İçinde AZAR geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "azar" olan, toplam 137 tane kelime bulunuyor. İçerisinde azar bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu azar ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında azar olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

PAZARLAYABİLMEK

14 harfli kelimeler

PAZARLAMACILIK, PAZARLAYABİLME

13 harfli kelimeler

ELVANPAZARCIK, NAZARİYECİLİK, YUKARIAKPAZAR

12 harfli kelimeler

DERNEKPAZARI, NAZARIDİKKAT, NAZARIİTİBAR, OKURYAZARLIK, AŞAĞIAKPAZAR, YORTANPAZARI

11 harfli kelimeler

BAŞYAZARLIK, DEPREMYAZAR, NAZARİYATÇI, NOKTAİNAZAR, PAZARLAMACI, PAZARLANMAK, PAZARLAŞMAK, PAZARLIKSIZ, BASINÇYAZAR, KARGAPAZARI, KATMANYAZAR, PAZARBELENİ, PAZARÇAYIRI, PAZARLIOĞLU, TABAHPAZARI, TABAKPAZARI, TOSYAPAZARI, YAYLAPAZARI

10 harfli kelimeler

AZARLANMAK, AZARLATMAK, BİLGİYAZAR, DEREPAZARI, MUTAZARRIR, NAZARİYECİ, PAZARCILIK, PAZARLAMAK, PAZARLANMA, PAZARLAŞMA, PAZARLIKÇI, PAZARLIKLI, SALIPAZARI, SARFINAZAR, YAZARÇİZER, CUMAPAZARI, DELİBAZARI, DOĞANPAZAR, EZİNEPAZAR, İMAMPAZARI, MAZARATSIZ, ODUNPAZARI, OSMANPAZAR, POKKAZARMA, ŞEHİRPAZAR, TİREPAZARI, YAZARBOZAR

9 harfli kelimeler

ADAPAZARI, AZARLAMAK, AZARLANMA, AZARLATMA, BEYPAZARI, BİTPAZARI, ESKİPAZAR, GÖLPAZARI, İVMEYAZAR, KAZARATAR, NAZARİYAT, OKURYAZAR, PAZARBAŞI, PAZARLAMA, PAZARTESİ, PAZARYOLU, SÜREYAZAR, ŞALPAZARI, YENİPAZAR, CAZARAKLI, HACIPAZAR, KARAPAZAR, MAZARATÇI, NAZARINDA, NAZARİYYE, ORTAPAZAR, PAZARAĞAÇ, PAZARDERE, PAZARKAYA, PAZARÖREN, Devamını Oku »»

8 harfli kelimeler

AZARLAMA, BAŞYAZAR, MAZARRAT, MÜNAZARA, NAZARİYE, NAZARLIK, PAZARCIK, PAZARLAR, PAZARLIK, SESYAZAR, ŞENPAZAR, YAZARLIK, DÜZYAZAR, HAZARŞAH, KALAAZAR, PAZARKÖY, PAZARLOH, PAZARÖNÜ, SAĞPAZAR, YAZARLAK, YELYAZAR

7 harfli kelimeler

HAZARCA, NAZARAN, PAZARCI, TAZARRU, AKPAZAR, ALKAZAR, GAZARMA, HAZARDA, İTAZARI, MAZARAT, NAZARAT, PAZARLI, PAZARSU, TAZARCI

6 harfli kelimeler

HAZARİ, KAZARA, NAZARİ, MAZARA

5 harfli kelimeler

HAZAR, NAZAR, PAZAR, YAZAR, MAZAR, TAZAR

4 harfli kelimeler

AZAR

Bazı kelimelerin anlamları

AZAR

Paylama.

NAZARİYECİLİK

Kuralcılık.

AŞAĞIAKPAZAR

Ağrı ilinde, Diyadin belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

NAZARIİTİBAR

İlgi, dikkat.

DEPREMYAZAR

Depremlerin yerini, süresini, şiddetini tespit eden çok duyarlı cihaz, sismograf.

NAZARIDİKKAT

Bir kimsenin herhangi bir konuya duyduğu yoğun ilgi.

PAZARLAMACILIK

Pazarlamacının işi.

OKURYAZARLIK

Okuryazar olma durumu.

PAZARLAYABİLME

Pazarlayabilmek işi.

YORTANPAZARI

Karabük ili, Yenice ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

YUKARIAKPAZAR

Ağrı şehri, Diyadin belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

PAZARLAYABİLMEK

Pazarlama imkânı veya olasılığı bulunmak.

ELVANPAZARCIK

Zonguldak ilinde, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

NAZARİYATÇI

Kuramcı.

DERNEKPAZARI

Trabzon iline bağlı ilçelerden biri.

BAŞYAZARLIK

Başyazar olma durumu, başmuharrirlik, sermuharrirlik. Başyazarın yaptığı iş, başmuharrirlik, sermuharrirlik.

  -   -   -  

Anlamında AZAR bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AZAR geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AZARLAMA

Azarlamak işi, paylama.

AKADEMİ

Yüksekokul. Çıplak modelden yapılmış insan resmi. Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu.

AĞA

Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san. Ağabey. Cömert, eli açık. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. Koca.

BARIŞ

Barışma işi. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh, hazar.

BAĞ

Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

APTAL

Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü.

BAŞMUHARRİR

Başyazar.

AZARLATMA

Azarlatmak işi.

AÇMAK

Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.

ALINTILAMAK

Bir yazıya başka bir yazarın yazısından cümle veya cümleler almak, alıntı yapmak, aktarmak, iktibas etmek.

BAĞIRMAK

İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak. Yüksek sesle azarlamak. Kendini belli etmek.

AZARLANMA

Azarlanmak işi, paylanma.

ALIŞVERİŞ

Satın alma ve satma işi, alım satım, iş, muamele, ahzüita, aksata, pazar. İlişki, münasebet.

BAŞMUHARRİRLİK

Başyazarlık.

ARMUDİYE

Nazarlık olarak takılan armut biçimindeki altın.

ALINTI

Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas. Başka bir dilden alınmış kelime.

BAROGRAF

Bir hava taşıtının uçarken izlediği yolun yüksekliklerini çizgi hâlinde göstermeye veya işaretlemeye yarayan alet. Basınçyazar.

BIRAKMAK

Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Koymak. Bıyık ya da sakal uzatmak. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Bakılmak, korunmak için vermek. Kötü bir durumda terk etmek. Ayrılmak, terk etmek. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Saklamak, artırmak. Sarkıtmak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Boşamak. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Engel olmamak. Unutmak. Sahiplik hakkını başkasına vermek.

AZARLATMAK

Azarlama işini yaptırmak veya azarlanmasına yol açmak.

AKSELEROGRAF

İvmeyazar.