İLTE ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "ilte" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. ilte ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu ilte ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ilte olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

7 harfli kelimeler

İLTEKİN, İLTEMEK, İLTEMİZ, İLTERİŞ

5 harfli kelimeler

İLTER

4 harfli kelimeler

İLTE

Bazı kelimelerin anlamları

İLTE

Neden, sebep.

İLTEMEK

İtmek, kakmak.

İLTER

Vatanı koruyan, kayıran kişi. Yurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse.

İLTERİŞ

Devleti, ülkeyi derleyip toplayan, birleştiren.

İLTEMİZ

Ülkenin temiz ve dürüst insanı.

İLTEKİN

Ülkenin tek ve eşsiz insanı.

  -   -   -  

Anlamında İLTE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde İLTE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

CİLTÇİ

Kitapları ciltleyen kimse, mücellit. Ciltevi.

YORGANCI

Yorgan, yastık, şilte vb. şeyler diken veya satan kimse.

KEREVET

Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, duvara bitişik, ayakları olan, tahtadan sedir.

SIRIMAK

Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek. Sağlam ve sıkıca dikmek.

DENGELEMEK

Dengeli duruma getirmek. Bir cismi güç katarak veya eksilterek denge durumuna getirmek.

MİNDER

İçi yumuşak bir malzeme ile doldurularak dikilen, oturmaya, yaslanmaya yarar şilte. Yer alıştırmalarında ve atlamalarda, düşmelerin sertliğini gidermek için kullanılan, deri veya kauçuktan yapılmış şilte. Güreş karşılaşmalarının üzerinde yapıldığı, en az 10 santimetre kalınlığında, 9 metre çapında bir çember çizilmiş olan, çaprazlama köşeleri kırmızı ve mavi renklerle belirlenmiş yaygı.

DİRİL

Diriksel. Şilte yüzü veya gömlek yapmaya yarar pamuklu bir kumaş.

ONS

Genellikle gümüş, altın ve platin gibi kıymetli metallerin veya elmas, yakut gibi değerli taşların kütlelerinin ölçülmesi için kullanılan, Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi.

ÇUBUKLAMAK

Halı, kilim vb. örtülerin tozunu temizlemek veya şilte, pamuk gibi şeyleri kabartıp düzeltmek için üzerlerine değnekle vurmak.

SIRITMAK

Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek, sırtarmak. Göze batmak. Bütün çirkinliği ve kusuru ortaya çıkmak. Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı diktirmek.

İNGİLİZCE

Hint-Avrupa dil ailesinden, İngiltere'de, biraz farklı biçimiyle Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya ve İngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde kullanılan dil, İngiliz İngilizcesi. Bu dille yazılmış olan.

LORT

İngiltere'de babadan oğula veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvanı. Çok zengin kimse. Lortlar Kamarası üyesi. Sükseli, kalantor, gösterişli kimse.

YATAK

Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek. Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılmış olan şilte. Çanak biçimindeki bir havzada veya buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi. Maden veya fosil ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş veya kömür tabakası arasında uzanan damar. Irmak, çay, dere vb.nin, içinde aktıkları yer, akak, mecra. Üzerine şilte konulan karyola, somya, kerevet vb. Katmanlaşmış herhangi bir madde yığını. Fideleri gömmek için toprakta açılan çukur. Katmanlı bir kaya bütününde maden filizi veya taş döküntüsünden oluşan çok ince tabaka. Makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli veya sabit parça. Bir şeyin çok bulunduğu yer. Gizli barınak veya bir suçluyu gizlice barındıran yer. Turunçgilleri ve yumurta vb. ürünleri korumak üzere saman vb.nden yararlanılarak yapılmış olan yer.

MÜCELLİTHANE

Ciltevi.

KÖKLEMEK

Ağaç veya bitkiyi kökü ile birlikte topraktan çıkarmak, kökertmek. Bağ çubuklarını veya fidanları köklendirip dikmek. Sazı kurmak. Motorlu araçlarda gaz pedalına sonuna kadar basmak. Toprakta kalan bitki köklerini ayıklamak. İnce saç örgülerinden birkaçını yeniden bir arada örmek. Minder, şilte vb.nin iki yüzünü yer yer dikişlerle tutturmak.

KÖPÜLEMEK

Şilte, yastık, yorgan vb.ni kalın ve aralıklı, sıkıca dikmek.

KAMARA

Gemilerde oda. İngiltere yasama meclisi.

İNGİLİZ

İngiltere halkından olan kimse.

MUHARRİŞ

Tırmalayan, tahriş eden. İrkilten, korku veren.

SOMYA

Şilteyi taşımaya ve ona esneklik vermeye yarayan yaylı kerevet.