İçinde GOS geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "gos" olan, toplam 98 tane kelime bulunuyor. İçerisinde gos bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu gos ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında gos olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

MİYELOMENİNGOSEL

15 harfli kelimeler

ÖZOFAGOSTOMOZİS, FARENGOSTENOSİS, OESOPHAGOSTOMUM, LARENGOSTENOZİS, HİDROMENİNGOSEL

13 harfli kelimeler

OLİGOSAKKARİT, HEMOFAGOSİTOZ, ANTİFAGOSİTİK

12 harfli kelimeler

LARENGOSKOPİ, FARENGOSPAZM, FARENGOSKOPİ, FARENGOSTOMİ, LARENGOSTOMİ, OTOFAGOSİTOZ, ÖZOFAGOSKOPİ, ÖZOFAGOSTOMİ, VAGOSEMPATİK, YUGOSLAVYALI, LARENGOSPAZM

11 harfli kelimeler

GOSPODARLIK, OLİGOSİTEMİ, GOSGALANMAK, LARENGOSKOP, GOSSAHLAMAH, EGOSANTRİZM, OLİGOSPERMİ, EGOSANTRİST, FARENGOSKOP

10 harfli kelimeler

HEMİAZİGOS, EGOSANTRİK, OLİGOSALİN, ERGOSTERİN, MENİNGOSİT, MENİNGOSEL, PİYANGOSUZ, GOSGOCAMAN

9 harfli kelimeler

GOSTARMAK, FAGOSİTOZ, DEMİURGOS, POLİFAGOS, FAGOSİTİK, FAGOSİTİN, FİTOFAGOS

8 harfli kelimeler

GOSSİPOL, GOSTAKLI, ZİGOSPOR, GOSTEMEK, İMAGOSİT, PROLOGOS, PİGOSTİL, OLİGOSEN, YUGOSLAV, EPİLOGOS, GOSALMAK, GOSBADİN, GOSPODAR, GOSGODUR

7 harfli kelimeler

GOSGOCA, ARGOSUZ, FAGOSİT, RAGOSİT, AŞGOSUN, GIRAGOS, GOSALAK, KOREGOS, KAZGOSÜ, GOSİPOL, GOSGOUK

6 harfli kelimeler

GOSLAK, GOSSAH, GOSPAK, GOSSAK, GOSTAH, AZİGOS, GOSTAK, GOSNAK, MONGOS, HERGOS, GOSGOS, GOSDAK, GOSDİL, GOSGOK, GOSTÜL, GOSTİL, HARGOS

5 harfli kelimeler

HAGOS, LOGOS, GOSOR, GOSSÜ, AVGOS, GOSGA, GOGOS, GOSKA, GOSBA

4 harfli kelimeler

AGOS, EGOS

3 harfli kelimeler

GOS

Bazı kelimelerin anlamları

GOS

Ceviz. Göğüs - gosünde göğsünde.

FARENGOSTOMİ

Pnömoni, üremi veya alt ve üst çene kemiklerinde kırık bulunan köpekler gıda alamadığında, sonda yerleştirerek beslemek için midenin dönme ve genişlemelerinde operasyon sırasında ve sonrasında, midede toplanmış olan gaz ve sıvı içeriği uzaklaştırmak amacıyla yutak bölgesinde lateralden yapılan açma işlemi.

OLİGOSAKKARİT

Sadece birkaç monosakkarit biriminden oluşan molekül. Birkaç monosakkaritin glikozidik bağla birbirine bağlanarak polimerize olmasından meydana gelen karbonhidrat. Glikozitik bağlarla birleşmiş birkaç monosakkarit grubu.

OESOPHAGOSTOMUM

Nodüler solucan.

LARENGOSTOMİ

Gırtlağın ameliyatla deriyle ağızlaştırılarak dikilmesi.

ANTİFAGOSİTİK

Fagositozu önleyici.

FARENGOSPAZM

Yutak spazmı.

FARENGOSTENOSİS

Yutak daralması.

LARENGOSKOPİ

Gırtlak içinin aynayla muayenesi.

HEMOFAGOSİTOZ

Eritrositlerin fagositik hücrelerce yutulması. Yaşam süreleri dolmuş alyuvarların dolaşımdan uzaklaştırılması için alyuvarların fagositik hücrelerce yutulması.

LARENGOSTENOZİS

Gırtlak daralması.

ÖZOFAGOSTOMOZİS

Nodüler solucan hastalığı.

OTOFAGOSİTOZ

Otofaji.

FARENGOSKOPİ

Farengoskopla yapılan yutak muayenesi.

HİDROMENİNGOSEL

Kafatası üzerindeki bir açıklıktan beyin zarlarının veya omurga üzerindeki bir açıklıktan omurilik zarlarının beyin-omurilik sıvısıyla dolu kese biçiminde dışarı taşması.

MİYELOMENİNGOSEL

Omuriliğin ve onu çevreleyen zarların omurgadaki bir kusurdan dışarıya doğru fıtıklaşması.

  -   -   -  

Anlamında GOS bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GOS geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DİNAR

Bahreyn, Cezayir, Irak, Karadağ, Kuveyt, Libya, Sırbistan, Tunus ve Ürdün kullanılan para birimi. Eski Yugoslavya'da kullanılan para birimi. Altın liranın yaklaşık dörtte biri değerinde olan eski bir para. Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri.

