Kelimeler arşivinde; içinde "uç" olan, toplam 565 tane kelime bulunuyor. İçerisinde uç bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu uç ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında uç olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
SONUÇLANDIRABİLME
KADIOĞLUÇİFTLİĞİ, SONUÇLANDIRILMAK
İMAMOĞLUÇEŞMESİ, SONUÇLANDIRILMA
SONUÇLANDIRMAK, SUÇLANDIRILMAK, UÇARMAKİGİLLER
SONUÇLANDIRMA, SUÇLANDIRILMA, MUMCUÇİFTLİĞİ, SORGUÇKAVAKLI, SUÇLANABİLMEK, SUÇLAYIVERMEK, YAVUÇKUYUCAĞI, YUKARIDURUÇAY
SORGUÇLANMAK, SUÇLANDIRMAK, UÇURUMLAŞMAK, AŞAĞIDURUÇAY, SUÇLANABİLME, SUÇLAYIVERME, SUÇSUZLARINA, ŞEHİRKURUÇAY, UÇUKLAŞTIRIM
KULUÇKAHANE, MARPUÇÇULUK, SONUÇLANMAK, SONUÇSUZLUK, SUÇLANDIRMA, UÇURUMLAŞMA, İKİBUÇUKLUK, DOĞUÇANAKÇI, KULUÇKALAMA, KUZUÇARDAĞI, MELEKŞEORUÇ, SKARAMUÇİYO, SORGUÇLANMA, TOKUÇBALIĞI, UÇLANDIRMAK, UÇURABİLMEK, UÇURUMOLOĞU, UÇURUVERMEK, UÇUŞÇEMBERİ
KULUÇKALIK, PABUÇÇULUK, SONUÇLAMAK, SONUÇLANIŞ, SONUÇLANMA, UÇUKLAŞMAK, BADUÇLAMAK, ÇUKURDORUÇ, DOMBALAKUÇ, HAPUÇLAMAK, HAVUÇLAMAK, HAVUZLUÇAM, HOBUÇLAMAH, KUYUÇELİĞİ, MUÇUHLAMAK, OLUKLUÇİVİ, PAPUÇÇİTİR, PAPUÇÇULAR, PARTLANGUÇ, PUÇUNLAMAK, TAHTAPABUÇ, TAHTAPAPUÇ, TOKUÇLAMAK, TUZLUÇAYIR, UÇUKLANMAK, UÇURABİLME, UÇURUVERME, UÇUŞTURMAK, YARIMYANUÇ
AVUÇLAMAK, SONUÇLAMA, SORGUÇSUZ, SUÇLANMAK, SUÇSUZLUK, UÇAKSAVAR, UÇKURUTAN, UÇUKLAMAK, UÇUKLAŞMA, UÇURULMAK, DAŞLANGUÇ, DOLUÇANAK, DOLUÇIKIN, DORGUÇASI, GALLANGUÇ, GANGURGUÇ, GAPUÇALIH, GARLANGUÇ, GARRANGUÇ, HURUÇÖREN, KALLANKUÇ, KALYANGUÇ, KAPUÇALIH, KARAHAVUÇ, KARAKUÇAK, KARLANGUÇ, KORSANGUÇ, KORSANKUÇ, KUÇULAMAK, KURUÇEŞME, Devamını Oku »»
AVUÇLAMA, KAPUÇİNO, KAUÇUKLU, MARPUÇÇU, PABUÇLUK, PABUÇSUZ, PULUÇLUK, SONUÇSUZ, SORGUÇLU, SUÇİÇEĞİ, SUÇLAMAK, SUÇLANMA, SUÇLAYIŞ, SUÇLULUK, UÇARILIK, UÇKURLUK, UÇLANMAK, UÇUCULUK, UÇUKLAMA, UÇURTMAK, UÇURULMA, UÇANKALE, UÇTUUÇTU, AKSORGUÇ, ALABUÇUK, ALALUVUÇ, ALDANGUÇ, BAYBUNUÇ, BURUÇÇUN, CALGAVUÇ, Devamını Oku »»
ARDANUÇ, BUÇUKLU, KAPUÇİN, KULUÇKA, ORUÇSUZ, PABUÇÇU, PABUÇLU, SUÇLAMA, SUÇÜSTÜ, UÇKURLU, UÇLANMA, UÇUKLUK, UÇURMAK, UÇURTMA, UÇUŞMAK, ALDAĞUÇ, ATLAVUÇ, AVLAVUÇ, BİKUÇUK, BORUÇUL, ÇİNUÇİN, DOLUÇAY, DORABUÇ, DURUÇAY, DURUÇİŞ, GUDURUÇ, HALUÇKA, HOLUÇKA, KIVILUÇ, KOÇAVUÇ, Devamını Oku »»
HARTUÇ, KAUÇUK, KULYUÇ, MARPUÇ, MEFLUÇ, ORUÇLU, SORGUÇ, SUÇSUZ, UÇURMA, UÇURUM, UÇUŞMA, AYAĞUÇ, BARGUÇ, BOZGUÇ, BURKUÇ, ÇALGUÇ, ÇALĞUÇ, ÇUÇALİ, ÇUÇĞUR, DOĞGUÇ, EKSİUÇ, FUÇANI, GAKGUÇ, GAKKUÇ, GALGUÇ, GARGUÇ, GAZGUÇ, GOGUÇU, GUÇCİK, GUÇCUK, Devamını Oku »»
BODUÇ, BUÇUK, HAVUÇ, HURUÇ, KUMUÇ, PABUÇ, PULUÇ, SONUÇ, SUÇLU, SURUÇ, UÇARI, UÇKUN, UÇKUR, UÇMAK, UÇMAN, UÇSUZ, UÇUCU, ALUÇA, ARDUÇ, ARGUÇ, AVGUÇ, AZBUÇ, BADUÇ, BİCUÇ, BOBUÇ, BONUÇ, BORUÇ, BURUÇ, BÜRUÇ, CUÇİK, Devamını Oku »»
AVUÇ, MUÇO, ORUÇ, UÇAK, UÇAR, UÇLU, UÇMA, UÇUK, UÇUN, UÇUŞ, ALUÇ, ÇUÇE, FUÇİ, KUÇA, KUÇE, MUÇU, OYUÇ, ÖNUÇ, PUÇİ, PUÇT, PUÇU, SUUÇ, UÇAH, UÇAN, UÇAY, UÇÇA, UÇTU, UÇUR, UÇUT, ULUÇ
SUÇ, GUÇ, HUÇ, MUÇ, PUÇ, TUÇ, UÇU
UÇ
UÇ
Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası. Dış kenar, periferi. Bir şeyin kenarı. Kurşun kalemlerde yazmayı sağlayan kömürden yapılmış olan madde. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem. Bir şeyin başı, tepesi. Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak. Bir uzaklığın son noktası. Bir şeyin baş veya son noktası.
