Kelimeler arşivinde; içinde "oyn" olan, toplam 122 tane kelime bulunuyor. İçerisinde oyn bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu oyn ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında oyn olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
İPLİKBOYNUZLULAR, YUKARIBOYNUYOĞUN
AŞAĞIBOYNUYOĞUN, KISABOYNUZLULAR
BOYNUZLUGİLLER
GÜVERCİNBOYNU, OYNADIRLAIMIŞ, SAKALOYNATMAZ
BOYNUZLANMAK, BOYNUZLAŞMAK, BOYNUZLATMAK, BOYNUZLUTEKE, BOYNUYOĞUNLU, GAZALBOYNUZU, OYNANABİLMEK, OYNAŞLIÇORBA, OYNATABİLMEK, OYNATIMCILIK, OYNATIVERMEK, OYNAYABİLMEK, OYNAYIVERMEK
BOYNUZLAMAK, BOYNUZLANMA, BOYNUZLAŞMA, BOYNUZLATMA, KEÇİBOYNUZU, TOYNAKLILAR, BALLIBOYNUZ, ELİKOYNUNDA, OYNANABİLME, OYNATABİLME, OYNATIVERME, OYNATTIRMAK, OYNAYABİLME, OYNAYIVERME, SIÇANOYNAĞI, YEROYNAMASI
BOYNUZUMSU, KOÇBOYNUZU, OYNATILMAK, DELİBOYNUZ, BOYNUBURUK, BOYNUBÜKÜK, BOYNUYOĞUN, BOYNUZGAGA, HOYNEMSEKİ, MURATBOYNU, OYNADANLIH, OYNAKLAMAK, OYNARGÖNYE, OYNATTIRMA, OYNAYANLAR, VOYNUKBEYİ
BOYNUZSUZ, DEVEBOYNU, OYNATILMA, OYNATIMCI, BOYNANLAR, BOYNUEĞRİ, BOYNUUZAK, DEREBOYNU, KALEBOYNU, OYNAYACAK, ÖNOYNATIM, TEKBOYNUZ, YOYNUKMAK
BOYNUZLU, BOYNUZSU, OYNAKLIK, OYNANMAK, OYNAŞLIK, OYNAŞMAK, OYNATMAK, OYNAŞMAH
OYNAKÇA, OYNAMAK, OYNANIŞ, OYNANMA, OYNAŞMA, OYNATIM, OYNATIŞ, OYNATMA, OYNAYIŞ, BOYNIRA, GOYNÜMÜ, KOYNARA, OYNADAN, OYNAĞAN, OYNAKMA, OYNAMAH, OYNANCA
BOYNUZ, OYNAMA, TOYNAK, BOYNAK, BOYNEK, BOYNİK, BOYNUK, COYNAK, COYNAL, GOYNEK, GOYNÜK, HOYNUK, KOYNAK, KOYNEK, KOYNUK, POYNAK, POYNEK, VOYNUK, ZOYNAK
BOYNA, OYNAK, OYNAŞ, BOYNO, GOYNÜ, HOYNU, KOYNU, OYNAH, OYNUK
KOYN, VOYN
OYN
OYN
Seslenme ünlemi, ey: Oyn Mehmet nasılsın?.
BOYNUZLATMAK
Kadın, kocasını; koca, karısını aldatmak.
İPLİKBOYNUZLULAR
Gövdeleriyle birlikte bütün vücut parçaları ince uzun yapılışta olan çiftekanatlılar topluluğu. a. bk. sivrisinekler.
OYNADIRLAIMIŞ
Oynatırlarmış.
BOYNUZLUGİLLER
Keçi, koyun, sığır ve antilopları içine alan, içi boş olan boynuzları sürekli kalan ve dallı olmayan, omurgalıların memeliler sınıfı.
KISABOYNUZLULAR
Kısa duyargalı, geniş kanatlı ve oldukça gelişkin sinek türlerini içine alan çiftekanatlılar topluluğu.
