Kelimeler arşivi içinde; sonunda "gül" olan, toplam 151 adet kelime bulunmaktadır. Sonu gül ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında gül olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde gül olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
AŞAĞIAKÇAGÜL
KARABÜZGÜL
AÇKINGÜL, AKBÜLGÜL, ALTINGÜL, ASİMEGÜL, BAĞDAGÜL, BESTEGÜL, CİHANGÜL, ÇATALGÜL, DAĞDAGÜL, DESTEGÜL, FATMAGÜL, FİDANGÜL, GELENGÜL, GONCAGÜL, GÜLENGÜL, GÜZİNGÜL, HACERGÜL, HAYIRGÜL, HÜSNÜGÜL, LEYLAGÜL, NAZLIGÜL, NESLİGÜL, PEMBEGÜL, RESMİGÜL, SAHANGÜL, SEHERGÜL, SERENGÜL, SERİNGÜL, SEVENGÜL, SEVİMGÜL, Devamını Oku »»
KARAGÜL, AKÇAGÜL, ANARGÜL, ARZUGÜL, ASILGÜL, ASLIGÜL, AYCAGÜL, AYDAGÜL, AYNAGÜL, AYŞEGÜL, BADEGÜL, DEDEGÜL, DÖRTGÜL, DURUGÜL, ERENGÜL, ESENGÜL, ESERGÜL, EVDEGÜL, HACIGÜL, IRISGÜL, İNCİGÜL, İSMİGÜL, LALEGÜL, NEŞEGÜL, ÖRENGÜL, ÖZENGÜL, RUHUGÜL, SADEGÜL, SAFIGÜL, SARIGÜL, Devamını Oku »»
VİRGÜL, ADAGÜL, ATAGÜL, BEŞGÜL, BİNGÜL, BİRGÜL, BÜNGÜL, CANGÜL, CÜRGÜL, ÇONGÜL, ÇÖNGÜL, ÇÜNGÜL, ECEGÜL, EDAGÜL, EDEGÜL, EMEGÜL, GÖRGÜL, GÜNGÜL, HASGÜL, HEPGÜL, HÖNGÜL, HÜNGÜL, HÜRGÜL, HÜŞGÜL, İLKGÜL, KÜNGÜL, KÜSGÜL, MENGÜL, MORGÜL, MÜNGÜL, Devamını Oku »»
ÖZGÜL, ÜÇGÜL, ABGÜL, AĞGÜL, ALGÜL, AYGÜL, BUGÜL, ÇEGÜL, DÖGÜL, DÜGÜL, ERGÜL, GÜGÜL, HÜGÜL, İLGÜL, İZGÜL, ORGÜL, ÖNGÜL, ÖVGÜL, RUGÜL, UÇGÜL
OGÜL
GÜL
GÜL
Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa). Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği.
ASİMEGÜL
Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
DAĞDAGÜL
Erzurum ilinde, Ilıca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
AKBÜLGÜL
Çavuş üzümü.
BESTEGÜL
Gül demeti.
FİDANGÜL
Gül fidanı.
CİHANGÜL
Dünyanın gülü.
DESTEGÜL
Gül demeti.
ALTINGÜL
Üstün nitelikli, değerli kadın.
KARABÜZGÜL
Küçük taneli, kokulu, pekmez yapmaya elverişli bir cins üzüm.
AÇKINGÜL
Açan, açmış gül.
BAĞDAGÜL
Bağda olan gül.
ÇATALGÜL
Erzurum ili, Karaköprü nahiyesine bağlı bir yer.
AŞAĞIAKÇAGÜL
Van ilinde, Dorutay nahiyesine bağlı bir bölge.
GELENGÜL
Gelen gül gibi güzel.
FATMAGÜL
Fatma ve gül.
Bu bölümde tanımı içerisinde GÜL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AHUDUDU
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus). Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz.
ÇELEBİ
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan. Görgülü, terbiyeli, olgun (kimse). Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri. Hristiyan tüccar.
ARMUT
Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis). Çok bön, çok aptal. Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi.
BÜZGÜLEME
Büzgülemek işi.
AĞAÇKESEN
Zar kanatlılardan, kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, kara renkli bir böcek (Hylotoma).
AYARLAMA
Ayarlamak işi, kalibraj. Düzene koyma, regülasyon.
AYDIN
Işık alan, ışıklı, aydınlık. Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel. Kolayca anlaşılacak kadar açık, vazıh (söz veya yazı). Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
ÇEKİÇ
Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti. Yaklaşık 1,20 metre uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kilogram olan gülle.
BENZİN
Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı. Benzen. Bir organik yağ çözücü türü.
AHLAT
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster). Beden yapısının temelini oluşturan ögeler. Kaba adam, yol iz bilmez kimse. Bitlis iline bağlı ilçelerden biri. Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. Bir karışım içindeki parçalar, ögeler.
ALAY
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. Hayvan topluluğu. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu.
ASLANPENÇESİ
Gülgillerden, sarı, beyaz çiçekli bir yabani bitki (Alchemilla). Şirpençe.
ATMAK
Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak. Örtmek. Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak. Bir yerden başka bir yere taşımak. Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak. Söylemek. Bir kimsenin ilişiğini kesmek. Uzatmak. Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek. Yırtılmak. Bilmeden, kestirerek söylemek. Yalan ya da abartmalı söz söylemek. Yapışık olduğu yerden ayrılmak. Koymak. Bir şeyi yere doğru bırakmak. Geri bırakmak, ertelemek. Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak. Terk etmek. Değerini eksiltmek. Götürmek. Çıkarmak, dışarıya vermek. Top, tüfek vb. silahları patlatmak. İçki içmek. İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak. Rastgele bir kenara koymak. Kalp, nabız vurmak, çarpmak. Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek. Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak. Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak. Göndermek, yollamak. Çatlamak. Sille, tokat vurmak.
AMPİRİK
Görgül. Deneysel.
CENTİLMEN
İyi arkadaşlık eden, saygılı, görgülü, kibar (erkek).
ALKIŞÇI
Alkışlayan kimse. Şakşakçı, dalkavuk, yüze gülücü, yağcı kimse.
CİDDİ
Şaka olmayan, gerçek. Güvenilir bir biçimde. Önem vererek, gerçek olarak. Ağırbaşlı. Eğlendirme amacı gütmeyen. Güvenilir, sağlam, önemli. Gülmeyen. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik. Titizlik gösterilen, önem verilen.
BÖĞÜRTLEN
Gülgillerden, bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen dikenli ve çok yıllık bir çalı, diken dutu, it üzümü (Rubus caesus). Bu bitkinin önce kırmızı, olgunlaştığında kararan mayhoş yemişi.
AYVA
Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris). Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi.
ÇITÇIT
Üzerinde dikili bulundukları şeyin iki kenarını üst üste getirerek birleştirmeye ve tutturmaya yarayan, iki parçadan yapılmış metal nesne, fermejüp, kopça. Mobilya kapaklarını, kapıları kilitleme ve sürgülemenin dışında kapalı tutmaya yarayan ve az bir kuvvetle açılıp kapanmasını sağlayan iki parçalı metal veya plastik araç. Kadınların saçlarını daha uzun göstermek için taktıkları ek şaç.