Kelimeler arşivinde; içinde "mikrop" olan, toplam 18 tane kelime bulunuyor. İçerisinde mikrop bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu mikrop ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında mikrop olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MİKROPSUZLAŞTIRMA
MİKROPROTALLUS
MİKROPREDATÖR, MİKROPLANKTON
MİKROPLANMAK, MİKROPLAŞMAK, MİKROPARAZİT
MİKROPLANMA, MİKROPLAŞMA
MİKROPİPET, MİKROPENİS, MİKROPRİNT
MİKROPSUZ, MİKROPLUK
MİKROPİL, MİKROPOR, MİKROPLU
MİKROP
MİKROP
Mikroskopla görülebilen, çürümeye, mayalanmaya ve hastalıklara yol açan bir hücreli canlı. Kendisinden kötülük ve zarar gelen kimse.
MİKROPENİS
Penisin küçük olması.
MİKROPREDATÖR
Çok küçük hayvansal organizmalar üzerinden beslenen. Yaşamı için gerekli maddeleri kendinden daha büyük organizmalardan, bu organizmaları öldürmeden temin eden organizma, yırtıcı.
MİKROPSUZ
Mikrop içermeyen, mikroptan arındırılmış olan.
MİKROPLAŞMAK
Mikrop duruma gelmek. Kötülük yapar duruma gelmek.
MİKROPLAŞMA
Mikroplaşmak işi.
MİKROPLUK
Yaramazlık, kötülük, fesatlık.
MİKROPRİNT
Herhangi bir yayının küçültülerek üzerine aktarıldığı 22,5X9 cm. boyutlu kart. (Bu kartların her biri genellikle küçültülmüş 100 sayfayı kapsar. Bu kartların üst yanında ilgili yayının çıplak gözle okunabilecek kaynakçasal kimliği yazılır.).
MİKROPSUZLAŞTIRMA
Mikropsuzlaştırmak işi, sterilleştirme.
MİKROPLANKTON
Büyüklüğü 1 mm'nin altında olan plankton. Nanoplanktondan daha büyük ve çevresindeki su ile sürüklenen küçük organizmalar.
MİKROPLANMAK
Mikroplu duruma gelmek. Kirlenmek.
MİKROPARAZİT
Parazitik mikroorganizmalar.
MİKROPİPET
Bir mililitreden daha küçük hacimlerde çözelti almaya yarayan pipet tipi.
MİKROPLANMA
Mikroplanmak işi.
MİKROPİL
Ovaryumun tepesinde polen tüpünün içeri girdiği küçük delik ya da kanal. Bazı hayvan yumurtalarının kılıfında spermanın girdiği açıklık. Süngerlerin derisinde gemmulaların dışarı çıktığı açıklık. Kimi koksidiyaların ookistlerinde ve kimi böcek yumurtalarında bulunan delikçik. Coccidia'larda ookist duvarının ince bölgesi. Böcek ve kenelerin yumurta duvarında spermatozoonun girişine olanak sağlayan ince bölge.
MİKROPROTALLUS
Anteridyumları oluşturan protal.
Bu bölümde tanımı içerisinde MİKROP geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAKTERİYOLOJİ
Bakterilerin ve genellikle mikropların biçimlerini, niteliklerini inceleyen bilim.
ASEPSİ
Özellikle tıpta kullanılan araç gereçleri ilaç kullanmadan yalnız ısı yardımı ile mikroptan arındırma işi.
ENFEKSİYON
Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması.
IŞINLAMAK
Bilim kurguya göre ışın gücüyle bir varlığı, atomlara ayırarak görünmez duruma getirmek veya atomlarını birleştirerek bir varlığı yeniden oluşturmak. Bir şeyi bir yerden başka bir yere hızla göndermek. Virüslerden başka mikroorganizmaların, özellikle mikropların bulaşmasını azaltmak amacıyla yiyecek maddelerini hafif iyonlaştırıcı ışınlara tutmak.
İRİN
Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat.
İNTANİ
Mikropla oluşan, mikroplu.
İNTAN
Mikrop. Kokuşma, kötü kokma.
ASEPTİK
Her türlü mikroptan arınmış.
KÜLTÜR
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin. Tarım. Bireyin kazandığı bilgi. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme.
İNTANİYE
Mikropla bulaşan hastalıklar.
BAĞIŞIKLIK
Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla kazanılmış direnç durumu.
ETÜV
Yiyecekleri, nesneleri yüksek ısıyla sterilize ve dezenfekte etmekte kullanılan kapalı araç. Türlü eşyaları kurutmakta veya temizlemekte kullanılan araç. Mikropların üretilmesinde uygun sıcaklığı sağlayan kapalı araç.
BAĞIŞIK
Herhangi bir ödevin veya yükümlülüğün dışında kalan, muaf. Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla direnç kazanmış olan.
İNTANİYECİ
Mikroplu hastalıklar doktoru, uzmanı.
KLORLAMAK
Mikroplardan arındırmak amacıyla suya düşük oranda klor katmak. Savaşta insanlara, hayvanlara ve bitkilere zararlı olması, öldürmesi için klor püskürtmek. Özellikle yünlü kumaşlara, ipliklere parlaklık vermek için klor gazına tutmak.
DEZENFEKTAN
Mikrop kırma özelliği olan (madde).
KUŞPALAZI
Çoğunlukla çocuklarda görülen, burun, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık, difteri.
İYOTLAMA
İçme sularındaki mikropların iyot etkisiyle giderilmesi. Organik bir birleşikte hidrojenin iyotla yer değiştirmesi.
KIZIŞMAK
Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak. Hızlanmak, hareketlenmek. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek, artmak. Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek. Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak.
DEZENFEKTE
Mikroplardan temizlenmiş.