Kelimeler arşivi içinde; başında "ima" olan, toplam 59 adet kelime bulunmaktadır. ima ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ima ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ima olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
İMAMOĞLUÇEŞMESİ
İMAGOKRİZALİS
İMAMBEKİRLİ, İMAMBAYILDI, İMAJİNASYON, İMAMMESELEK, İMALATÇILIK, İMAMHÜSEYİN
İMAMPAZARI, İMARETHANE, İMALATHANE, İMAMKAYIĞI, İMANSIZLIK
İMAMKULLU, İMANLILIK, İMAMETTİN, İMADETTİN, İMAMUŞAĞI, İMANALİSİ, İMAMBAKIR, İMANSIZCA, İMARCILIK
İMANLICA, İMASATİN, İMAMSUYU, İMALATÇI, İMAGOSİT, İMAMOĞLU, İMAMDAMI
İMAMLIK, İMANİYE, İMANLAR, İMAMLAR, İMAMKÖY, İMAMEVİ, İMANSIZ
İMANLI, İMARET, İMARCI, İMAZİN, İMANIM, İMANCI, İMAMLI, İMAMET, İMALAT
İMAYO, İMAME, İMAMA, İMALI, İMANI, İMALE, İMAGO
İMAR, İMAT, İMAJ, İMAL, İMAM, İMAN
İMA
İMA
Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas. Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey.
İMAMHÜSEYİN
Ankara ili, Çubuk ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
İMALATÇILIK
İmalatçının yaptığı iş.
İMALATHANE
Ham maddeleri işleyerek piyasaya çıkacak duruma getiren iş yeri, yapımevi.
İMAJİNASYON
İmgelem.
İMARETHANE
Yoksullara ve öğrencilere yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır kurumu, imaret.
İMAMBAYILDI
Bütün olarak kızartılmış ve ortası yarılmış patlıcanın içine soğan, sarımsak ve domatesli iç konularak yapılmış olan zeytinyağlı yemek.
İMAMPAZARI
Kırklareli ilinde, Pehlivanköy ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
İMAMMESELEK
Kırlarda yetişen, havuca benzer bir çeşit bitki.
İMAMOĞLUÇEŞMESİ
Kırıkkale kenti, Sulakyurt belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
İMAMKULLU
Kayseri ili, Tomarza belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
İMAMKAYIĞI
Tabut.
İMANLILIK
İmanlı olma durumu.
İMAGOKRİZALİS
Trombiculidae familyasındaki akarların yaşam siklusunda nimf ve erişkin evre arasındaki sessiz evre.
İMANSIZLIK
İnançsızlık.
İMAMBEKİRLİ
İçel ili, Silifke belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bu bölümde tanımı içerisinde İMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAŞİMAMLIK
Başimam olma durumu. Başimamın yaptığı iş.
ANIŞTIRMAK
Bir şeyi açıkça söylemeyip üstü kapalı anlatmak, dolaylı anlatmak, ima etmek, ihsas etmek.
ARKALI
Arkası olan. Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı.
AMBARGO
Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim. Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme, engelleyim. Bir kişinin başka kişilerle ilişkilerini engelleme, engelleyim. Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleyim.
AĞIZLAMAK
Bir boğazın veya bir limanın ağzını ortalamak. Bir işi kolaylamak. Bir parçayı yuvasına geçirmek için önce yuvanın ağzını ayarlamak.
AYDINGER
Parlak yüzeyli, saydam, mimarlıkta çizim için kullanılan özel bir kâğıt.
BAŞOYUNCU
Bir filmde veya tiyatro eserinde başrolü canlandıran erkek oyuncu, başaktör. Bir filmde veya tiyatro eserinde başrolü canlandıran kadın oyuncu, başaktris, primadonna.
BAROK
MS 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı.
AÇIKLAYICI
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan. Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
ASGARİ
En az, en aşağı, en düşük, en alt, minimal, minimum. Minimum.
AZAMİ
En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal. Maksimum.
ACIMASIZCA
Acımasız olarak, acımasız bir biçimde, acımasızcasına, zalimce, zalimcesine, zalimane.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
ALFA
Yunan alfabesinin birinci harfi. Kuzey Afrika'da ve İspanya'da yetişen ve kâğıt, ip, halı yapımında kullanılan bir bitki (Stipa tenacissima).
ANIŞTIRMA
Anıştırmak işi, ima. Telmih.
BAŞTABAN
Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm.
ADAM
İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.
BAŞİMAM
Birden çok imam bulunan camilerde en kıdemli imam.
AYNALIK
Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm.
ALÇI
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde.