcının yaptığı iş. Evin içini pencereden gözetleme.

AYAKÜSTÜ

Oturmadan, ayakta durarak. Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri.

BİLİNEMEZCİLİK

Bilginin bağıntılı olduğuna ve bundan dolayı salt olmadığına inanan öğreti. Tanrı'nın ve evrenin nereden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren öğreti, laedriye, agnostisizm.

ACYO

Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.

BİLİNEMEZCİ

Bilginin bağıntılı olduğuna inanan (kimse). Tanrı'nın ve evrenin nereden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren öğretiyi benimseyen (kimse), laedri, agnostik.