Kelimeler arşivi içinde; başında "hip" olan, toplam 271 adet kelime bulunmaktadır. hip ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu hip ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde hip olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
HİPERPİGMENTASYON
HİPEREKSTENSİYON, HİPERFOSFATASEMİ, HİPERGLİSERİDEMİ, HİPERGLOBULİNEMİ, HİPERGLOBÜLİNEMİ, HİPERGUANİDİNEMİ, HİPERHİDRATASYON, HİPERKALSİTONEMİ, HİPERKATABOLİZMA, HİPERKORTİKALİZM, HİPERKORTİZOLİZM, HİPERLAKTASİDEMİ, HİPERMETABOLİZMA, HİPERÖSTROJENİZM, HİPERPARAZİTİZİM, HİPERSENSİBİLİTE, HİPERVENTİLASYON, HİPERVİTAMİNOZİS, HİPOAMİNOASİTEMİ, HİPOBİLİRUBİNEMİ, HİPOEPİNEFRİNEMİ, HİPOMİYELİNASYON, HİPOPİGMENTASYON
HİPERADRENALİZM, HİPERALBÜMİNEMİ, HİPERARJİNİNEMİ, HİPERİNSÜLİNEMİ, HİPERKAROTENEMİ, HİPERMETAMORFOZ, HİPEROZMOLALİTE, HİPERÖSTROJENİK, HİPERPARAZİTİZM, HİPERPROTEİNEMİ, HİPERSALİVASYON, HİPERSEKSÜALİTE, HİPERSEMENTOZİS, HİPERSEROTONEMİ, HİPERTRİŞİYAZİS, HİPOGLUKAGONEMİ, HİPOKRATERİFORM, HİPOMETABOLİZMA, HİPOÖSTROJENEMİ, HİPOÖSTROJENİZM, HİPOPOTAMGİLLER, HİPOTİYAMİNOZİS, HİPOVENTİLASYON, HİPOVİTAMİNOZİS, HİPPOBOSKİDOZİS
HİPERAKANTOZİS, HİPERALBÜMİNOZ, HİPERAMİLAZEMİ, HİPERFERRİSEMİ, HİPERFLEKSİYON, HİPERFONKSİYON, HİPERFOSFATEMİ, HİPERFOSFATÜRİ, HİPERFOSFOREMİ, HİPERGLİSİNEMİ, HİPERHİDRASYON, HİPERKALSİNEMİ, HİPERKERATOZİS, HİPERKOAGULEMİ, HİPERKORTİSİZM, HİPERMAGNEZEMİ, HİPERMETROPLUK, HİPERPARAZİTİK, HİPERPEPSİNEMİ, HİPERPROLİNEMİ, HİPERPROTEOZİS, HİPERSEKRESYON, HİPERTİROİDİZM, HİPERÜRİKOZÜRİ, HİPERVİTAMİNOZ, HİPOADRENALİZM, HİPOALBÜMİNEMİ, HİPOGANGLİOZİS, HİPOGENİTALİZM, HİPOİNSÜLİNEMİ, Devamını Oku »»
HİPERAKTİVİTE, HİPERAMMONEMİ, HİPERAMMONÜRİ, HİPERAPOLİZİS, HİPERBOLOİDAL, HİPERFÖTASYON, HİPERHİDROZİS, HİPERİMMÜNİTE, HİPERKALSİÜRİ, HİPERKUPRİÜRİ, HİPERLİPİDEMİ, HİPERMOTİLİTE, HİPEROKSALÜRİ, HİPERPOTASEMİ, HİPERRENİNEMİ, HİPERSENSİTİF, HİPERTANSİYON, HİPERTRİKOZİS, HİPOBRANKİYAL, HİPOBRANŞİYAL, HİPOFİZEKTOMİ, HİPOFOSFATEMİ, HİPOFOSFATÜRİ, HİPOHİDRASYON, HİPOKERATOZİS, HİPOKOAGULEMİ, HİPOMAGNEZEMİ, HİPOPİTYALİZM, HİPOTİROİDİZM, HİPOVİTAMİNOZ, Devamını Oku »»
