Kelimeler arşivi içinde; başında "eş" olan, toplam 312 adet kelime bulunmaktadır. eş ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu eş ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde eş olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
EŞKENARPULLULAR, EŞLEŞTİREBİLMEK
EŞİTLEYEBİLMEK, EŞLEŞTİREBİLME
EŞİTLEŞTİRMEK, EŞİTLEYEBİLME
EŞBACAKLILAR, EŞBİÇİMCİLİK, EŞBİÇİMLİLİK, EŞDEĞERLEYİM, EŞEKOĞLUEŞEK, EŞİTLEŞTİRME, EŞİZLEŞTİRME, EŞKANATLILAR, EŞLEMESİZLİK, EŞLEŞEBİLMEK, EŞMEAHMEDİYE, EŞÖZDEKLİLİK, EŞSICAKLIKLI
EŞALTIYÜZLÜ, EŞBAHLANMAK, EŞBEHLENMEK, EŞCİNSELLİK, EŞDEĞİŞKELİ, EŞEKTIRNAĞI, EŞEVRECİLİK, EŞEVRELİLİK, EŞLENDİRMEK, EŞLEŞEBİLME, EŞLEŞTİRMEK, EŞŞEKGANAĞI, EŞŞEKLENMEK, EŞTERSÜSTEL, EŞYÖNSÖZLÜK, EŞYÖNSÜZLÜK
EŞBASIKLIK, EŞÇEKİRDEK, EŞDEĞERLİK, EŞDİKMELİK, EŞDÜZELTİM, EŞEKKULAĞI, EŞEKLEŞMEK, EŞİRGENMEK, EŞİTLENMEK, EŞİTLEŞMEK, EŞİTSİZLİK, EŞİTTURMEK, EŞKERİTMEK, EŞKESENLİK, EŞKİNCİLİK, EŞKİNLEMEK, EŞLENDİRME, EŞLEŞTİRME, EŞÖĞECİKLİ, EŞŞEKAYAĞI, EŞTEĞETLİK, EŞYASIZLIK, EŞYÖNLÜLÜK
EŞANLAMLI, EŞANTİYON, EŞBABİYAN, EŞBİÇİMLİ, EŞDAĞOLUŞ, EŞDEĞİŞKİ, EŞDÖNÜŞÜR, EŞEKARISI, EŞEKAYAĞI, EŞEKÇİLİK, EŞEKLEŞME, EŞEKSENLİ, EŞEKSIRTI, EŞEKTURPU, EŞELENMEK, EŞELMOBİL, EŞEYLİLİK, EŞGİRTMEK, EŞGÖRÜNTÜ, EŞHİYALOH, EŞİTÇİLİK, EŞİTLEMEK, EŞİTLENME, EŞİTLEŞME, EŞİVERMEK, EŞİZLENME, EŞKERTMEK, EŞKIYALIK, EŞKİMELEK, EŞKİNKAYA, Devamını Oku »»
EŞBABİYE, EŞCİNSEL, EŞDİRMEK, EŞEKBAŞI, EŞEKCUĞA, EŞEKLEME, EŞELEMEK, EŞELENME, EŞENKARA, EŞEVRELİ, EŞGERMEK, EŞGİRMEK, EŞĞETMEK, EŞHECELİ, EŞİKTAŞI, EŞİTLEME, EŞİVERME, EŞKARDAK, EŞKAYNAR, EŞKEREDE, EŞKERMEK, EŞKIYILI, EŞKİNSİZ, EŞKİTMAK, EŞLEKSEL, EŞLEMELİ, EŞLENMEK, EŞLEŞMEK, EŞLEYİCİ, EŞMEBAŞI, Devamını Oku »»
EŞAÇILI, EŞANLIK, EŞBABYE, EŞBAHLI, EŞBOYUT, EŞBÖLÜM, EŞBULMA, EŞÇOĞUZ, EŞDEĞER, EŞEKLİK, EŞELEME, EŞELMEK, EŞEMENE, EŞERKİL, EŞEYSEL, EŞEYSİZ, EŞGİMEK, EŞGÜÇLÜ, EŞGÜDÜM, EŞGÜMÜK, EŞHACİM, EŞHAMRA, EŞİKLİK, EŞİLMEK, EŞİMCİK, EŞİMİNE, EŞİNGEN, EŞİNMEK, EŞİŞLEV, EŞİTLİK, Devamını Oku »»
EŞANLI, EŞATMA, EŞECİK, EŞEKÇE, EŞEKÇİ, EŞEKSİ, EŞELEK, EŞELER, EŞELİK, EŞEMEK, EŞENEK, EŞEYLİ, EŞGERE, EŞGİCE, EŞGİLİ, EŞGİYA, EŞGİYE, EŞHİYA, EŞISIL, EŞİKLİ, EŞİLME, EŞİMEK, EŞİMİK, EŞİNME, EŞİRAF, EŞİRAN, EŞİREF, EŞİTÇİ, EŞİZEN, EŞKARE, Devamını Oku »»
EŞARP, EŞBAH, EŞBEH, EŞBEK, EŞDAŞ, EŞDER, EŞDEŞ, EŞEYH, EŞFAK, EŞGIN, EŞGİN, EŞGUN, EŞGÜN, EŞĞİN, EŞHAL, EŞHAS, EŞİCE, EŞİNE, EŞİRA, EŞİRE, EŞJEK, EŞKAL, EŞKER, EŞKIN, EŞKİN, EŞKİT, EŞKÜN, EŞLEÇ, EŞLEK, EŞLEM, Devamını Oku »»
EŞAK, EŞAP, EŞAY, EŞDE, EŞEK, EŞEN, EŞEŞ, EŞET, EŞEY, EŞGİ, EŞĞİ, EŞİH, EŞİK, EŞİM, EŞİN, EŞİR, EŞİT, EŞİZ, EŞKA, EŞKI, EŞKİ, EŞLİ, EŞME, EŞŞA, EŞTA, EŞÜK, EŞÜN, EŞYA
EŞE, EŞG, EŞH, EŞİ, EŞK
EŞ
EŞ
Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner. Kuma, ortak. Arkadaş. Döl eşi. Birbirine düşman kimseler: Behey insan sen bunun eşi misin de bu kadar eksik tarafını arıyorsun. İnsan ve hayvanlarda doğum sırasında, bebek ya da yavrudan sonra gelen etsi madde, son, etene. İyi. Eş, benzer. Eğiş. Dölütle dölyatağını birbirine birleştiren, doğum sırasında çocuktan sonra çıkan; halk arasında çocukla eş tutulan, bu nedenle çocuğun yazgısını, karakterini, gelecekteki işini etkileyeceği inancıyla birtakım geleneksel ve büyüsel işlemlerden geçirilen zar. Etene. Karı ve kocadan her biri. Arkadaş, dost, yâr. Nazır, benzer, şerik.
