İçinde CAT geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "cat" olan, toplam 66 tane kelime bulunuyor. İçerisinde cat bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu cat ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında cat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

AMPLİFİCATİON, SAPLICATİNTON

12 harfli kelimeler

KIZILCATERZİ, MODİFİCATİON, İHRACATÇILIK

11 harfli kelimeler

BOZKOCATEPE, HARCATILMAK, FİDYEİNECAT

10 harfli kelimeler

MÜNDERECAT, HARCATILMA, KARACATEPE

9 harfli kelimeler

YONCATEPE, KOCATARLA, İCATÇILIK, HARCATMAK, BOZCATEPE, İHRACATÇI, ALACATENE, ALACATANE, İCATLAMAK

8 harfli kelimeler

TUNİCATA, CATTİRİK, KOCATEPE, KOCATÜRK, GONCATER, MUALECAT, UCATEKİN, MENSUCAT, ALACATAV, KOCATMAK, HARCATMA, HOCATMAN, NECATİYE, ALACATEK

7 harfli kelimeler

CATAYAZ, KOCATAŞ, KOCATAY, İHRACAT, CATIRİK, MÜNECAT, MÜRACAT, NECATOR, KOCATMA, MÜNACAT

6 harfli kelimeler

NECATİ, CATLAK, SUCATI, İCATÇI, CATMAK, CATLAH, CATKIL, CATIRA, ACATAY, ACATIH, AĞACAT

5 harfli kelimeler

CATAL, NECAT, RİCAT, CATAK, HACAT, MACAT, CATTİ

4 harfli kelimeler

CATI, ACAT, İCAT

3 harfli kelimeler

CAT

Bazı kelimelerin anlamları

CAT

Düşman. Bozuk para.

SAPLICATİNTON

1.Patlıcan. 2.Dağ elması.

KOCATARLA

Kırklareli kenti, Kofçaz ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Muş şehri, Korkut ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

MÜNDERECAT

İçindekiler.

FİDYEİNECAT

Fidye.

HARCATMAK

Harcamasına yol açmak.

KIZILCATERZİ

Tekirdağ şehri, Şarköy ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

BOZKOCATEPE

Kastamonu şehrinde, Devrekâni ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

İCATÇILIK

İcatçı olma durumu.

AMPLİFİCATİON

Bir ses sinyalinin güçlendirilerek hoparlör için hazır hâle getirilmesi süreci.

KARACATEPE

Karabük şehri, Safranbolu belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

HARCATILMAK

Harcatma işi yapılmak.

YONCATEPE

Ankara ilinde, Peçenek nahiyesine bağlı bir bölge.

MODİFİCATİON

Çalgıların genel görünümlerinin veya bazı parçalarının kişiye özel olarak değiştirilmesi.

HARCATILMA

Harcatılmak işi.

İHRACATÇILIK

İhracatçının yaptığı iş, dış satımcılık.

  -   -   -  

Anlamında CAT bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde CAT geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AMİR

Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir. Buyuran, buyurucu. Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse.

ARACI

Ara bulucu. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.

İHRAÇÇI

İhracatçı. Hisse senedi, tahvil vb. kıymetli kâğıtları dış piyasaya satmaya yetkili kuruluş.

FELFELEK

Bir tür küçük kelebek. Hurmagillerden, kestane büyüklüğündeki yemişi şerit düşürücü nitelik taşıyan Asya bitkisi (Areca catechu).

FİDYE

Tutsak edilen veya rehin alınan bir kimsenin serbest bırakılması için istenen para, kurtulmalık, fidyeinecat.

BULUŞ

Bulma işi. İlk defa yeni bir şey yaratma, icat. Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma. Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat.

KURTULUŞ

Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet. Bağımsızlık.

BULMAK

Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak. Cezaya uğramak. Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek. Bir şeyi elde etmek. İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak. Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek. Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak. İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek. Hatırlamak. Sağlamak, temin etmek. Seçmek. Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak.

MUCİT

Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse. Yaratıcı, yaratan.

ÇEKİLMEK

Çekme işi yapılmak. Tartılmak. Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek. Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek. Geri gitmek, ricat etmek. Katılmamak, vazgeçmek. Azalmak. Uzaklaşmak, araya mesafe koymak. Kendini geriye veya bir yana çekmek. Yok olmak. Parça hâlindeki et kıyma biçimine getirilmek. Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak.

ÇALMAK

Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak. Benzemek, andırmak. Bozmak, zarar vermek. Üzerine sürmek. Kumaşın bir parçasını kesmek. Vurarak ya da sürterek ses çıkartmak. Ses çıkarmak, ses vermek. Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak. Süpürmek, temizlemek. Atmak, çarpmak, vurmak. Madeni oymak, kalemle işlemek.

KATALPA

İki çeneklilerden, yaprakları çok iri ve kalp biçiminde, çiçekli bir süs bitkisi (Bignonia catalpa).

KOCATMA

Kocatmak işi.

MERKANTİLİZM

Ülkenin refahını sahip olduğu altın, gümüş vb. değerli madenlere bağlayan, ülkedeki değerli maden yataklarının işletilmesine önem veren ve ihracatı artırıp ithalatı azaltmaya çalışan iktisat öğretisi.

İHRACATÇI

İhracat işleriyle uğraşan kimse, dış satımcı, ihraççı.

İCATÇI

İcat eden, bulan kimse, kâşif, bulucu.

İÇİNDEKİLER

Bir kitabın, derginin baş veya sonuna konulan, konu başlıklarını sayfa numaralarıyla gösteren liste, fihrist. Bir kitap, dergi, gazete, mektup vb.nin içinde bulunan konular veya kapsadığı şeyler, münderecat.

ÇEKİLME

Çekilmek işi. Yerin yükselmesiyle bu yeri örten deniz sularının gerilemesi, basma karşıtı. Bir boksörün veya güreşçinin herhangi bir sebeple karşılaşmayı bırakması. Savaşta, bir ordunun veya bir birliğin düşmandan ayrılmak için yaptığı davranış, ricat. Bir görevden, bir işten kendi isteği ile ayrılma, istifa.

MUHTERİ

Yeni bir şey yaratan, icat eden. Yalanlar uydurarak bir kimseye iftirada bulunan.

GERİLEME

Gerilemek işi. Gelişimin daha erken dönemlerine geri dönme. Geri çekilme, ricat. Sonuçlardan ilkelere, etkilerden sebeplere ve birleşiklerden yalınçlara doğru usa vurma işlemi. Kavrama yeteneğinin giderek zayıflaması durumu. Bir dokunun, bir organın değişim geçirmemesi veya bir yapının basitleşmesi.