HİPERAMONEMİ, HİPERAZOTEMİ, HİPERAZOTÜRİ, HİPERENDEMİK, HİPERESTETİK, HİPERFERREMİ, HİPERGLİSEMİ, HİPERİDROZİS, HİPERKALSEMİ, HİPERKLOREMİ, HİPERKUPREMİ, HİPERNATREMİ, HİPEROSTAZİS, HİPEROSTOZİS, HİPERPARAZİT, HİPERPİREKSİ, HİPERPİRETİK, HİPERPLASTİK, HİPERPOLİTİK, HİPERPOLİZİS, HİPERSTENÜRİ, HİPERÜRİSEMİ, HİPNOSEDATİF, HİPNOTİZMACI, HİPNOTİZMALI, HİPODERMOZİS, HİPOGONADİZM, HİPOHİDROZİS, HİPOKALSİÜRİ, HİPOLİMNİYON, Devamını Oku »»
HİPERALJEZİ, HİPERAPOLİZ, HİPERBOLOİT, HİPERDİÜREZ, HİPEREKOJEN, HİPERESTEZİ, HİPERKALEMİ, HİPERKİNEZİ, HİPERLİPEMİ, HİPERMARKET, HİPERMETROP, HİPEROREKSİ, HİPERTROFİK, HİPOAZOTÜRİ, HİPOBİYOZİS, HİPOENDEMİK, HİPOFARENKS, HİPOFERREMİ, HİPOGALAKSİ, HİPOGLİSEMİ, HİPOİDROZİS, HİPOKALEMİK, HİPOKALSEMİ, HİPOKLOREMİ, HİPOKSANTİN, HİPOKUPREMİ, HİPOLİMNİON, HİPONATREMİ, HİPONİTREMİ, HİPOSTENÜRİ, Devamını Oku »»
HİPANTİYUM, HİPERAKTİF, HİPERBOLİK, HİPEREKOİK, HİPERKAPNİ, HİPERPLAZİ, HİPERPOLİZ, HİPERSALİN, HİPERSONİK, HİPERTERMİ, HİPERTONİK, HİPERTROFİ, HİPNOTİZMA, HİPOBENTOZ, HİPOBOSKİT, HİPOBROMİT, HİPODERMİS, HİPOEKOJEN, HİPOESTEZİ, HİPOKALEMİ, HİPOKAMPUS, HİPOKLORİT, HİPOKRİTOS, HİPOKROMİK, HİPOKUPROZ, HİPOLİPEMİ, HİPOSANTIR, HİPOSERKAL, HİPOSTATİK, HİPOTİYROZ, Devamını Oku »»
HİPERFAJİ, HİPERÖPNE, HİPERTROF, HİPNOTİZE, HİPNOZOİT, HİPOBATİK, HİPOBLAST, HİPOEKOİK, HİPOKAPNİ, HİPOKOTİL, HİPOKSEMİ, HİPOPİYON, HİPOPLAZİ, HİPOPOTAM, HİPOSTASİ, HİPOTENÜS, HİPOTERMİ, HİPOTETİK, HİPOTONİK, HİPOTRİKİ, HİPOTROFİ, HİPPOTOMİ
HİPERBOL, HİPEREMİ, HİPERSON, HİPODERM, HİPODROM, HİPOKSİK, HİPOLOJİ, HİPOSTAZ, HİPOSTİL, HİPOSTOM, HİPOTONİ, HİPOTROF, HİPPİLİK, HİPSOFİL
HİPOFİZ, HİPOGEN, HİPOJEN, HİPOKON, HİPOKSİ, HİPOPNÖ, HİPOTEZ, HİPOTİP
HİPNOZ, HİPPOS
HİPER, HİPON, HİPOP, HİPPİ
HİPO
HİP
HİP
Hep.
HİPERÖSTROJENİZM
Aşırı östrojen salgılanması veya alınması. Tüm türlerde üreme organlarında östrojenizme benzer bulgulara neden olur. Köpeklerde deri lezyonlarına, kemikiliğinin baskılanması sonucu pansitopeni, anemi, trombositopeni ve granülositopeniye meydana gelir. Engelleyici etkisinin mekanizması bilinmemektedir.
HİPEREKSTENSİYON
Aşırı derecede gerilme.
HİPERGLİSERİDEMİ
Kanda aşırı gliseridler, genellikle trigliseridlerin olması. Hipertrigliseridemi.
HİPERKORTİZOLİZM
Hiperadrenokortisizm.
HİPERKATABOLİZMA
Katabolizmanın anormal olarak artması durumu.
HİPERFOSFATASEMİ
Kanda alkalen fosfatazın düzeyinin yükselmesi.
HİPERLAKTASİDEMİ
Kanda laktik asit miktarının artması. Laktik asidemi.
HİPERKORTİKALİZM
Hiperadrenokortisizm.
HİPERKALSİTONEMİ
Kanda kalsitonin hormonu artışı.
HİPERMETABOLİZMA
Bazal metabolizma hızının yüksek oluşu, vücut metabolizmasında hızlanmayla belirgin durum. Oksijen, besinler ve diğer materyallerin vücut tarafından anormal bir biçimde artmış kullanımı.
HİPERGUANİDİNEMİ
Kanda guanidinin aşırı miktarda bulunması.
HİPERGLOBULİNEMİ
Kanda globulin proteininin normal sınırlarının üzerine çıkması.
HİPERGLOBÜLİNEMİ
Kanda herhangi bir globülinin anormal olarak artması.
HİPERPİGMENTASYON
Aşırı pigmentasyon.
HİPERHİDRATASYON
Hiperhidrasyon.
Bu bölümde tanımı içerisinde HİP geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAĞDAŞIK
Birbirlerine benzer karakterlere veya yapıya sahip parça veya birimlerden oluşan (bütün veya topluluk), mütecanis, homojen.
BAĞDAŞTIRMACILIK
Farklı kökenlere sahip değişik kültür özelliklerini birleştirme veya kaynaştırma işi. Pek çok değişik öğretiyi birleştirmeyi amaçlayan felsefi veya dinî öğreti.
BAŞRAHİPLİK
Başrahip olma durumu, başkeşişlik. Başrahibin yaptığı iş, başkeşişlik. Başrahibin makamı, başkeşişlik.
BIRAKMAK
Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Koymak. Bıyık ya da sakal uzatmak. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Bakılmak, korunmak için vermek. Kötü bir durumda terk etmek. Ayrılmak, terk etmek. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Saklamak, artırmak. Sarkıtmak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Boşamak. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Engel olmamak. Unutmak. Sahiplik hakkını başkasına vermek.
BİRİKİM
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma. Biriktirilen mal ya da para. Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim. Bilim veya sanat alanında sahip olunan bilgi, repertuvar. Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması. Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.
CİN
Dinî inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine sahip, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan yaratık. Masallarda göze görünmeyen, türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de yapabilen yaratık. Akıllı, zeki, uyanık kimse. Buğday, arpa, yulaf vb.nden elde edilen ve ardıçla kokulandırılan bir alkollü içki türü, ardıç rakısı. Pamuklu, kalın kumaştan giysi veya pantolon.
ANANESİZ
Geleneğe sahip bulunmayan.
BENİMSEME
Benimsemek işi, sahip çıkma, tesahup.
ASHAP
Sahipler. Sahabe.
BALATA
Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme katsayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde. Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki alet.
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
BENİMSEMEK
Bir şeyi kendine mal etmek, sahip çıkmak, kabullenmek, tesahup etmek. Bir şeye, birine bağlanmak, ısınmak.
AYRIKLIK
Ayrıklı olma durumu, ayrı tutma, ayrı tutulma. Kaplamları birbirinden ayrı olmakla birlikte aynı yakın cinsin kaplamına giren kavramlar arasındaki bağlantı. Elips, daire, parabol, hiperbol vb. bir konik üzerinde hareket eden cismi, odağa veya merkeze birleştiren doğrunun büyük eksen ile yaptığı açı. Önermelerin birbirine bağlanması işleminde ya . ya . ve ya da ile gösterilen ilişki. Kural dışılık. Genel kuraldan ayrılma, derogasyon.
AKSAKAL
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse. Ermiş, evliya. Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen.
BÜCÜR
Ufak tefek ve kısa boylu (kimse). Yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan.
AEROBİK
Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için tempolu müzik eşliğinde yapılmış olan bir jimnastik türü.
AĞIRKANLI
Ağırcanlı. Hippokrates'in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi.
BAŞRAHİP
Manastırlarda en kıdemli ve yönetimden sorumlu rahip, başkeşiş.
CEBEL
Sahipsiz, boş toprak. Ekilmemiş tarla, ekime elverişli olmayan yer. Dağ.
CEBELİ
Osmanlı Devleti'nde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker. Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti.