İMAL ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "imal" olan, toplam 7 adet kelime bulunmaktadır. imal ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu imal ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde imal olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

İMAL

Ham maddeyi işleyip mal üretme. Yapım.

İMALATHANE

Ham maddeleri işleyerek piyasaya çıkacak duruma getiren iş yeri, yapımevi.

İMALATÇILIK

İmalatçının yaptığı iş.

İMALAT

Ham madde işlenerek yapılmış olan her türlü mal. İşlenerek yapılmış olan üretim.

İMALI

Üstü kapalı, örtülü (söz veya davranış).

İMALATÇI

İmalat yapan kimse.

İMALE

Bir tarafa yatırma, eğme. Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı.

  -   -   -  

Anlamında İMAL bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde İMAL geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KULLANMA

Kullanmak işi, istimal.

ASGARİ

En az, en aşağı, en düşük, en alt, minimal, minimum. Minimum.

KOŞAÇ

Ad cümlelerinde özne ile yüklemi birleştiren, yükleme güçlü ihtimal, olumluluk, olumsuzluk, süreklilik, kesinlik kavramları veren -dır / -dir eki veya değil kelimesi.

KURUNTU

Yanlış ve yersiz düşünce, evham. Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim. Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese.

KANCACI

Metal zincir imalatında palet zincirlerinin ucundaki baklalarına özel kanca takan kimse.

KUZEY

Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. Yıldız. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.

AZAMİ

En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal. Maksimum.

ÇATALLAŞMAK

İki veya daha çok ihtimal ortaya çıkarak anlaşılması güç bir duruma gelmek.

İHTİYATEN

Her duruma, her ihtimale karşı, ilerisini düşünerek.

KUZEYLİ

Kuzey ülkeleri halkından olan (kimse), Şimalli. Türkiye'nin kuzeyinde bulunan illerden olan (kimse), Şimalli.

BELKİ

Olabilir ki, muhtemel olarak. Olsa olsa, ya . ya ..., ihtimal.

ÇATALLI

Çatalı olan. İki veya daha çok ihtimali olan. Pürüzlü (ses). Çatal durumunda olan.

MUHTEMEL

Gerçekleşmesi de gerçekleşmemesi de ihtimal dâhilinde olan, beklenen, beklenir, umulur, olası, olasılı, mümkün.

BEKLEMEK

Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak. Karşılaşma ihtimali bulunmak. Süre tanımak, acele etmemek. Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek. Oyalanmak. Aramak, istemek. Ummak.

KORKU

Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü. Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara. Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.

BELKİLİ

Olasılı, muhtemel. Doğru olabileceği gibi yanlış da olabilen, belli ve kesin olmayan, olasılı, ihtimalî.

ÇEKTİRİCİ

Tekstil imalatında dokunmuş malzemeyi istenilen boy ve ene göre çektiren aracı çalıştıran işçi.

MİNİMUM

Asgari. Değişken bir niceliğin inebileceği en alt olan (sınır), asgari, minimal.

MAMUL

Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek).

MAKSİMUM

Azami. Değişebilen bir niceliğin varabileceği en yüksek olan (sınır), maksimal, azami.