EĞLENME ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "eğlenme" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. eğlenme ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu eğlenme ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde eğlenme olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

EĞLENME

Eğlenmek işi. Oyalanma. Neşeli, hoşça vakit geçirme. Alay etme.

EĞLENMEK

Neşeli, hoşça vakit geçirmek. Bir kimsenin herhangi bir kusuru veya zayıf noktası ile alay etmek. Bir yerde durmak, beklemek, tevakkuf etmek. Oyalanmak.

  -   -   -  

Anlamında EĞLENME bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde EĞLENME geçen kelimeler listesi verilmiştir.

PİKNİK

Yemek yemek, eğlenmek için açık alanda yapılmış olan günübirlik gezinti. Suyu, yeşilliği olan, gezinti yapılacak yer.

GEZİ

Ülkeler veya şehirler arasında yapılmış olan uzun yolculuk, seyahat. Gezilip hava alınacak yer. Gezinti yeri. Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş. Gezmek, görmek, eğlenmek amacıyla yapılmış olan yolculuk. Bu kumaştan yapılan.

İŞLETMEK

İşlemesini sağlamak, çalıştırmak. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak. Üzerine işleme yaptırmak. Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek.

REKREASYON

İnsanların boş zamanlarında, eğlence ve spor amacı ile gönüllü olarak katıldıkları etkinlikler. Bir bölgeyi insanların eğlenme, dinlenme amacıyla kullanabilecekleri bir duruma getirme.

GEZİNMEK

Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek. Belirli bir çevre içinde gezip durmak. Özellikle doğaçtan yapılmış olan müzikte, ezgiyi belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak, dolaşmak.

BALOZ

Gemici, işçi vb. kimselerin eğlenmek için gittikleri içkili, danslı yer.

EĞLENİLMEK

Eğlenme işi yapılmak.

EĞLENDİRMEK

Eğlenmesini sağlamak, eğlenmesine yol açmak.

FİNK

"Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek" anlamına gelen fink atmak sözünde geçer.

EĞLENCE

Eğlenme işi, sefahat. Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey veya kimse.

SEYİR

Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş. Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi. Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma. Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa. Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi. Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum.

EĞLENİŞ

Eğlenme işi.

HOPPALA

Bebeklerin içine konup zıplayarak eğlenmelerini sağlayan yaylı araç. Küçük çocuklar atlarken onları yüreklendirmek için söylenen bir söz. Şaşma ile birlikte kınama anlatan bir söz.

EĞLEŞMEK

Oyalanmak, eğlenmek, tevakkuf etmek. Bir yerde oturmak, ikamet etmek.

KAMP

Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri. Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk. Tutsakların veya siyasal sürgünlerin toplanıldığı yer. Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri. Bu yerde konaklama.

İZLEMEK

Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek. Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek. Belirli bir yönde gitmek. Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek. Gözlemek, incelemek. Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak. Bir olayın gelişimini gözden geçirmek. Bir şeye uymak, bağlı olmak. Herhangi bir olayla ilgilenmek.

DURMAK

Hareketsiz durumda olmak. Ara vermek. Varlığını sürdürmek. Birisinin malı olarak bulunmak ya da o malla ilişkisi olmak. İşlemez olmak, çalışmamak. Dinmek, kesilmek. Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek. Beklemek, dikilmek. Bir yerde olmak veya bulunmak. Yaşamak. Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek. Kalmak. Belli bir durumda, bir görevde bulunmak. Var olmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi.

GÜLMEK

İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genel olarak sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak. Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek. Biriyle alay etmek.

KAPATMAK

Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek. Bir kadınla nikâhsız yaşamak. Herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek. Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek. Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek. Kapamak.

OYNAMAK

Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak. Tehlikeye düşürmek. Bir film, oyun vb.nde rol almak. Oyalanmak, gereği gibi yapmamak, boşuna vakit geçirmek. Sarsılmak, yeri değişmek. Rastgele yön vermek, aldatmak. Sporla ilgili çalışmalara katılmak. Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak. Büyük bir ustalık, beceri ve kolaylıkla bir işi yapmak. Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak. Değişiklik göstermek. Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek. Müziğin gerektirdiği uyumlu hareketleri yapmak. Kımıldamak, hareket etmek. Tedirgin etmek, rahatsız edici davranışta bulunmak. Film gösterilmek. Tiyatro eseri sahneye konmak. Değiştirmek, bozmak, tahrif etmek.