Kelimeler arşivi içinde; sonunda "evre" olan, toplam 26 adet kelime bulunmaktadır. Sonu evre ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında evre olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde evre olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÇİFTLİÇEVRE
YEŞİLÇEVRE, YALINÇEVRE, ALTINÇEVRE, DEMİRÇEVRE, GÜMÜŞÇEVRE
ÇEPEÇEVRE, SARIÇEVRE, KARAÇEVRE
GÖKÇEVRE
GALEVRE, İÇÇEVRE, KALEVRE, KANEVRE, BEDEVRE, AKÇEVRE, MENEVRE, PENEVRE, YANEVRE, ŞELEVRE
YEVRE, TEVRE, KEVRE, DEVRE, ÇEVRE
EVRE
EVRE
Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, safha, merhale.
ÇİFTLİÇEVRE
Diyarbakır ilinde, Çatakköprü nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
SARIÇEVRE
Samsun şehrinde, Bafra ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
İÇÇEVRE
Canlıyı etkileyen ve böylece dış uyaranlara karşı yaptığı tepkileri değiştirip yönlendiren bütün fiziksel koşullar, coşkular ve anlıksal süreçler.
KARAÇEVRE
Diyarbakır şehri, Ovabağ bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
KANEVRE
Cariye, odalık.
GALEVRE
Gelişigüzel.
GÜMÜŞÇEVRE
Sivas şehrinde, Zara ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
BEDEVRE
Damda üzerine kiremit döşenen veya kiremit yerine örtülen ince tahta. Keklik tutmak için tahtadan yapılmış tuzak. Keklik tuzağı. (Köke Gelendost Isparta).
YEŞİLÇEVRE
Siirt ilinde, Baykan belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
YALINÇEVRE
Konya ili, Hadım belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
DEMİRÇEVRE
Afyon ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
ÇEPEÇEVRE
Bütün yanlarını kuşatan. Bütün yanlarını kuşatacak biçimde, fırdolayı.
ALTINÇEVRE
Giresun ilinde, Şebinkarahisar ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Tunceli ilinde, Hozat belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
GÖKÇEVRE
Kastamonu ili, İnebolu ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KALEVRE
Bir çeşit ayakkabı.
Bu bölümde tanımı içerisinde EVRE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKILCILIK
Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.
AYIT
Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 metre boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus).
ARNAVUT
Arnavutluk ve çevresinde yaşayan bir halk.
AYIRICI
Ayırma özelliği veya gücü olan. Yüksüz elektrik devrelerini açıp kapayan araç.
AKSAN
Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği. Vurgu.
ATOMCULUK
Evrenin, bölünmez parçaların kümelenmesinden oluştuğunu ileri süren öğreti.
ALAN
Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılmış olan geniş yer. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. Yüz ölçümü. Bir çalışma çevresi. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
AĞILLANMAK
Toplanıp bir arada durmak. Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek.
ALACAKLANDIRMAK
Vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan haklarını alacaklandırıcı adı verilen finansal kuruluşlara devretmek.
AYLANMAK
Bir yerin çevresinde dolanmak.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
AĞCIK
Palmiyelerde çiçeklerin dibinin çevresindeki telli kın.
AĞIRLIK
Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.
AYLA
Hale. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi.
AKLEVREK
Tatlısu levreği.
AŞAMA
Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye. Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap.
ATATÜRKÇÜLÜK
Atatürk'ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti'nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile uyumlu amaçlar, uygulamalar ve ilkeler bütünü, Kemalistlik, Kemalizm. Bu ilkeye bağlılık.
AĞIL
Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç. Hale. Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker.
ATIK
Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde. Atılmış, atılan. Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı.