Kelimeler arşivinde; içinde "erg" olan, toplam 431 tane kelime bulunuyor. İçerisinde erg bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu erg ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında erg olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
VERGİLENDİRİLMEK, GİDERGENLİKÖLÇER, HİPERGLİSERİDEMİ, HİPERGLOBULİNEMİ, HİPERGLOBÜLİNEMİ, HİPERGUANİDİNEMİ
GERGİNLEŞTİRMEK, KARABİBERGİLLER, VERGİLENDİRİLME, İHTİYOPTERGİYUM, SERGİLEYEBİLMEK, YERGÜNNÜKHAMİLE
GERGEDANGİLLER, SEMENDERGİLLER, VERGİLENDİRMEK, DENİZGERGEDANI, ERGASİTOPLAZMA, ERGOTOKSİKOZİS, GERGEDANBÖCEĞİ, GERGİNLEŞTİRME, HİPERGLİSİNEMİ, MİKSOPTERGİYUM, SERGİLEYEBİLME, YANYÜZERGİLLER
NİLÜFERGİLLER, VERGİLENDİRME, ERGUVANGİLLER, HARMANPERGELİ, KONVERGENSİYA, NEUBERGESTERİ
GERGİNLEŞMEK, HERGELECİLİK, NERGİSGİLLER, HİPERGLİSEMİ, SİNERGASİLOZ, SİNERGASİLUS, ŞEKERGÜBRESİ, ŞERGİLLENMEK, YOZHERGELESİ
ERGENLEŞMEK, ERGİNLENMEK, ERGİNLEŞMEK, GERGİNLEŞME, KELERGİLLER, LÜFERGİLLER, SERGERDELİK, SERGİLENMEK, SERGÜZEŞTÇİ, SERGİKARASI, CERGELENMEK, ERGERLENMEK, ERGEZLENMEK, GİDERGELMEZ, GİDERGENLİK, GÖSTERGELİK, HERGİLLEMEK, KEÇELKERGES, KÜÇÜKSERGEN, SERGİHALISI, SERGİLETMEK, STERNBERGİA
DERGİCİLİK, ERGİNLEMEK, HERGELELİK, SERGİCİLİK, SERGİLEMEK, SERGİLENİŞ, SERGİLENME, SERGİLEYİŞ, VERGİCİLİK, VERGİLEMEK, YERGİCİLİK, YÜZERGEZER, ÇERGECİLER, ÇERGECİLİK, ÇERGİCİLİK, DEDERGÜLLÜ, EKZERGONİK, ENDERGONİK, ERGENCELİK, ERGENÇELİK, ERGENKİREZ, ERGENLEŞME, ERGENSELİK, ERGENUŞAĞI, ERGESTEROL, ERGİNLENME, ERGİNLEŞME, ERGİZLEMEK, ERGOSTERİN, GERGİLEMEK, Devamını Oku »»
BEHERGLAS, BERGAMODİ, ERGİNLEME, ERGONOMİK, FİBERGLAS, GERGİNLİK, HERGELECİ, SERGİLEME, SERGÜZEŞT, VERGİLEME, GERGEVŞET, AKIRHERGİ, BERGÜTMEK, DERGENMEK, DERGEŞMEK, DERGİDİŞİ, DİVERGENS, DÖNDERGEÇ, DÜŞERGEME, EMERGİNAT, ERGASİLOZ, ERGASİLUS, ERGENEKON, ERGENTÜRK, FERGETMEK, GERGELMEK, GIRGERGIR, GÖSTERGEÇ, HERGETMEK, HERGİMANT, Devamını Oku »»
BERGAMOT, BERGÜZAR, ERGENLİK, ERGİNLİK, ERGİTMEK, ERGONOMİ, ERGUVANİ, ERGÜRMEK, GERGEDAN, GERGİNCE, GÖNDERGE, GÖSTERGE, SERGERDE, SERGİLİK, VERGİSİZ, SERGİEVİ, ALTGERGİ, ATAERGİN, BELERGEN, BELERGÖZ, BERGANDİ, CERGEBAZ, ÇERGEBAZ, DERGEMEK, DERGİLER, DERGİLİK, EMERGENS, ERGEÇİDİ, ERGİMADI, ERGİNALP, Devamını Oku »»
AYSBERG, BERGAMA, ÇERGECİ, ÇERGİCİ, ERGANUN, ERGİLİK, ERGİMEK, ERGİTME, ERGUVAN, GERGİLİ, HERGELE, PERGOLA, SERGİCİ, VERGİCİ, VERGİLİ, YERGİCİ, YÖNERGE, ACERGAN, AKERGİN, ÇEKERGE, DEĞERGE, DERGİCİ, DERGİLİ, DERGÜLA, DERGÜLE, DÖNERGE, DÜŞERGE, DÜZERGE, ENERGİD, ENERGİN, Devamını Oku »»
ERGANİ, ERGENE, ERGİME, GERGEF, GERGER, GERGİN, MERGUP, NERGİS, ÖNERGE, PERGEL, SERGEN, SERGİN, ŞERGİL, TERGAL, BERGEZ, BERGON, BERGÖN, CERGEN, ÇERGEL, ÇERGEN, ÇERGÖZ, DERGAH, DERGÜÇ, EKERGE, ERGAZİ, ERGENÇ, ERGENM, ERGİLİ, ERGİSİ, ERGÖZÜ, Devamını Oku »»
ÇERGE, DERGİ, ERGEN, ERGİN, GERGİ, SERGİ, VERGİ, YERGİ, BERGE, CERGE, CERGİ, CERGO, CERGÜ, ÇERGİ, ÇERGO, DERGE, ERGAP, ERGEÇ, ERGEK, ERGEM, ERGİL, ERGİŞ, ERGOT, ERGÖK, ERGÖR, ERGUN, ERGÜÇ, ERGÜL, ERGÜN, FERGE, Devamını Oku »»
ERGİ, ERGE, ERGÜ, FERG, HERG, KERG
ERG
ERG
CGS sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 santimetre hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir. Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge.
