Kelimeler arşivi içinde; başında "hu" olan, toplam 328 adet kelime bulunmaktadır. hu ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu hu ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde hu olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
HUYSUZLAŞIVERMEK
HUYSUZLAŞIVERME
HUDUTLANDIRMAK
HUDUTLANDIRMA, HUMBARACIBAŞI
HUDAVENDİGAR, HUNHARCASINA, HURMAYAPRAĞI, HUYLANDIRMAK, HUYSUKTURMAK, HUYSUZLANMAK, HUYSUZLAŞMAK
HUDAYİNABİT, HUDİKLENMEK, HUDUTSUZLUK, HUKUKSUZLUK, HULUSKARLIK, HUMBARAHANE, HUMEKTANLAR, HURMAKAYASI, HURUŞLANMAK, HUYLANDIRMA, HUYSUKLAMAK, HUYSUZLANIŞ, HUYSUZLANMA, HUYSUZLAŞMA, HUZULLANMAK, HUZURSUZLUK
HUKUKÇULUK, HURDACILIK, HURDALAMAH, HURDALAMAK, HURSANDİYE, HURSANTIYA, HURULDAMAK, HURUSİBİĞİ, HUSALANMAK, HUSUMETKAR, HUZURSUZCA
HUBİLGANA, HUDAVERDİ, HUMBARACI, HUMBUCKER, HUMBURMAK, HUMSUZLUK, HUMZETMEK, HUNDARSIZ, HUNHARLIK, HUNNAYICI, HUPKÜRMEK, HURMADARI, HURUÇÖREN, HURUFİLİK, HUSUSİYET, HUSUSUYLA, HUYLANMAK, HUYLATMAH, HUYSUKMAK, HUYSUNMAK, HUYSUTMAK, HUYSUZLUK, HUZLANMAK, HUZURKENT
HUDAVENT, HUDUTKÖY, HUDUTSUZ, HUĞLAMAK, HUKOYUNU, HUKUKSAL, HUKUMDAR, HULAHULA, HULANMAK, HULESEYİ, HULEYLİM, HULUSKAR, HUMARBAZ, HUMARCIK, HUMSUMAK, HUNHARCA, HUNTUMUŞ, HURDAHAŞ, HURDALIK, HURLAVUK, HURMALIK, HURSUNLU, HURUNMAK, HUŞKURAN, HUYKURMA, HUYLAMAK, HUYLANIŞ, HUYLANMA, HUYMALIH, HUYMALIK, Devamını Oku »»
HUBUBAT, HUCESTE, HUDUTLU, HUGUMET, HUKUKÇU, HUKUKEN, HULAMAK, HULKİYE, HULLİYH, HUMAYIN, HUMAYİN, HUMAYUN, HUMBARA, HUMERUS, HUMMALI, HUMMİNG, HUMORAL, HUNAMAZ, HUNNACI, HUPBEĞİ, HURAMAK, HURDACI, HURHURA, HURİCAN, HURİSEL, HURİSER, HURLANI, HURŞİDE, HURTULİ, HURTUNA, Devamını Oku »»
HUANBA, HUBİRE, HUBYAR, HUDAYİ, HUDDEM, HUDEDE, HUĞMEK, HUĞTAŞ, HUKÇUR, HUKMEK, HUKŞAT, HUKUKİ, HULAGU, HULASA, HULEYH, HULHUL, HULİCE, HULİKİ, HULLİK, HULUCA, HULUSİ, HUMACA, HUMBAZ, HUMBUL, HUMBUR, HUMERE, HUMHUM, HUMHUS, HUMPUL, HUMPUR, Devamını Oku »»
HUBAN, HUBZA, HUCUL, HUCUN, HUDAK, HUDDU, HUDUK, HUDUL, HUDUN, HUDUT, HUFTA, HUGAR, HUGUL, HUĞLU, HUHAR, HUKAR, HUKKE, HUKUK, HUKUL, HULAK, HULAM, HULKİ, HULLE, HULLU, HULUL, HULUS, HULUZ, HUMAM, HUMAR, HUMBA, Devamını Oku »»
HUBİ, HUCU, HUDU, HUĞU, HUHU, HUKU, HULA, HULD, HULK, HULU, HUMA, HUMI, HUNA, HUND, HUNİ, HUNK, HUNU, HURA, HURÇ, HURİ, HURT, HURU, HUSA, HUSO, HUSU, HUŞU, HUTA, HUTO, HUTU, HUUK, Devamını Oku »»
HUÇ, HUG, HUĞ, HUL, HUM, HUN, HUR, HUS, HUŞ, HUT, HUV, HUY
HU
HU
"Neredesin, bana bak" anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü. Tanrı. Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü.
HUYSUKTURMAK
Huylandırmak, huy edindirmek.
HUDUTSUZLUK
Hudutsuz olma durumu.
HURMAYAPRAĞI
(Süsleme) Hurma yaprağı biçiminde bezeme örgesi.
HUDUTLANDIRMAK
Sınırlandırmak, sınır çekmek.
HUYLANDIRMAK
Huylanmasına sebep olmak, huylanmasına yol açmak.
HUYSUZLAŞIVERME
Huysuzlaşıvermek durumu.
HUYSUZLANMAK
Huysuzluk etmek, huysuzca davranmak.
HUNHARCASINA
Hunharca.
HUDUTLANDIRMA
Hudutlandırmak işi.
HUDİKLENMEK
Gıdıklanmak.
HUDAVENDİGAR
Amir, hâkim. Osmanlı Padişahı I. Murat'ın sanı.
HUYSUZLAŞIVERMEK
Çabucak veya ansızın huysuzlaşmak.
HUMBARACIBAŞI
Humbara kullanan askerlerin başı, yöneticisi.
HUYSUZLAŞMAK
Huysuz bir duruma gelmek.
HUDAYİNABİT
Kendiliğinden yetişen (bitki). Eğitim görmemiş, kendi kendini yetiştirmiş olan (kimse). Başıboş büyümüş (kimse).
Bu bölümde tanımı içerisinde HU geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AĞIZSIZ
Ağzı olmayan. Yumuşak huylu, sessiz.
AKSİ
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi. Uygun olmayan. İnatçı, hırçın, huysuz.
ALBASTI
Doğum sırasında temizliğe dikkat edilmemesi yüzünden lohusanın tutulduğu ateşli hastalık, lohusa humması, albasma.
AKSİLENMEK
Aksileşmek, huysuzlanmak.
ABARTICI
Abartıyı huy edinen (kimse), abartmacı, mübalağacı.
ADLİYE
Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları. Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü resmî yapı.
AHLAKSIZ
Ahlak kurallarına uymayan. Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesiz.
ACUZE
Huysuz, yaşlı kadın.
ALIŞKANLIK
Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam. İç ve dış etkilerle hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren şartlanmış davranış. Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet.
AKSEDİR
Kaplaması mobilyacılıkta kullanılan, açık kahverengi öz odunlu olan bir ağaç (Thuya occidentalist).
ALAZA
Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb.
AHLAK
Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre. Huylar.
AĞIZLIK
Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer. Kuyu bileziği. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılmış olan kapak. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm. Huni. Bir şeyin başladığı yer. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.
AKSİLEŞMEK
Huysuzlanmak, huysuzluk etmek, ters davranmak, inatçılık etmek.
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
AKSİLİK
Terslik, zıtlık, karşıtlık. Bir işin yolunda gitmemesi durumu, elverişsizlik. İnatçılık, huysuzluk.
AKALA
Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk.
ADAM
İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.
ALAYCI
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi. Alay eden, küçümseyen (tutum).