Kelimeler arşivinde; içinde "kart" olan, toplam 152 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kart bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu kart ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kart olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
PNÖMOPİYOPERİKART
KARTPOSTALCILIK
FİBROKARTİLAGO, HEMATOPERİKART, KARTONPİYERSİZ, RADYOKARTOGRAF, YUKARIKARTALLI
AŞAĞIKARTALLI, HİDROPERİKART, KARTİLAGİNEUS, KARTONPİYERLİ, PNÖMOPERİKART
KARTALGİLLER, KARTELLEŞMEK, KARTEZYENİZM, KARTPOSTALCI, KİRLİKARTOPU, HEMOPERİKART, KARTALKANADI, KARTİLAJİNÖZ, KARTONMACUNU, PİYOPERİKART, YUKARIKARTAL
ÇIKARTILMAK, KARTELLEŞME, KARTOGRAFİK, KARTOGRAFYA, KARTONLAMAK, KARTONPİYER, AŞAĞIKARTAL, DEKARTÇILIK, KARTALPINAR, KARTAMSAMAK, KARTANLAMAK, KARTİYERİZM, KARTONCULUK
HAMİLİKART, KARTOGRAFİ, KARTPOSTAL, KARTALGÖZÜ, KARTALDERE, KARTALKAYA, KARTALOĞLU, KARTALTAŞI, KARTALTEPE, KARTLAŞMAK, KARTONLAMA, KARTSIZLIK, KARTTIRMAK, ŞAVKARTMAK
ÇIKARTMAK, KARTALLAR, KARTALMAK, KARTEZYEN, KARTOGRAF, KARTVİZİT, PANKARTLI, KARTALKÖY, KARTAYMAK, KARTEOLOL, KARTEŞMEK, KARTINLIK, KARTİKAİN, KARTİLAGO, KARTİLLER, KARTLAMAK, KARTLAVIZ, KARTONPAT, KARTOSMAN, KARTOTEKS, KOKARTSIZ, MİKROKART, UŞKARTMAK
ÇIKARTMA, DEKARTÇI, KARTALLI, KARTALMA, KARTALOŞ, KARTONCU, KARTOTEK, KOKARTLI, MİYOKART, PERİKART, TELEKART, AKARTMAK, AKARTUNA, AKARTÜRK, ÇAKARTAŞ, IKARTMAK, KARTADAK, KARTALAÇ, KARTALAK, KARTALAŞ, KARTALCA, KARTALEÇ, KARTALOZ, KARTÇIGA, KARTEKİN, KARTIMAK, KARTİLAJ, KARTUTAN, MONOKART, OKARTMAK, Devamını Oku »»
ALAKART, ÇIKARTI, ISKARTA, İSKARTO, KARTELA, KARTLIK, PANKART, EKARTÖR, EPİKART, KARTALA, KARTANA, KARTLAÇ, KARTLAN, KARTLAZ, KARTLEÇ, KARTMAĞ, KARTMAH, KARTMAK, KARTMIK, KARTOPİ, KARTOPU, KARTSIZ, KARTULI, KARTULİ, ŞİKARTA
EKARTE, KARTAL, KARTÇA, KARTEL, KARTON, KARTUK, KARTUŞ, KAKART, KARTAN, KARTAY, KARTIN, KARTLI, KARTOF, KARTOL, KARTOP, KARTOS, KARTUL, KOKART, NIKART, NİKART
KARTİ, KARTO
KART
KART
Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. Fotoğrafçılıkta 9x12 santimetre boyutlarındaki resim. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. Oyun kâğıdı. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit. Kartpostal.
HİDROPERİKART
Hidroperikardiyum.
FİBROKARTİLAGO
İpliksel kıkırdak.
PNÖMOPİYOPERİKART
Perikartta hava veya gaz ve irin bulunması.
PNÖMOPERİKART
Kalp kesesinde hava veya gaz birikmesi.
