ERG ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "erg" olan, toplam 116 adet kelime bulunmaktadır. erg ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu erg ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde erg olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

ERGASİTOPLAZMA, ERGOTOKSİKOZİS

13 harfli kelimeler

ERGUVANGİLLER

11 harfli kelimeler

ERGENLEŞMEK, ERGERLENMEK, ERGEZLENMEK, ERGİNLENMEK, ERGİNLEŞMEK

10 harfli kelimeler

ERGENCELİK, ERGENÇELİK, ERGENKİREZ, ERGENLEŞME, ERGENSELİK, ERGENUŞAĞI, ERGESTEROL, ERGİNLEMEK, ERGİNLENME, ERGİNLEŞME, ERGİZLEMEK, ERGOSTERİN

9 harfli kelimeler

ERGASİLOZ, ERGASİLUS, ERGENEKON, ERGENTÜRK, ERGİNLEME, ERGONOMİK

8 harfli kelimeler

ERGEÇİDİ, ERGENLİK, ERGİMADI, ERGİNALP, ERGİNBAY, ERGİNCAN, ERGİNKÖY, ERGİNLER, ERGİNLİK, ERGİNSOY, ERGİNTUĞ, ERGİTMEK, ERGOLOJİ, ERGONOMİ, ERGOTİZM, ERGÖKMEN, ERGÖRMEK, ERGUNALP, ERGUVANİ, ERGÜNKÖY, ERGÜRMEK, ERGÜVENÇ

7 harfli kelimeler

ERGALİP, ERGANEM, ERGANUN, ERGEÇLİ, ERGENCE, ERGENEK, ERGENER, ERGENET, ERGENLİ, ERGENSE, ERGİLİK, ERGİMAT, ERGİMEK, ERGİNAL, ERGİNAY, ERGİNEL, ERGİNER, ERGİTME, ERGİVEÇ, ERGOJEN, ERGÖNEN, ERGÖNÜL, ERGUNER, ERGUVAN, ERGÜDEN, ERGÜDER, ERGÜLEÇ, ERGÜLEN, ERGÜLER, ERGÜMEN, Devamını Oku »»

6 harfli kelimeler

ERGANİ, ERGAZİ, ERGENÇ, ERGENE, ERGENM, ERGİLİ, ERGİME, ERGİSİ, ERGÖZÜ, ERGÜCÜ, ERGÜNÜ, ERGÜRÜ

5 harfli kelimeler

ERGAP, ERGEÇ, ERGEK, ERGEM, ERGEN, ERGİL, ERGİN, ERGİŞ, ERGOT, ERGÖK, ERGÖR, ERGUN, ERGÜÇ, ERGÜL, ERGÜN

4 harfli kelimeler

ERGE, ERGİ, ERGÜ

3 harfli kelimeler

ERG

Bazı kelimelerin anlamları

ERG

CGS sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 santimetre hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir. Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge.

ERGENLEŞME

Ergenleşmek işi veya durumu, büluğ.

ERGEZLENMEK

Sarkıntılık etmek, dalga geçmek, yeşillenmek.

ERGASİTOPLAZMA

Bağımsız ribozomlar ve endoplazma retikulumlarından oluşan sitoplazmanın çalışan, sentez yapan yoğun kısımları.

ERGESTEROL

Bira mayasında, bazı alglerde ve hayvan dokularında bulunan, ışık etkisiyle D vitaminine dönüşen bir sterol.

ERGENSELİK

Evlenmemiş kız ya da erkeğin yüzünde ve boynunda çıkan sivilceler.

ERGOTOKSİKOZİS

Ergot zehirlenmesi.

ERGENKİREZ

Kızılcık.

ERGENLEŞMEK

Döl verebilecek erişkin duruma gelmiş olmak, erinleşmek, akil baliğ olmak, büluğa ermek. Rüşdünü ispat etme yaşına gelmiş olmak, erinleşmek, akil baliğ olmak, büluğa ermek.

ERGENUŞAĞI

Adana ilinde, Kozan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

ERGİNLENMEK

Ergin duruma gelmek.

ERGERLENMEK

Erkek hayvan, dişisiyle çiftleşmek istemek.

ERGUVANGİLLER

Almaşık yapraklı ağaç familyası.

ERGİNLEŞMEK

Ergin bir duruma gelmek, reşit olmak.

ERGENÇELİK

Evlenmemiş kız ya da erkeğin yüzünde ve boynunda çıkan sivilceler.

ERGENCELİK

Evlenmemiş kız ya da erkeğin yüzünde ve boynunda çıkan sivilceler. Dul bir kadının, genç bir erkekle evlendiği zaman kocasına verdiği armağan, tazminat. Dul bir kadının evlendiği genç erkeğe verdiği hediye.

  -   -   -  

Anlamında ERG bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ERG geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AMFİBİ

İki yaşamlılar. Yüzergezer.

ANMALIK

Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar.

BAKAYA

Askerlik çağına girenlerden son yoklamalarını yaptırarak askerlik kararı aldırdıkları hâlde çağrıldıklarında gelmeyen veya gelip de kıtalarına gitmeden toplandıkları yerlerden ayrılanlar. Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler. Kalıntılar.

ADIM

Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.

ALAŞIM

Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita.

AĞIRŞAKLANMAK

Ergenlik döneminde çıbanda veya memede ağırşak biçiminde bir tümsek oluşmak.

BALIKLAMA

Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde. Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek).

BAMBUL

Kurtçuk evresinde ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kın kanatlı böcek (Anisoplia austriaca).

BAŞKALAŞMA

Başkalaşmak işi. Oğulcuk evresinden ergin olana değin bir hayvanın geçirdiği biçim ve yapı değişimleri, istihale, metamorfoz.

BASIN

Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.

AJİTASYON

Körükleme. Duygu sömürüsü yapma. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonucu oluşan etrafına karşı saldırganlık durumu. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. Çırpıntı.

BAGET

Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. Tavuk, piliç vb. kanatlılarda but ile paça arasında kalan etli bölüm. Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.

BAÇ

Osmanlı Devleti'nde gümrük vergisi. Zorla alınan para, haraç.

AĞNAM

Sayım vergisi.

AĞNAMCI

Sayım vergisi toplayan kimse.

AYAKBASTI

Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı.

BALİĞ

Ergen.

AVARIZ

Kazalar, belalar. Engebe. Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi.

BASMA

Basmak işi. Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. Gübre, tezek. Basılmış, matbu. Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. Bu kumaştan yapılan.

ALGI

Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak. Kazanç, alacak. Rüşvet. Vergi. Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık.