Kelimeler arşivinde; içinde "defter" olan, toplam 11 tane kelime bulunuyor. İçerisinde defter bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu defter ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında defter olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DEFTERİHAKANİ
DEFTERDARLIK, DEFTERİKEBİR, BAŞDEFTERDAR
DEFTERCİLİK, DEFTEREMİNİ
DEFTERHANE
DEFTERDAR, DEFTERDER
DEFTERCİ
DEFTER
DEFTER
Genellikle hafif bir kapak içerisinde, yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları. Vergi, gelir ve nüfus bilgilerinin kayıtlarının tutulduğu resmî belge.
DEFTERDER
Defterdar.
DEFTERCİLİK
Deftercinin yaptığı iş.
DEFTERCİ
Defter yapan veya satan kimse.
DEFTERDAR
Bir ilin para işlerini yöneten en üst düzeydeki görevli. Osmanlılarda maliye işlerinin en yüksek yetkilisi veya illerde maliye işleriyle uğraşan görevli.
DEFTERDARLIK
Defterdar olma durumu. Defterdarın makamı. Defterdarın çalıştığı yapı. Defterdarın görevi.
DEFTERHANE
Osmanlı Devleti sınırlarındaki bütün toprak kayıtlarını içine alan ana defterlerin bulunduğu ve bunlara özgü işlerin görüldüğü daire.
DEFTERİKEBİR
Büyük defter.
DEFTERİHAKANİ
Osmanlı Devleti'nde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü.
DEFTEREMİNİ
Defterhanede yazım defterlerinin korunması, bakımı ve kullanılışı işlerine bakan kalemin başkanı.
BAŞDEFTERDAR
Osmanlılarda Tanzimat dönemine dek Rumeli'deki illerin maliye işlerine bakan en yüksek görevli.
Bu bölümde tanımı içerisinde DEFTER geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KARTON
Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt. Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter. On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj. Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film. Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart.
ÇALIK
Çarpık. Yüzünde çıban veya yara yeri olan. Yan yan giden. Koyunlarda çiçek hastalığı. Çalgın. Verev kesilmiş. Adı defterden silinmiş. Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan. Çıban yeri.
KALAMAZO
Banka, ticarethane vb. yerlerde kullanılan ve cilt kapakları özel bir düzen ve anahtarla gevşetilip sıkıştırılabilen defter.
GÜNCELİK
Günce yazılan defter, muhtıra.
KAPAK
Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne. Kitap, defter vb.nin en üstüne geçirilen kılıf. Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan, düzgün olmayan tahta. Zıvanada iki dış yan parça. Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça.
ALBÜM
Fotoğraf, pul vb.ni dizip saklamaya yarayan bir defter türü. Herhangi bir konu ile ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap. Uzunçalar.
CÜZDAN
Para, kâğıt vb. koymaya yarayan küçük çanta. Bir kimsenin kimliğini bildirmek için resmî bir yerden kendisine verilen, cep defteri biçimindeki belge.
ETİKET
Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt. Kimlik. Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.
CÖNK
Saz şairlerinin, kendilerinin veya başkalarının şiirlerini derledikleri, uzunlamasına açılan, deri kaplı defter, sığırdili. Büyük yelkenli gemi.
KAPLIK
Kap kacak koymaya yarayan yer. Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan. Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan.
KAYITSIZ
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan. İlgisiz. Bir şarta bağlı olmayan.
KATALOG
Kitaplıktaki kitapları veya belli bir daldaki gereçleri, nitelikleri bakımından tanıtmak, arandıklarında bulunmalarını sağlamak amacıyla, yer numaraları belirtilerek hazırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist. Kitabevi, yayınevi, kurum vb. kuruluşların yayınlarını, ürettikleri malları, eşyaları tanıtan, gösteren liste veya kitap, fihrist.
KAYIT
Bir yere mal ederek deftere geçirme. Pencere çerçevesi. Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması. Araç, eşya. Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi. Önem verme. Yiyecek. Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme. Resmî belge. Şart.
BLOKNOT
Yaprakları kolayca çıkartılabilecek bir biçimde yapılmış not defteri.
KIRTASİYE
Defter, kâğıt, kalem, mürekkep vb. yazı araç ve gereçlerinin bütünü. Kâğıtla yapılmış olan işlemler.
AJANDA
Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter, andaç.
CERİDE
Gazete. Tutanak, kayıt defteri. Süvari kolu.
FİHRİST
İçindekiler. Alfabetik sıralamalar için kullanılan, kenarında bütün harflerin yer aldığı not defteri. Katalog.
KAYDETMEK
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek. Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek. Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek. Belirtmek, söylemek. Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek. Olumlu sonuç almak. Hatırlamak için yazmak, not etmek. Elektronik veya sayısal araçlarda bilgiyi korumaya almak.
CİLT
Ten. Bir eserin ayrı ayrı basılan bölümlerinden her biri. Formaları, yaprakları birbirine dikerek veya yapıştırarak kitap, defter, dergi vb.ne geçirilen deri, bez veya kâğıtla kaplı kapak.