SEMENDERGİLLER
Omurgalı hayvanlardan amfibyumlar sınıfının, kuyruklu hayvanları içine alan bir familyası.
HİPERGLOBÜLİNEMİ
Kanda herhangi bir globülinin anormal olarak artması.
YERGÜNNÜKHAMİLE
Kadınlarda aş yerme.
GERGEDANGİLLER
Tek parmaklılar takımına giren gergedanları içine alan bir familya.
GİDERGENLİKÖLÇER
Mıknatıssal bir özdeğin gidergenlik yeğinliğini ölçmeye yarayan aygıt.
VERGİLENDİRMEK
Bir kimseyi veya bir şeyi vergiye bağlamak.
İHTİYOPTERGİYUM
Balıkların çift yüzgeçlerinin iskeletleri.
GERGİNLEŞTİRMEK
Gergin duruma getirmek.
HİPERGLİSERİDEMİ
Kanda aşırı gliseridler, genellikle trigliseridlerin olması. Hipertrigliseridemi.
HİPERGUANİDİNEMİ
Kanda guanidinin aşırı miktarda bulunması.
VERGİLENDİRİLMEK
Vergilendirme işi yapılmak.
HİPERGLOBULİNEMİ
Kanda globulin proteininin normal sınırlarının üzerine çıkması.
SERGİLEYEBİLMEK
Sergileme imkânı veya olasılığı bulunmak.
KARABİBERGİLLER
Taçsız iki çeneklilerden, karabiberle türlerini içine alan bir bitki familyası.
VERGİLENDİRİLME
Vergilendirilmek işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde ERG geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BALİĞ
Ergen.
BAMBUL
Kurtçuk evresinde ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kın kanatlı böcek (Anisoplia austriaca).
ANMALIK
Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar.
BAGET
Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. Tavuk, piliç vb. kanatlılarda but ile paça arasında kalan etli bölüm. Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.
BASIN
Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.
AĞNAM
Sayım vergisi.
ALAŞIM
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita.
AĞIRŞAKLANMAK
Ergenlik döneminde çıbanda veya memede ağırşak biçiminde bir tümsek oluşmak.
AĞNAMCI
Sayım vergisi toplayan kimse.
BALIKLAMA
Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde. Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek).
AYAKBASTI
Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı.
AVARIZ
Kazalar, belalar. Engebe. Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi.
BAKAYA
Askerlik çağına girenlerden son yoklamalarını yaptırarak askerlik kararı aldırdıkları hâlde çağrıldıklarında gelmeyen veya gelip de kıtalarına gitmeden toplandıkları yerlerden ayrılanlar. Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler. Kalıntılar.
AMFİBİ
İki yaşamlılar. Yüzergezer.
ALGI
Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak. Kazanç, alacak. Rüşvet. Vergi. Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık.
BASMA
Basmak işi. Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. Gübre, tezek. Basılmış, matbu. Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. Bu kumaştan yapılan.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
BAÇ
Osmanlı Devleti'nde gümrük vergisi. Zorla alınan para, haraç.
AJİTASYON
Körükleme. Duygu sömürüsü yapma. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonucu oluşan etrafına karşı saldırganlık durumu. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. Çırpıntı.
BAŞKALAŞMA
Başkalaşmak işi. Oğulcuk evresinden ergin olana değin bir hayvanın geçirdiği biçim ve yapı değişimleri, istihale, metamorfoz.