Sonu ELEK ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "elek" olan, toplam 227 adet kelime bulunmaktadır. Sonu elek ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında elek olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde elek olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

12 harfli kelimeler

KORSEKOPELEK, MENDİLİMELEK, TÜLÜDÖMBELEK

11 harfli kelimeler

DÖZDÖMBELEK, İMAMMESELEK

10 harfli kelimeler

ÇARKIFELEK, BELLİBELEK, ÇARHIFELEK, GÖCENGELEK, GÜSGÜDELEK, KUŞLUYELEK, MERCİMELEK, SİNLİYELEK, TANGIRELEK, YELYEPELEK, ZÖLZÖBELEK

9 harfli kelimeler

EKŞİMELEK, EŞKİMELEK, FIRTKELEK, KURUTELEK, YÖRÜYELEK

8 harfli kelimeler

DÜMBELEK, FELFELEK, ALAMELEK, ALEVELEK, ALİVELEK, BEYMELEK, BÜRÇELEK, BÜZDELEK, BÜZMELEK, CETTELEK, CÖNBELEK, ÇENTELEK, DEDDELEK, DEKDELEK, DEMBELEK, DEPŞELEK, DİNGELEK, DÖMBELEK, DÖNBELEK, DÖNDELEK, ELİSELEK, GERGELEK, GÖMBELEK, GÜNBELEK, HAMBELEK, HENGELEK, HÖNDELEK, HÖRGELEK, HÖYKELEK, KESTELEK, Devamını Oku »»

7 harfli kelimeler

CİVELEK, ÇÖKELEK, ERFELEK, GÖBELEK, MAMELEK, YEPELEK, AKMELEK, ARDELEK, AYMELEK, BİGELEK, BÖDELEK, BÖGELEK, BÖĞELEK, BÖKELEK, BÖVELEK, BUĞELEK, BUNELEK, BUVELEK, BÜGELEK, BÜNELEK, BÜVELEK, BÜYELEK, BÜZELEK, CEBELEK, CİBELEK, CÜRELEK, CÜVELEK, ÇEPELEK, ÇOKELEK, ÇÖMELEK, Devamını Oku »»

6 harfli kelimeler

EFELEK, EŞELEK, ABELEK, EMELEK, EPELEK, ESELEK, EVELEK, İPELEK, İŞELEK, ÖBELEK, ÖCELEK, ÖDELEK, ÖFELEK, ÖSELEK, ÖŞELEK, ÖVELEK, ÜFELEK, ÜTELEK

5 harfli kelimeler

BELEK, ÇELEK, FELEK, KELEK, MELEK, SELEK, TELEK, YELEK, CELEK, DELEK, GELEK, LELEK, PELEK, ŞELEK

4 harfli kelimeler

ELEK

Bazı kelimelerin anlamları

ELEK

Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç.

DÖZDÖMBELEK

Dikenli bir bitkinin kırmızı renkli ve yenilebilen meyvesi.

TANGIRELEK

Yoksul (ev için).

TÜLÜDÖMBELEK

Şeftali.

KUŞLUYELEK

Üzerinde işlenmiş kuşlar bulunan kadın yeleği. (Emeğil Pınarbaşı Kayseri).

ÇARKIFELEK

Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği. Çarkıfelekgillerden, güzel, büyük, parlak kırmızı çiçekleri olan, duvar kenarlarına ve kameriyeler çevresine ekilen tırmanıcı bir süs bitkisi, fırıldak çiçeği, saat çiçeği (Passiflora caerulea). Talih, kader. Bir tür talih oyunu.

GÜSGÜDELEK

Kısa, şişman, bodur.

İMAMMESELEK

Kırlarda yetişen, havuca benzer bir çeşit bitki.

BELLİBELEK

Besbelli, apaçık, belli, belirli.

MENDİLİMELEK

Birkaç renkli yaprakları çiçek gibi duran bir bitki.

SİNLİYELEK

Üçetek.

GÖCENGELEK

Kısa boylu bir çeşit yılan.

ÇARHIFELEK

Eskiden kale kuşatmalarında kullanılan bir tür siper.

YELYEPELEK

Telaşla, hızlıca.

KORSEKOPELEK

Toprağı eşen bir sürüngen, köstebek.

MERCİMELEK

Madımak bitkisi.

  -   -   -  

Anlamında ELEK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ELEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ASANSÖR

İnsanları, yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işleyen araç.

AKIMÖLÇER

Bir elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan aygıt, amperölçer, ampermetre.

ANTEN

Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz. Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar. Duyarga.

ALMAK

Bir şeyi elle ya da başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek. Satın almak. Erkek, kadınla evlenmek. Göreve, işe başlatmak. Örtmek, koymak. Yolmak, koparmak. Bürümek, sarmak, kaplamak. İçine sığmak. İçecek veya sigara içmek. Görevden, işten çekmek. Kazanç sağlamak. Gidermek, yok etmek. Kazanmak, elde etmek. Çalmak. Kısaltmak, eksiltmek. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak. İçeri sızmak, içine çekmek. Yol gitmek, mesafe katetmek. Kabul etmek. İçeri girmesini sağlamak. Birlikte götürmek. Soldurmak. Kendine ulaştırılmak, iletilmek. Temizlemek. Sürükleyip götürmek. Yer değiştirmek. Yutmak, kullanmak. Tat veya koku duymak. Başlamak. Ele geçirmek, fethetmek.

ANLIKÇILIK

Duyu ve irade karşısında anlığın üstünlüğünü ileri süren öğreti, zihniye, entelektüalizm.

AMPER

Elektrik akımında şiddet birimi.

ADAPTÖR

Bir aletin çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı. Aygıtın kullanabileceği düzeye göre elektrik akımını ayarlayan alet, uyarlayıcı.

ANTİKATOT

Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genel olarak metal yaprak.

ANLIK

Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane. Bir anda oluşan, gelişen, spontane. Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt. Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi.

AKIM

Akma işi. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz. Debi. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan.

AŞINDIRMA

Aşındırmak işi. Teknik alanda ve günlük hayatta madenlerin elektriksel, kimyasal veya mekanik nedenlerle aşınması, korozyon.

AMPUL

İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe. İçinde sıvı durumda ilaç bulunan, kapalı cam tüp.

ARŞE

Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay. Keman yayı.

ANAHTAR

Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.

AMENTÜ

Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları. Arapça "inandım" anlamına gelen ve İslamiyetin temel inançları olan "Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanma"yı dile getiren söz.

ALTYAPI

Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü. Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, enfrastrüktür, üstyapı karşıtı. Bireyin edindiği bilgi ve deneyim.

ALIŞKANLIK

Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam. İç ve dış etkilerle hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren şartlanmış davranış. Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet.

ALMAÇ

Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör.

AKÜMÜLATÖR

Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan, istenildiğinde bunu elektrik enerjisi olarak veren cihaz, akımtoplar, akü.

ANYON

Negatif elektrikle yüklü iyon, eksin.