Kelimeler arşivinde; içinde "eya" olan, toplam 183 tane kelime bulunuyor. İçerisinde eya bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu eya ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında eya olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
BEYAZLATABİLMEK
BEYAZLAŞTIRMAK, BEYAZLATABİLME
BEYAZLATILMAK, BEYAZGÖZLÜLER, BEYAZKIŞLAKÇI, BEYAZLAŞTIRMA, BİTMİYEYAZMIŞ
BEYAZIMTIRAK, DEFNEYAPRAĞI, TARSUSBEYAZI, BALDIRIBEYAZ, BEYAZLATILMA, KÜMEYAYILIMI, TEFNEYAPRAĞI
BEYAZLANMAK, BEYAZLAŞMAK, BEYAZLATICI, BEYAZLATMAK, DOĞUBEYAZIT, SEYAHATNAME, KÖŞEYAPRAĞI, YEREYAPALAK, YILANEYAĞSİ
BEYAZLATMA, BEYAZSİNEK, BEYAZTİLKİ, DÜŞEYAZMAK, MEYANCILIK, MÜTEYAKKIZ, BEYAZALTIN, BEYAZGELEN, BEYAZITLAR, BEYAZKÖMÜR, BEYAZLANMA, BEYAZLAŞMA, BEYAZPERDE, BEYAZSOKAR, BİLEYAZMAK, DEREYAZICI, DÖĞMEYAYIK, GÖKÇEYAMAÇ, GÖKÇEYAYLA, GÜLEYAZMAK, HEYALLAMAK, KÖSEYAKASI
BEYANNAME, BEYAZIMSI, CEREYANLI, DÜŞEYAZMA, GALEYANLI, İVMEYAZAR, ÖLEYAZMAK, SÜREYAZAR, TEREYAĞLI, BEYARSLAN, BEYAZGÖSA, BEYAZKAYA, BİLEYAZMA, DEREYALAK, DEREYAMAÇ, ELLEMEYAH, GÖKÇEYAKA, GÖKÇEYAZI, GÜNEYAĞIL, GÜNEYALIÇ, İNCEYANIŞ, KANEYAKLI, KESİTDEYA, KÖSEYAHYA, MEŞEYAYLA, TEPEYATAK
BEMBEYAZ, BEYAZLIK, DERMEYAN, HEYAMOLA, ÖLEYAZMA, SÜRVEYAN, TEREYAĞI, TEYAKKUZ, BEYAĞTEN, BEYAKTAN, BEYARDIÇ, BEYAZKÖY, ÇEYANGAŞ, ÇİLTEYAN, DEDEYAZI, DEREYAKA, DEREYANI, DÖĞMEYAĞ, EHLİEYAL, EŞMEYAZI, EYAKKABİ, GAZEYAĞI, GÖRBEYAZ, GÜLBEYAZ, İNCEYAZI, KARBEYAZ, KELEYAĞI, KEREYAĞI, KERMEYAN, KEYALMAK, Devamını Oku »»
BEYABAN, BEYAĞAÇ, BEYANAT, BEYAZLI, CEREYAN, GALEYAN, GASEYAN, HEZEYAN, MEYANCI, PEYAPEY, SADEYAĞ, SEYAHAT, VEYAHUT, BEYACAN, BEYAĞIT, BEYALAN, BEYAZSU, EMELEYA, EYAKCAK, EYAKTAŞ, EYATLAK, FOŞGEYA, GELEYAN, KESEYAK, MANÇEYA, MEYANCA, MEYANCİ, MEYANÇİ, ÖVEYANA, SEDEYAĞ, Devamını Oku »»
EYALET, MEYANE, BEYALİ, ÇİNEYA, EYAHLİ, EYAKLI, EYATLI, İSEYAĞ, KAVEYA, MANEYA, PEYASE, PLEYAD, VEYAUT
BEYAN, BEYAZ, MEYAN, BEYAĞ, BEYAR, BEYAS, BEYAT, BEYAV, ÇEYAN, HEYAL, HEYAM, HEYAT, HEYAY, LEYAN, REYAL, SEYAT, TEYAK
VEYA, BEYA, EYAH, EYAK, EYAL, HEYA, KEYA, NEYA, REYA, TEYA
EYA
EYA
Bana bak, beni dinle anlamında. Öyle ise, madem ki anlamında. Yapma gübre. Kaburga kemiği. Böyle mi, doğru mu ?. Ed. eğer.
DEFNEYAPRAĞI
Kemikli balıklar takımının, hanigiller familyasından lüferin küçük boylularına verilen özel bir ad (Pomatomus saltatrix).
BEYAZKIŞLAKÇI
Niğde ili, Çamardı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
KÜMEYAYILIMI
Kümeölçümde küme üyelerinin yaptığı toplam seçmelerin küme birey sayısına oranı olarak dile getirilen ve üyeler arası duygusal etkileşim düzeyini yansıtan ölçüm.
BALDIRIBEYAZ
Pırasa: Bu akşamda baldırıbeyaz pişi-relim.
TEFNEYAPRAĞI
Lüfer balığı.
BEYAZLATABİLME
Beyazlatabilmek işi.
BEYAZLAŞTIRMA
Beyazlaştırmak işi.
BEYAZGÖZLÜLER
İzmaritgiller.
BEYAZLAŞTIRMAK
Beyazlaşmasına yol açmak.
BEYAZIMTIRAK
Beyazımsı.
BİTMİYEYAZMIŞ
Zayıf, cılız.
BEYAZLATILMAK
Beyaz duruma getirilmek, ağartılmak.
BEYAZLATILMA
Beyazlatılmak işi.
TARSUSBEYAZI
Adana ve Mersin çevresinde üretilen, kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür yerli üzüm.
BEYAZLATABİLMEK
Beyazlatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde EYA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABARTI
Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa.
ABANİ
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan yapılmış.
ABAJUR
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).
ABONMAN
Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.
ABORDA
Bir deniz teknesinin başka bir tekneye, bir iskeleye veya bir rıhtıma yanını vererek yanaşması.
ABAŞO
Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. Altta, aşağıda bulunan, alttaki.
ACIMA
Acımak durumu. Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet.
ABARTMAK
Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.
ABANDIRMAK
Bir kimsenin bir yere veya bir kimseye yaslanmasını sağlamak. Bir hayvanı yere çöktürmek.
ABAJURCU
Abajur yapan veya satan kimse.
ABBAS
"Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse" anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz.
ACEMLEŞMEK
Kültür ve medeniyet bakımından İran halkını örnek almak veya etkisi altında kalmak.
ABACI
Aba yapan ya da satan kimse. Asalak. Bedavacı. Abadan giyecek yapan veya satan kimse.
ABLA
Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ACABA
Şüphe, kuşku. (a'caba:) Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
ABLİ
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga.
ACILAŞTIRMA
Acılaştırmak işi veya durumu.