Kelimeler arşivi içinde; başında "homo" olan, toplam 41 adet kelime bulunmaktadır. homo ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu homo ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde homo olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
HOMOJENLEŞTİRMEK, HOMOPOLİSAKKARİT, HOMOJENLEŞTİRİCİ
HOMOJENLEŞTİRME
HOMOSEKSÜELLİK, HOMOSEKSÜELİTE, HOMOJENİZASYON
HOMOİYOSMOTİK, HOMOİYOZMOTİK, HOMOJENLEŞMEK, HOMOJENİZATÖR
HOMOJENLEŞME
HOMOGAMETİK, HOMOSEKSÜEL
HOMOPLASTİ, HOMOJENLİK, HOMOLOTERM, HOMOBLASTİ, HOMOTALLİK, HOMOTERMAL, HOMOGLİKAN, HOMOJENİZE
HOMOGREFT, HOMOZİGOT, HOMOTETİK, HOMOGAMET, HOMOJENAT
HOMOMORF, HOMOSERK, HOMOSPOR, HOMODONT, HOMOTETİ, HOMOLOGİ
HOMONİM, HOMONOM, HOMOJEN, HOMOMER, HOMOGEN, HOMOLOG
HOMOÖK
HOMO
HOMO
Yunanca aynı anlamına gelen ön ek. Eş, türdeş anlamında Latince bir ön ek. İnsan.
HOMOGAMETİK
Benzer eşeyiik gözeleri meydana getiren; XX kromozomlu olan; eş eşey kromozomlarını kapsayan.
HOMOİYOZMOTİK
Bazı su hayvanlarının, dış ortam ne olursa olsun, hipertonik ya da hipotonik ozmotik basınçlarının sabit olması.
HOMOPOLİSAKKARİT
Nişasta, selüloz gibi aynı tip monosakkarit monomerlerinden oluşmuş, dallanmış veya tek zincir durumunda olan polisakkarit, homoglikan.
HOMOSEKSÜEL
Eş cinsel.
HOMOSEKSÜELİTE
Eşcinsellik.
HOMOJENLEŞMEK
Bağdaşıklaşmak.
HOMOJENLEŞTİRİCİ
Yüksek basınç altında homojenleştirme işlemini yapan cihaz, homojenizatör.
HOMOJENLEŞTİRMEK
Bağdaşıklaştırmak.
HOMOJENİZATÖR
Homojenleştirici.
HOMOSEKSÜELLİK
Eş cinsellik.
HOMOJENLEŞME
Bağdaşıklaşma.
HOMOJENLEŞTİRME
Bağdaşıklaştırma.
HOMOPLASTİ
Organizmalarda analog organların dış görünüşleri bakımından yapısal benzerlikte olması. Farklı organlar ya da organizmalar arasında, aynı atadan gelme yerine benzer yönlerdeki evrim sonucu oluşan şekil ve yapı benzerliği.
HOMOJENİZASYON
Bir organ ya da dokuyu çok ince parçalara parçalama tekniği. Yapı bakımından bütünlük kazandırma, tümüne aynı yapıyı verme. Homojenleştirme.
HOMOİYOSMOTİK
Bazı su hayvanlarının osmotik basınçlarının sabit olması, yani dış ortam ne olursa olsun hipertonik ya da hipotonik durumunu saklayabilmesi.
Bu bölümde tanımı içerisinde HOMO geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAĞDAŞIKLAŞMAK
Aynı özelliği göstermek, homojen duruma gelmek.
CİS
Badana. Yara. Cin: Is misin cis misin nesin?. Arapça kökenli cins: cins. Cin. İki baskın alelin bir kromozomda, bunların çekiniklerinin de bunun homologunda bulunduğu bağlantı durumu. Moleküllerin stereoizomerlerinde atomların geometrik olarak aynı yönde yerleşmiş bulunmaları. 3.Golgi kompleksinin oluşma yüzü. Atom ya da grupların çift bağ etrafında (ya da halkalı sistemlerde) dönmesinin engellenmesiyle ortaya çıkan bir tür stereoizomer. Bu tür izomerlerin olabilmesi için çift bağ karbonlarının herbirinde iki farklı atom ya da grup bulunmalıdır. Çift bağ karbonlarındaki benzer grupların çift bağ düzleminin aynı tarafında olması hali cis 
, farklı tarafında olması hali ise trans
izomeri gösterir.
BAĞDAŞIKLIK
Bağdaşık olma durumu, mütecanislik, homojenlik.
BİVALAN
Sentromeri henüz bağlı iki homolog kromozomun kardeş kromatitler oluşturmak üzere kendilerini eşlemesi sonucu oluşan grup, iki değerli, çift değerli.
ÇÜRÜNTÜ
Pişerken kesilmiş süt. Çürük şeylerin döküntüsü. Kömürlerin dokusunu yapan homojen, mikroskopik bileşenler. Çörçöp, süprüntü, döküntü.
NONOŞ
Birine sevgiyle yaklaşıldığında kullanılan bir söz. Homoseksüel erkek.
ASİNAPSİS
Mayoz esnasında homolog kromozomların çiftleşememesi.
ALKAPTON
Alkalilere ilgi gösteren bir grup madde, homojentisik asit. Alkaptonüri hastalarında idrarda görülür, kemik ve kıkırdak dokusu için zararlıdır.
ÇÖZÜNEN
Çözelti oluşturan özdek. Bir çözgende çözünüme uğrayan özdek. Kendi bileşimini değiştirmeden, çözücü içinde, atom, molekül ya da yükünler olarak tekdüze dağılmış özdek. Tektürel bir karışımda nicelikçe az olan. Çözücü içinde bileşimi bozulmadan dağılmış ve genellikle çözeltide miktarca az olan madde.Katı-sıvı homojen karışımlarında katı daima çözünendir. Ör. %80'lik şeker çözeltisinde çözünen şeker, çözücü sudur. Bir çözende çözünerek, çözelti oluşturan özdek.
AKSOSİTİL
Trichomonas ve Oxymonadida gibi kimi protozoonlarda bir veya daha fazla sıra hâlinde mikrotubullerden oluşmuş ve kinetozomdan arka uca doğru uzanan tüp benzeri destekleyici organel.
BAĞDAŞIKLAŞTIRMAK
Bağdaşık duruma getirmek, homojenleştirmek.
HOMOTETİK
Aralarında homoteti durumu bulunan.
YUVARLAK
Top veya küre biçiminde olan, müdevver. Top veya küre biçiminde toparlak şey. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Homoseksüel erkek.
İBNE
Edilgin eş cinsel erkek, homoseksüel. Kızgınlıkla söylenen bir söz.
BAĞDAŞIK
Birbirlerine benzer karakterlere veya yapıya sahip parça veya birimlerden oluşan (bütün veya topluluk), mütecanis, homojen.
TOP
Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah. Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça. Tamamen, bütünüyle. Homoseksüel erkek. Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı. Yuvarlak biçimde olan, toparlak.
ALKAPTONURYA
İnsanda fenilalanin ve tirozin amino asitlerinin normal metabolizması sırasında faaliyet gösteren homojentisik asit oksidazın bulunmaması sebebiyle ortaya çıkan kalıtsal bir hastalık.
ÇÖZÜNME
Çözünmek işi. Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir bütün oluşturacak biçimde karışması.
SESTEŞ
Söylenişleri aynı, anlam ve kökleri ayrı olan (kelimeler), eş adlı, eş sesli, homonim.
BİVALENT
Sentromeri ile henüz bağlı iki homolog kromozomun kardeş kromatitler oluşturmak üzere kendilerini eşlemesi sonucu oluşan grup; mayozda kiyazma ile bir arada tutulan kendini eşlemiş iki homolog kromozom. Sentromeriyle henüz bağlı iki homolog kromozomun kardeş kromatitler oluşturmak üzere kendilerini eşlemesi sonucu oluşan yapı. Mayozda kiyazmayla bir arada tutulan kendini eşlemiş iki homolog kromozom.