AŞAĞIBOYNUYOĞUN
Giresun kenti, Tirebolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
YUKARIBOYNUYOĞUN
Giresun ilinde, Tirebolu ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
BOYNUZLAŞMAK
Boynuz durumuna girmek.
GÜVERCİNBOYNU
Yeşil, mavi ve pembe arasında dalgalanır gibi görünen renk. Bu renkte olan.
OYNANABİLMEK
Oynanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
GAZALBOYNUZU
Nilüfer.
SAKALOYNATMAZ
1.Yumuşak ve sulu yiyecek : Dişine göredir, sakal oynatmaz, yi şu armutlardan. 2.Top çekirdekli, güzel kokulu bir çeşit kavun.
BOYNUYOĞUNLU
Kahramanmaraş şehri, Andırın ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
BOYNUZLANMAK
Boynuzu çıkmak. Karısı veya bir kadın yakını tarafından aldatılmak. Boynuz batırılmak, boynuz yarası almak.
BOYNUZLUTEKE
Kın kanatlılardan, kurtçuğu meşe ağaçlarında yaşayan bir böcek (Carambyx).
Bu bölümde tanımı içerisinde OYN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.
BAKLAGİLLER
Bakla, fasulye, akasya, keçiboynuzu vb. badıçlı pek çok sebze ve ağacı içine alan, iki çenekli ayrı taç yapraklılardan büyük bir bitki familyası.
AÇAN
Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı.
BALON
Isıtılmış hava veya havadan daha hafif bir gazla doldurulan, atmosferde uçabilen, küre biçiminde araç. Aslı olmayan, palavra şey. Karikatürde içi sözle doldurulan yuvarlak. Karnı yuvarlak ve şişkin, boynu dar cam kap. Hava veya gazla doldurulmuş, kauçuktan yapılmış olan çocuk oyuncağı. Geriden gelen rüzgârdan yararlanmak amacıyla yatın ana direği üzerine çekilen üç köşeli, hafif yelken.
BAR
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu. Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk. Danslı, içkili eğlence yeri. Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas. Ayaküstü içki içilen eğlence yeri. Hava basıncı birimi. Amerikan bar.
BAHRİ
Denizle ilgili. Uzun boyunlu, sivri gagalı, boynunun önü ve göğsü parlak beyaz olan, alçaktan ve hızlı uçan, suya bağımlı bir tür kuş (Podiceps cristatus).
AÇMAZ
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu. Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz. İçinden zor çıkılır durum.
ANKİLOZ
Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması.
BANKO
İş yerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh. Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığını anlatan bir söz. Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para. Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse. Su altı tepeliği. Kesinlikle.
ASILMAK
Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak. Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek. Bir yere tutunup sarkmak. Sonuna kadar mücadele etmek. Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak. Hızla eline almak. Tutup çekmek. Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek.
AMONYUM
Amonyaklı tuzlarda maden rolü oynayan bir birleşim kökü (NH4).
ANTİLOP
Antiloplardan, sıcak ülkelerde yaşayan, çok hızlı koşan, boynuzlu bir hayvan (Anthilopus). Bu hayvanın derisinden yapılmış.
ATKI
Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü. Büyük yaba. Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç. Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça. Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik.
AŞÜFTE
Oynak, açık saçık kadın, kokot.
BAKARA
İskambil kâğıdı ile oynanan bir kumar.
ALÜFTE
İffetsiz, oynak, cilveli (kadın).
ALA
Karışık renkli, çok renkli, alaca. Alabalık. Kekliğin boynundaki siyah halka. Açık kestane renginde olan, ela (göz).
ALAGEYİK
Geyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan, yazın postunda ak benekler oluşan, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen bir cins geyik, sığın (Dama dama).
BALIKÇIL
Uzun bacaklılardan, boynu ve gagası uzun, su kıyılarında yaşayan, balık yiyerek beslenen büyük bir kuş (Ardea cinerea). Balıkla beslenen, balık yiyen.
AYICI
Ayı oynatmayı iş edinen kimse.