YUGOSLAVYALI

Yugoslavya'da yaşayan kimse.

LAHOS

Lagos.

BENİÇİNCİ

Beniçincilik görüşünü benimseyen, benmerkezci, egosantrist.

TEFARİK

Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi. Yüksekliği 60-100 santimetre olan, büyük yapraklı ve beyaz çiçekli bir bitki (Pogostemon patchouly).

ERGOSTERİN

Ergosterol.

FAGOZOM

Fagositozla alınan maddenin oluşturduğu vakuol. Bir partikülün yutulmasından sonra meydana gelen ve duvarı hücre zarından oluşan hücre içi vakuol. Fagosite edilen materyal ve hücre zarının invaginasyonuyla bir fagositik hücrede oluşan zar kaynaklı vezikül, fagositik vakuol, stoplazmik vakuol.

DALMAÇYALI

Eski Yugoslavya'dan köken aldığı düşünülen, rengi siyah beyaz, benekli ve neşeli, orta büyüklükte, dayanıklı, kısa ve sert tüyleri rastgele dağılan, siyah veya kahverengi birbiriyle birleşmeyen beneklerle süslü, beneklerin belirginliği ve dağılımı arttıkça daha değerli kabul edilen, yavruları tamamen beyaz doğan ve benekleri sonra ortaya çıkan, oyuncu, neşeli fakat kindar, zeki ve inatçı bir karakterde, aşırı derecede duyarlı ve sadık, orta çağlarda av köpeği, 1800'lerde popüler bir at arabası köpeği, askeri bekçi, sirklerde gösteri, kemirgen avcısı, av, çoban ve koruma gibi pek çok alanda kullanılan, çok yönlü, günümüzde ise ev köpeği olarak yetiştirilen köpek ırkı.

YUGOSLAV

Yugoslavya halkından olan kimse.

DÜKKAN

Esnafın perakende satış yaptığı, küçük zanaat sahiplerinin çalıştıkları yer, işyeri. Esnafın perakende satış yaptığı, küçük zanaat sahiplerinin çalıştıkları yer. Görevli olarak çalışılan yer, iş yeri. Kumarhane. (Doğaçlama ve Ortaoyunu). Doğaçlamaya dayanan Türk tiyatrosu argosunda tiyatro yapısı. Ortaoyunu'nda iş yerini belirten, yalnızca iki alçak kanadı bulunan 1 arşınlık (yaklaşık 68-70 cm.) bir peyke. Önünde arkalıksız bir alçak iskemle durur. Orta Oyunu'nda iş yerini belirten, yalnızca iki alçak duvarı bulunan basık kulübe. Bu, kimi kez bir tek alçak iskemle ile de belirtilebilirdi. Tiyatro yapısı.

FAGOSİTİN

Lökositlerde fagositoz sırasında meydana gelen sıcağa dayanıklı protein yapısında bir bakterisidal. Nötrofil granüllerinden salınan bakteri öldürücü bir protein.

BENİÇİNCİLİK

Dünyada kişinin benliğini merkez sayan felsefe görüşü, benmerkezcilik, egosantrizm.

DEYİ

Dil, söz, işaret, mimik vb. anlatım araçlarının bütünü, logos. Hristiyan felsefesinde Tanrı kelamını insanlara ulaştıran oğul, logos.

APOPTOZ

Programlanmış hücre ölümü; etraftaki hücrelere zarar vermeden bir hücrenin ölmesi ya da fagositik hücreler tarafından yok edilmesi. Apoptozis. Programlanmış hücre ölümü, etraftaki hücrelere zarar vermedan bir hücrenin ölmesi veya fagositik hücreler tarafından yok edilmesi, apoptoz. Apoptozis.

FAGOSİTİK

Fagositoz veya fagositlerle ilgili olan.

ATRİYUM

Tunikatlarda ve sefalokordatlarda bulunan iki ana boşluktan yutağı çeviren boşluk. Basit süngerlerde vücut iç boşluğunun (spongosöl) diğer adı. S. Böceklerde sağmalardan meydana gelen ve trakeaya uzanan genişlemiş timpanal boşluk. Yüreğin ön iki odası. Kulakçık. (Mimarlık) Eski Roma evlerinde etrafı odalarla çevrili, üstü açık, ortasında havuz bulunan avlu, içavlu, a. bk. avlu, içavlu. Trematod ve sestodlarda genital organların kanallarının açıldığı çukur bölüm. Ön oda, ön boşluk. Kulakçık.

ENDOSİTOZ

Ökaryot hücrelerin plazma zarının içeri çökmesi ile bir kesecik içinde dışarıdan madde alınması. Pinositoz, fagositoz. Hücre zarının içeri çökerek kese oluşturması suretiyle büyük moleküllerin hücre içine alınması ve hücresel sindirimi. Hücre zarının dış tarafında oluşan bir çukurluk içine giren bir molekül veya taneciğin çevresindeki zar parçası tarafından tamamen sarılması ve böylece oluşan vezikülün zardan koparak sitoplazma içine alınması olayı, viropeksis. Endositoz; hücrelere sıvıların alınması olan pinositozla katı maddelerin alınması olan fagositozu içerir. Virüslerin hücre içerisine girmelerinde kullandıkları bir yoldur.

ÇAVEŞİR

Prangos Umbelliferae.

PAMUK

Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium). Bu tellerin işlenmiş biçimi. Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav. Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı.

FİLAGOZ

Balık adı, lagos.