SONUÇLANDIRILMAK
Sonuca ulaştırılmak, neticelendirilmek.
SONUÇLANDIRMAK
Sonuca ulaştırmak, bitirmek, neticelendirmek, intaç etmek.
SUÇLAYIVERMEK
Ayrıntılı düşünmeden suçlamak.
SONUÇLANDIRABİLME
Sonuçlandırabilmek işi, neticelendirebilme.
KADIOĞLUÇİFTLİĞİ
Kahramanmaraş ili, Türkoğlu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
SUÇLANDIRILMA
Suçlandırılmak işi.
MUMCUÇİFTLİĞİ
Sivas şehrinde, Yıldızeli ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
UÇARMAKİGİLLER
(Galeopithecidae), Omurgalı hayvanlardan memeliler (Mammalia) sınıfının abalı-memeliler (Dermoptera) takımına giren bir familyası. Ayakları 5 parmaklıdır. İyi tırmanırlar. Dilleri uzundur. Vücutları boyunca gerili deriden bir saçakları vardır. Uçar-maki (Galeopithecus volans) iyi bilinen türüdür.
SONUÇLANDIRILMA
Sonuçlandırılmak işi, neticelendirilme.
YAVUÇKUYUCAĞI
Kastamonu şehrinde, Taşköprü belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
SUÇLANDIRILMAK
Suç yüklendirilmek, itham ettirilmek.
İMAMOĞLUÇEŞMESİ
Kırıkkale kenti, Sulakyurt belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
SORGUÇKAVAKLI
Kars şehrinde, Digor ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
SONUÇLANDIRMA
Sonuçlandırmak işi, neticelendirme.
SUÇLANABİLMEK
Suçlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde UÇ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKBABAGİLLER
Gündüz yırtıcıları alt takımının, kanatları geniş ve büyük olan, iyi uçan büyük kuşları içine alan bir familyası.
AF
Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama. Görevden çıkarılma.
ANLAMAK
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak. Sorup öğrenmek. Yarar sağlamak. Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek. Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek. Bir şey hakkında bilgisi bulunmak. Doğru ve yerinde bulmak.
ALABİLDİĞİNE
Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde. Olanca hızı ile. Aşırı derecede, gereğinden çok, gırla, sıvırya.
AĞIZLIK
Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer. Kuyu bileziği. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılmış olan kapak. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm. Huni. Bir şeyin başladığı yer. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.
AMAN
Yardım istenildiğini anlatan bir söz. Dikkat çekmek için kullanılan bir söz. Bir suçun bağışlanmasının istendiğini anlatan bir söz. Şaşma anlatan bir söz. Rica anlatan bir söz. Çok beğenmeyi anlatan bir söz: Aman ne güzel şey! Bu anlamda kullanıldığında buna da edatı da getirilebilir. (ama:n) Usanç ve öfke anlatan bir söz.
AKLANMAK
Ak olmak, temizlenmek. Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek. Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak.
AKIBET
Bir iş veya durumun sonu, sonuç. Sonunda, önünde sonunda.
AKILLANMAK
Karşılaşılan olayların sonuçlarından yararlanarak davranmak. Uslanmak.
AKRABA
Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler. Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler. Biri, diğerinin doğurduğu sonuç veya olgular.
ALDEHİT
Alkolleri oksitlendirme veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı.
ALEV
Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule. Kıvılcım. Aşk ateşi. Sıcaklık. Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama.
AKLAMAK
Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.
AMAÇ
Ulaşmak istenilen sonuç, maksat. Gaye. Hedef. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.
ALKOL
Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol. Her türlü alkollü içki.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
ADIMSAYAR
Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa veya bele takılan alet, pedometre.
AKAMET
Kısırlık, verimsizlik. Başarısızlık, sonuçsuzluk.
AKINCI
Düşman ülkesine akın yapan savaşçı. İleri uç oyuncusu.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.