Sonu EKİM ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ekim" olan, toplam 13 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ekim ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ekim olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ekim olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

10 harfli kelimeler

TIPKIÇEKİM

9 harfli kelimeler

SOYAÇEKİM

8 harfli kelimeler

BAŞHEKİM

7 harfli kelimeler

NİTEKİM, BELEKİM, GEREKİM, NETEKİM, YELEKİM

5 harfli kelimeler

ÇEKİM, HEKİM, CEKİM, SEKİM

4 harfli kelimeler

EKİM

Bazı kelimelerin anlamları

EKİM

Ekme işi. Yılın onuncu ayı, teşrinievvel.

GEREKİM

Bir oluşum ya da sürecin koşulları, bir işlem ya da izlencenin gerektirdiği isterlerin tümü.

CEKİM

Daphne Thymaeleaceae.

YELEKİM

Yele karşı, havalı yer.

NİTEKİM

Gerçekten, hakikaten. Sonuç olarak.

SOYAÇEKİM

Kalıtım.

BAŞHEKİM

Bir hastaneyi yönetmekle görevlendirilen hekim, başdoktor, baştabip, sertabip.

ÇEKİM

Çekme işi. Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon.

HEKİM

İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip.

SEKİM

Dağlarda biten, marula benzer bir çeşit ot.

TIPKIÇEKİM

Bir yazı, kitap veya biçimin fotoğraf yoluyla kopyasını çıkarma yöntemi, fotokopi. Bu yöntemle elde edilen kopya, fotokopi.

BELEKİM

Keşke (dilek ifade eden cümle başlarında kullanılır).

NETEKİM

Eski türkçe netek: nitekim. Nitekim.

  -   -   -  

Anlamında EKİM bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde EKİM geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AÇILAMA

Güç bir sahnenin çeşitli açılardan çekiminin yapılması.

BAYTAR

Veteriner hekim.

BİNDİRİM

Zam. İlk çekimin son görüntülerinin yavaş yavaş silikleştirilmesi, ikinci çekimin ilk görüntülerinin gittikçe güçlendirilmesinden sonra belli bir noktada iki çekimin görüntülerinin üst üste gelmesi ve en sonunda ikinci çekimin görüntülerinin belirginleşmesi tekniği. Melodiye sadık kalınarak bir parçanın yeniden değişik ritimlerde çalınması.

AGARAGAR

Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir jelatin türü, jeloz.

ALIÇ

Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç, gövem eriği, geyik dikeni, akdiken (Crataegus monogyna). Bu ağacın mayhoş yemişi.

BİRİNCASIF

Birleşikgillerden, hekimlikte kullanılan bir bitki.

AKHARDAL

Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba).

AÇILMA

Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.

AKONİTİN

Boğan otundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde.

BAŞTABİPLİK

Başhekimlik.

BULGU

Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan, hekimin saptadığı işaret.

BİTİŞKEN

Kelime üretim ve çekiminde ekler getirilirken kökü veya gövdesi değişikliğe uğramayan, bitişimli, iltisaki.

ATROPİN

Güzelavrat otundan çıkarılıp hekimlikte kullanılan zehirli bir madde.

AĞIRLIK

Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.

AKLİYE

Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu. Akılcılık. Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü.

BAŞHEKİMLİK

Başhekim olma durumu, başdoktorluk, baştabiplik, sertabiplik. Başhekim ve görevlilerin çalıştığı yer, başdoktorluk, baştabiplik, sertabiplik. Başhekimin yaptığı iş, başdoktorluk, baştabiplik, sertabiplik.

ASLANKUYRUĞU

Ballıbabagillerden, eskiden hekimlikte terletici olarak kullanılan bir bitki, yer pırasası (Leonurus).

ASELBENT

Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir reçine türü.

ADRENALİN

Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.

BAŞTABİP

Başhekim.