KARTPOSTALCILIK
Kartpostalcının yaptığı iş.
HEMATOPERİKART
Hemoperikardiyum.
KARTELLEŞMEK
Kartel kurmak.
KARTONPİYERLİ
Kartonpiyeri olan.
RADYOKARTOGRAF
Vücudun bir bölümündeki radyoaktiflik dağılımının grafiğini çıkarmaya yarayan aygıt.
KARTİLAGİNEUS
Kıkırdaksal, kıkırdakla ilgili olan.
YUKARIKARTALLI
Erzincan ili, Çayırlı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
KARTEZYENİZM
Dekartçılık.
AŞAĞIKARTALLI
Erzincan şehri, Çayırlı ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KARTONPİYERSİZ
Kartonpiyeri olmayan.
KARTALGİLLER
Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının, kartallar takımının gündüz yırtıcıları alt takımına giren büyük bir familyası.
Bu bölümde tanımı içerisinde KART geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BLOKNOT
Yaprakları kolayca çıkartılabilecek bir biçimde yapılmış not defteri.
BOBİN
Makara. Tampon silindiri veya mihver boru etrafına sarılmış kâğıt veya kartonun sürekli uzunluğu. Fotoğraf filmi rulosu. İçinden elektrik akımı geçebilen yalıtılmış tel ile bu telin sarılı bulunduğu silindirden oluşan aygıt.
ABONMAN
Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.
AKDOĞAN
Kartalgillerden bir tür doğan, aksungur.
BALÇIK
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil. Güçlük çıkartan. İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak.
CAYIRDATMAK
Sert, uzun, gürültülü ses çıkartmak.
BİZ
Çokluk birinci kişiyi gösteren söz. Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ. Ülkemiz sularında yaşayan bir tür mersin balığı, şip (Acipenser nudiventris). Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir çuvaldız türü. Bazen teklik birinci kişi zamiri "ben" yerine kullanılan bir söz.
AYRAÇ
Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.
ANTRİKOT
Sığırın iki kürek kemiği arasından ve pirzolalık yerinden çıkartılan, kemiğinden sıyrılmış et dilimi.
BAKIMLIK
Filmin kartpostal büyüklüğünde cam bir perde üzerinde görünmesini sağlayan cihaz.
AKILCILIK
Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.
ANAÇ
Şefkatli, anne gibi davranan. Yemiş verecek durumdaki ağaç. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan. Kurnaz. Başına buyruk. İri, kart. Deneyimli, bilgili.
ATMACA
Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş, akkuş (Accipiter nisus).
ALDIRMAK
Alma işini yaptırmak. Sığdırmak. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak. Önem vermek, değer vermek. Başkasına kaptırmak. Getirtmek.
ÇALMAK
Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak. Benzemek, andırmak. Bozmak, zarar vermek. Üzerine sürmek. Kumaşın bir parçasını kesmek. Vurarak ya da sürterek ses çıkartmak. Ses çıkarmak, ses vermek. Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak. Süpürmek, temizlemek. Atmak, çarpmak, vurmak. Madeni oymak, kalemle işlemek.
BLOK
Kocaman ve ağır kitle. İçine resim veya yazı kâğıtları konulan karton kap. Politik çıkarları sebebiyle birlik kuran devletler topluluğu. Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken önünde iki veya üç kişinin elleri ile oluşturdukları perde. Yapı adası. Birden çok bölümü bir araya getirilmiş olan, bir bütün oluşturan.
BİNDİRMEK
Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak, oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak. Eklemek, katmak. Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta çarpmak veya bir yere vurmak.
ÇIKARTILMAK
Çıkartma işi yapılmak.
AMPÜTASYON
Kol, bacak, kulak gibi organların tedavi amacıyla kısmen veya tamamen kesilip çıkartılması. Herhangi bir bütünden bir parça kesme veya koparma.
ÇATIRDATMAK
Bir şeyin "çatır" diye sesini çıkartmak.