Kelimeler arşivi içinde; başında "he" olan, toplam 1379 adet kelime bulunmaktadır. he ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu he ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde he olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
HEMATOPORFİRİNÜRİ, HEYECANLANABİLMEK, HEYECANLANIVERMEK
HEMANJİYOBLASTOM, HEMOGLOBİNOMETRE, HEMOGLOBİNOMETRİ, HEMOPERİKARDİYUM, HETEROSEKSÜELLİK, HETEROTRANSPLANT, HEYECANLANABİLME, HEYECANLANDIRMAK, HEYECANLANIVERME
HEDEFLEYEBİLMEK, HELALLEŞEBİLMEK, HEMAGLÜTİNASYON, HEMANJİYOSARKOM, HEMATOSİTOBLAST, HEMOGLOBİNOPATİ, HEMOPNÖMOTORAKS, HEPATNAVİRÜSLER, HEPATOSPLENİTİS, HESAPLAŞABİLMEK, HESAPLAYABİLMEK, HESAPLİYABİLMEK, HEYECANLANDIRMA, HEYKELLEŞTİRMEK
HEDEFLEYEBİLME, HELALLEŞEBİLME, HEMADZORPSİYON, HEMANJİYOBLAST, HEMATOPERİKART, HEMATOPORFİRİN, HEMATOSİTOPENİ, HEMİHİPERTROFİ, HEMOFLAGELLATA, HEMOKROMATOZİS, HEMOPERİTONEUM, HEPADNAVİRİDAE, HEPATOHÜCRESEL, HEPATOLİTYAZİS, HEPATOPANKREAS, HEPATOSELLÜLER, HEPATOVİRÜSLER, HEPATOZOONOZİS, HERMAFRODİSMUS, HERMAFRODİTİZM, HERPESVİRÜSLER, HESAPLAŞABİLME, HESAPLATTIRMAK, HESAPLAYABİLME, HESBETENLİLLAH, HETEROKROMATİN, HETEROZİGOTLUK, HEVESLENDİRMEK, HEYKELLEŞTİRME, HEYKELTIRAŞLIK
HECELETTİRMEK, HEKSAMİTİOZİS, HEKTOLİTRELİK, HELECANLANMAK, HELEOPLANKTON, HELEZONLAŞMAK, HELMİNTEMEZİS, HELMİNTOLOJİK, HEMATOPORFİRİ, HEMATOSİTOZİS, HEMİKRİPTOFİT, HEMİPARALİZİS, HEMOFAGOSİTOZ, HEMOGLOBİNEMİ, HEMOGLOBİNÜRİ, HEMOPERFÜZYON, HEMOSİDEROZİS, HEMOSİTOBLAST, HEMOSİTOMETRE, HEMOSİTOMETRİ, HEPATOBLASTOM, HEPATOKUPREİN, HEPATOTOKSEMİ, HERPESVİRİDAE, HESAPLATTIRMA, HETERODİMERİK, HETERODİNAMİK, HETERODUBLEKS, HETEROFAGOZOM, HETEROFİYOZİS, Devamını Oku »»
HECELETTİRME, HEFTİKLENMEK, HEİNZGRANÜLÜ, HEKZAMİTİYAZ, HELECANLANMA, HELEZONLAŞMA, HELİCELLİDAE, HELİKOBAKTER, HELMİNTOLOJİ, HEMAGLÜTİNİN, HEMATİDROZİS, HEMATOKSİLEN, HEMATOKSİLİN, HEMATOMİYELİ, HEMATOSEPSİS, HEMATOSİTÜRİ, HEMATOSPERMİ, HEMİDESMOZOM, HEMİHİDROZİS, HEMİPLANKTON, HEMİSELLÜLOZ, HEMİVERTEBRA, HEMOKROMATOZ, HEMOPERİKART, HEMOSİTOPOEZ, HENTBOLCULUK, HEPATİZASYON, HEPATOCYSTİS, HEPATOFLAVİN, HEPATOMEGALİ, Devamını Oku »»
HEBERSİZDEN, HECİLLENMEK, HEDEFLENMEK, HEDERLENMEK, HEDERSİNMEK, HEFİLLENMEK, HEFTİKLEMEK, HELALLEŞMEK, HELETİNEZİR, HELİKLETMEK, HELİKOTREMA, HELİMLENMEK, HELLELENMEK, HELMELENMEK, HELMELEŞMEK, HELMİNTİSİT, HELMİNTİYAZ, HELMİNTOLOG, HELMİNTOZİS, HELPİLDEMEK, HELVALAŞMAK, HELYOTERAPİ, HEMARTROZİS, HEMATOFAJOZ, HEMATOJENİK, HEMATOJENOZ, HEMATOKEZYA, HEMATOLOJİK, HEMATOMETRA, HEMATOPOİEZ, Devamını Oku »»
HECELETMEK, HECELİKSİZ, HECİMİLLET, HEDEFLEMEK, HEDEFLENME, HEDERLEMEK, HEDİFLEMEK, HEDİLLEMEK, HEFİLEMEYH, HEHEYYENAM, HEKELENMEK, HEKSADESİL, HEKSAEDRİT, HEKSAHİDRO, HEKSOKİNAZ, HEKSOZAMİN, HEKTOLİTRE, HEKTOMETRE, HEKZAGONAL, HEKZOKİNAZ, HEKZOZAMİN, HELALİNDEN, HELALLEŞME, HELEKLEMEK, HELELİYHDE, HELENİSTİK, HELEVETSİZ, HELEZONSUZ, HELİKAZLAR, HELİKÇORBA, Devamını Oku »»
HEADSTOCK, HEBCİRMEK, HEBENNEKA, HECECİLİK, HECELEMEK, HECELETME, HECERİYYE, HEÇÇENİNE, HEÇDİNMEK, HEÇTİNMEK, HEDEFLEME, HEDEMELİK, HEDERENGİ, HEDİKLEME, HEDİYELİK, HEDİYLEME, HEGEMONYA, HEHLEMEYH, HEKİKETEN, HEKİMBAŞI, HEKTOGRAM, HEKZAKANT, HELALÜHOŞ, HELALZADE, HELDİRGEÇ, HELELİKTE, HELEZONLU, HELGETMEK, HELGİRDEÇ, HELİCELLA, Devamını Oku »»
HEBERDAR, HEBERMEK, HEBLEMEK, HECELEME, HECESEME, HECİRGET, HEÇİRDEK, HEDERSİZ, HEDİRGEÇ, HEDİYELİ, HEDONİST, HEDONİZM, HEKENGAZ, HEKETTEN, HEKİMDAĞ, HEKİMEVİ, HEKİMHAN, HEKİMLİK, HEKLEMEK, HEKSOZAN, HEKZAPOD, HELALLİK, HELASACI, HELEBİCİ, HELEHÜLE, HELEİDAE, HELEKECİ, HELENGOR, HELENİST, HELENİZM, Devamını Oku »»
HEBELER, HEBEYLE, HEBİLLİ, HEBÜLLÜ, HECELER, HECELİK, HECELÜK, HECERET, HECİNLİ, HECİRAN, HECİRET, HEÇİRGE, HEDERLİ, HEDEYLİ, HEDİYYE, HEFELCİ, HEFKERE, HEGBELİ, HEKELEK, HEKERKE, HEKİRGE, HEKÜRGE, HELALLİ, HELAYIH, HELBETE, HELECAN, HELECÜH, HELELİK, HELEMEŞ, HELEMME, Devamını Oku »»
HEBENE, HEBENİ, HEBİGA, HEBİRE, HEBİSİ, HEBİYE, HEBLEM, HECCAV, HECECİ, HECELİ, HECRAN, HEÇÇİK, HEÇKES, HEDAYE, HEDDEN, HEDEBİ, HEDEDE, HEDEME, HEDERE, HEDİME, HEDİSE, HEDİYE, HEFELİ, HEFNEK, HEFTEN, HEFTİK, HEGDEN, HEGİDİ, HEGÜGE, HEĞDEN, Devamını Oku »»
HEBBE, HEBEP, HEBER, HEBEŞ, HEBİK, HEBİL, HEBİS, HEBÜK, HECAB, HECAZ, HECCİ, HECER, HECET, HECİK, HECİL, HECİN, HECİŞ, HECİT, HECİZ, HECLE, HEÇCİ, HEÇİK, HEÇOH, HEDAK, HEDDE, HEDEF, HEDEK, HEDER, HEDİG, HEDİH, Devamını Oku »»
HEBA, HEBE, HECE, HECİ, HEDE, HEDİ, HEES, HEGE, HEGİ, HEĞE, HEHE, HEKA, HEKE, HEKİ, HEKÜ, HELA, HELE, HELİ, HEMA, HEMD, HEME, HEMİ, HEMO, HENA, HENG, HENK, HENS, HENT, HEPİ, HERA, Devamını Oku »»
HEB, HEC, HEÇ, HED, HEE, HEG, HEĞ, HEH, HEJ, HEK, HEL, HEM, HEN, HEP, HER, HES, HEŞ, HET, HEV, HEY, HEZ
HE
HE
Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu. Evet. Helyum elementinin simgesi.
HETEROTRANSPLANT
Farklı bireyler arasında yapılan doku aşısı. Heterogreft.
HELALLEŞEBİLMEK
Helalleşme imkânı veya olasılığı bulunmak.
HETEROSEKSÜELLİK
Heteroseksüel olma durumu.
HEMOPERİKARDİYUM
Kalp kesesi içerisinde, yangıya bağlı olmaksızın, pıhtılaşmış hâlde kan toplanması, hemoperikart, hematoperikart.
HEYECANLANDIRMAK
Heyecan duymasına sebep olmak.
HEMOGLOBİNOMETRİ
Kandaki hemoglobin miktarının belirlenmesi işlemi.
HEYECANLANABİLMEK
Heyecanlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
HEYECANLANIVERME
Heyecanlanıvermek durumu.
HEMANJİYOBLASTOM
Beyinde özellikle meninks kılcal damarlarındaki anjiyoblastlardan köken alan damar tümörü.
HEDEFLEYEBİLMEK
Hedefleme imkânı veya olasılığı bulunmak.
HEYECANLANIVERMEK
Çabucak heyecanlanmak.
HEMATOPORFİRİNÜRİ
Eritropoetik protoporfiri.
HEYECANLANABİLME
Heyecanlanabilmek işi.
HEMOGLOBİNOMETRE
Kandaki hemoglobin miktarını belirlemek için kullanılan bir alet.
HEMAGLÜTİNASYON
Eritrositlerin çöktürülmesi. Kimi bakteriler veya virüslerin yüzeylerinde bulunan hemaglütinin proteinleri sayesinde, bu mikroorganizmaların uygun alyuvar hücreleri yüzeyine bağlanması ve alyuvarları çöktürmesi. Yanlış kan aktarımlarında antikorların alyuvar yüzeyindeki antijenlere bağlanması sonucu alyuvarların bir araya toplanarak kümeler oluşturması gibi alyuvar kümeleşmesine verilen ad.
Bu bölümde tanımı içerisinde HE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ADİSYON
Hesap.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
AÇKI
Bir cismin yüzeyi üzerinde sert bir madde veya bir araç sürterek onu düzleştirip parlatma, perdah. Her türlü açma aracı. Anahtar. Demircilikte delik büyütmekte kullanılan araç.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
AÇIKAĞIZ
Turpgillerden bir bitki (Hesperis acris).
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
ACABA
Şüphe, kuşku. (a'caba:) Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep.
AÇ
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. Karnı doymamış olarak. Yiyecek bulamayan. Çok istekli, hevesli. Gözü doymaz, haris.
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
ADRENALİN
Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.
AÇMALIK
Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde.
ADAŞ
Adları aynı olanlardan her biri.
AD
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim. Sayma. Sayılma. Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu.
AÇILIM
Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.
AÇMAK
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ABANDONE
Boks sporunda dövüşemeyecek duruma gelen boksörün karşılaşmayı yarıda bırakması. Herhangi bir olay karşısında çaresiz duruma düşme.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
ACİL
Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.