Kelimeler arşivinde; içinde "egemen" olan, toplam 2 tane kelime bulunuyor. İçerisinde egemen bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu egemen ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında egemen olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
EGEMEN
Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim. Sözünü geçiren, üstünlük kazanan.
EGEMENLİK
Egemen olma durumu. Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi, hükümranlık, hâkimiyet.
Bu bölümde tanımı içerisinde EGEMEN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HÜKMETMEK
Egemenliği altında bulundurmak. Bir kimseye veya topluluğa sözünü geçirmek. Aklına esmek. Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak.
ATATÜRKÇÜLÜK
Atatürk'ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti'nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile uyumlu amaçlar, uygulamalar ve ilkeler bütünü, Kemalistlik, Kemalizm. Bu ilkeye bağlılık.
BİAT
Bir kimsenin egemenliğini tanıma. Osmanlı Devleti'nde padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması.
EMPERYALİZM
Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık, yayılımcılık, emperyalistlik.
CUMHURİYET
Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi. Cumhuriyet altını.
HÜKÜMRAN
Egemen.
GRANDÜK
Büyük bir düklüğün egemenine verilen ad. Çarlık Rusyası'nda prenslere verilen unvan.
EĞİLMEK
Bir yana doğru eğik duruma gelmek. Başkasının baskısını veya egemenliğini benimsemek, kabul etmek. İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek. Bir işi önemseyip ele almak.
DEMOKRASİ
Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık.
BUYRUK
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, buyuru, emir, ferman. Egemenlik.
HÜKÜM
Yargı. Önem, geçerlilik. Egemenlik, hâkimiyet. Karar. Değer, aynı ya da benzer nitelik.
HALİFELİK
Halife olma durumu. Halifenin egemenliği altındaki ülkeler. Halife niteliği ve makamı. Halifenin görevi, hilafet.
BAŞÜLKE
Sömürge imparatorluklarında sömürgelere egemen olan ülke.
ERK
Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar. Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi veya yeteneği. Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz.
ÇİĞNEMEK
Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek. Egemenliği altına almak, hükmetmek. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak. Ayağı veya tekerleği altına alarak ezmek.
HAKANLIK
Hakan olma durumu. Hakanın egemenliğindeki ülke. Hakanın yönetimi.
ANAERKİLLİK
Kadının üstünlüğüne dayalı toplumsal örgütlenme düzeni, maderşahilik. Ananın egemen olduğu aile hayatı.
HANLIK
Han olma durumu. Hanın egemenliğindeki ülke. Hanın yönetimi.
DİKTATÖRLÜK
Diktatör olma durumu. Egemen ve mutlak siyasi bir gücün, bir veya birçok kişinin oluşturduğu bir yürütme organınca, denetimsiz olarak yürütüldüğü siyasi düzen. Bir diktatör tarafından yönetilen ülke.
BATMAK
Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. Saplanmak. Çökmek. Yok olmak. Dünya'nın dönüşü dolayısıyla Güneş, Ay ve yıldız ufkun altına inmek. Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek. Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak. Kirlenmek. İflas etmek. Daha kötü bir duruma uğramak. Dokunmak, incitmek.