EŞİTLEŞTİRMEK
Eşit duruma getirmek.
EŞKANATLILAR
Kabuklu bitler, yaprakbitleri ve ağustos böcekleri gibi, bitki sağlığı yönünden çok önemli familyaları içine alan zarsı kanatları bir boyda hortumlu böcekler topluluğu.
EŞDEĞERLEYİM
Oylumu bilinen bir çözeltinin derişimini bulmak için, derişimi belli bir çözeltiyi ölçerek ona ekleyip, tepkimenin bitim noktasını, uygun bir belirtecin renk değişimiyle ya da elektriksel yöntemlerle saptama.
EŞBİÇİMCİLİK
Beyindeki uyaran alanının bilinçle beliren görüntülerle noktası noktasına benzerlik gösterdiğini savunan görüş. (Örneğin, bilinçte büyük ve küçük olarak beliren iki imgeden büyüğü beyindeki uyaran alanda da daha çok yer kapsar.).
EŞİTLEŞTİRME
Eşitleştirmek işi.
EŞİZLEŞTİRME
Bileşimleri özdeş olan molleküllerden, uzayda ayrı dizilenleri oluşturma.
EŞEKOĞLUEŞEK
Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse. Hakaret içeren bir seslenme sözü.
EŞİTLEYEBİLMEK
Eşitleme imkânı veya olasılığı bulunmak.
EŞLEMESİZLİK
Eşlemesiz olma durumu.
EŞBİÇİMLİLİK
iki ya da daha çok mineralin ya da nesnenin kimyasal bileşim, örüt yapıları, örgü boyutları ve bakışım sınıflarının benzer olması. Kristalbilim kavramı. (Bir iyon ağacındaki eksiye ve artıya gidenlerin yerlerine, kristalin ağcık örneğinde bir değişiklik olmaksızın, başka eksiye ve artıya gidenlerin gelmesi olayı.).
EŞBACAKLILAR
Denizlerde, karalarda ve tatlısularda, başka hayvanların asalağı, asalakların arakonakçısı ya da özgür olarak yaşayan kabuklular takımı; tespihböcekleri.
EŞKENARPULLULAR
(Rhomboganoidea), Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pisces) sınıfının tükel-ağızlılar (Teleostomi) alt-sınıfına giren bir takımı. İskeletleri kemiklidir. Bazısı taşıl olmuş ve soyu tükenmiştir. Yaşayan türlerinin üstü parlak, eşkenar pullarla örtülüdür., Kuyrukları heteroserktir. Kemikli-turna-balığıgiller (Lepisosteidae) familyası. vardır.
EŞİTLEYEBİLME
Eşitleyebilmek işi.
EŞLEŞTİREBİLME
Eşleştirebilmek işi.
EŞLEŞTİREBİLMEK
Eşleştirme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde EŞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABİS
Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri.
ABONE
Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi. Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü. Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse).
AÇIORTAY
Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru parçası.
ABLA
Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
ACUR
Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus).
AÇIMLAMAK
Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktasına kadar gözden geçirerek anlatmak, şerh etmek, teşrih etmek.
ACEMLEŞME
Acemleşmek durumu.
ACAYİPLEŞTİRME
Acayipleştirmek işi.
ACAYİPLEŞME
Acayipleşmek durumu.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ABANOZLAŞMAK
Ağaç gibi maddeler suda uzun süre kalarak kararmak. Güneşte uzun süre kalarak kararmak, matlaşmak, sertleşmek.
AÇILAMA
Güç bir sahnenin çeşitli açılardan çekiminin yapılması.
AÇIMLAMA
Açımlamak işi, teşrih, şerh.
ACEMLEŞTİRMEK
Acemleşme işini yaptırmak.
ACEMKÜRDİ
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam.
ACEMLEŞTİRME
Acemleştirmek işi.
ACEMBUSELİK
Klasik Türk müziğinde kullanılan birleşik bir makam.
ACEMİLEŞME
Acemileşmek durumu.
ACYOCU
Borsa veya piyasada tahvil için çeşitli hileler uygulayan, dolaplar çeviren kimse.