İçinde DEDİK geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "dedik" olan, toplam 6 tane kelime bulunuyor. İçerisinde dedik bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu dedik ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında dedik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

DEDİKODUCULUK

11 harfli kelimeler

DEDİKODUSUZ

10 harfli kelimeler

DEDİKODUCU, DEDİKODULU

8 harfli kelimeler

DEDİKODU

5 harfli kelimeler

DEDİK

Bazı kelimelerin anlamları

DEDİK

Kütahya kenti, Köprüören nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

DEDİKODUCU

Çok dedikodu yapan, kovcu, gıybetçi, dillek.

DEDİKODULU

Dedikodusu olan.

DEDİKODU

Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılmış olan konuşma, kov, gıybet, kılükal.

DEDİKODUSUZ

Dedikodusu olmayan.

DEDİKODUCULUK

Dedikoducu olma durumu, kovculuk, gıybetçilik, dilleklik.

  -   -   -  

Anlamında DEDİK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde DEDİK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

LAF

Söz, lakırtı. Konu, mevzu, bahis. Konuşma. Dedikodu. "Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz. Sonuçsuz, yararı olmayan söz.

DİLLİ

Dili olan. Dedikoducu, ileri geri konuşan. Konuşkan, sürekli ve tatlı konuşan, cerbezeli.

DİLLENDİRMEK

Biri hakkında dedikodu yapılmasına sebep olmak. Bir şeyi söz ile ifade etmek, söylemek.

LAFÇI

Geveze. İyi, etkili konuşan. Söz götürüp getiren, dedikoducu.

KOVCULUK

Dedikoduculuk.

ZEPHİYE

Kesimevinde kesilen hayvanlar için kasapların ödedikleri vergi.

DECCAL

Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse). Dinî inanışlara göre kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacak olan yalancı ve kötü yaradılışlı kimse.

AİDAT

Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti. Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para. Kesenek.

KURMAK

Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek. Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek. Yapmak, inşa etmek. Ortaklık sağlamak. Bir araya getirmek, toplamak. Hazırlamak. Düşünmek. Yapmak, oluşturmak. Belli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek. Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek. Aklına koymak. Zihinde büyütmek. Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek. Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak. Sağlamak, oluşturmak.

KOV

Dedikodu. Sivrisinek vb. hayvanların ısırmasından korunmak için vücuda sürülen özel sıvı.

KOVCU

Dedikoducu.

TEZVİR

Yalan dolan, dedikodu. Ara bozma ve özellikle kötülük amacıyla yapılmış olan kovculuk.

LAKIRTI

Söz, laf. Boş söz, dedikodu, laf.

GIYBET

Dedikodu.

BEDEL

Değer, fiyat, kıymet. Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para. Bir ücret karşılığında çalışan kimse. Eşit, denk. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse.

KILÜKAL

Dedikodu, söylenti.

GIYBETÇİ

Dedikoducu.

DİLLENMEK

Çocuk konuşmaya başlamak. Onaylanmayan bazı davranışlar yüzünden hakkında dedikodu yapılmak, dile düşmek. Konuşma yeteneği olmayan varlık konuşmak, dile gelmek.

DİLLEK

Dedikoducu.

KOVLAMAK

Dedikodu etmek.