Kelimeler arşivi içinde; sonunda "dırak" olan, toplam 17 adet kelime bulunmaktadır. Sonu dırak ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında dırak olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde dırak olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
SAKANDIRAK, CIVILDIRAK
GILDIRAK, VIZDIRAK, PALDIRAK, KINDIRAK, KILDIRAK, KALDIRAK, KADDIRAK, BALDIRAK, YILDIRAK, YALDIRAK, KAYDIRAK
ILDIRAK, FIDIRAK, ANDIRAK
DIRAK
DIRAK
Çeviklik, kıvraklık, çabuk hareket etme. Nazlı, edalı yürüyüş. Giyilen elbise, ayakkabı ve benzerleri şeylerin vücuda uygun gelmesi, yakışması.
BALDIRAK
Don, pantolon vb. giysilerin dizden aşağı olan bölümü. Kılıç kayışının aşağı uzanan parçası.
PALDIRAK
Kekeme.
SAKANDIRAK
Şapka ya da başlığın çene altından bağlanan bağı. Öküz ya da manda başlığının çene altına gelen bölümüne konan dişli demir.
KALDIRAK
Bir çeşit bitki, hodan.
GILDIRAK
Küçük çan: Oğlağın boynuna gıldırga takmışlar. Büyük çan. İnce saçtan yapılmış çıngırak.
KINDIRAK
Çok süslü, temiz ve güzel giyinen. Hamur açmakta kullanılan merdane.
KAYDIRAK
Yassı, kaygan çakıl. Çocukların böyle bir taşı ayakla kaydırarak oynadıkları oyun. Çocuk bahçelerinde çocukların oturup kayarak eğlendikleri oyun aracı. Tomrukların kolay taşınması için dağdan kaydırıldığı yer.
ILDIRAK
Parlak: Bu demir çok ıldırak.
YALDIRAK
Parlak, cilalı.
VIZDIRAK
Kaydırak oyunu.
YILDIRAK
Şimşek. Parıldayıcı, parıldayan. Süheyl.
CIVILDIRAK
Serçe.
KADDIRAK
Kurumlu, gururlu. Vücudunu dimdik tutan kimse : Kaddırak kız.
FIDIRAK
Uzun değnek.
KILDIRAK
Oğlak ve kuzuların boynuna takılan küçük çan, çıngırak. Çan. Küçük zil, çıngırak.
Bu bölümde tanımı içerisinde DIRAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KADAK
Küçük kardeş. Ayakkabıların altına çakılan demir çivi, kabara. Küçük çivi. İlinti, eğreti dikiş. Üç tanesi bir okka olan ağırlık ölçüsü. Kadar. Kopça, çıtçıt. Tırpan ile sapı birbirine bağlayan çengel. Kaydırak. Eşek yavrusu, sıpa. Yavru katır. Manda yavrusu, malak. Dökme çivi. (Muttalip Eskişehir).
KUZLAK
Gebe, doğuracak hayvan. Kaydırak oyunu.
GUBBA
Kaydırak oyunu.
COS
Değnekle oynanan bir çeşit kaydırak oyununda sayı kazanan tarafın diğer tarafa kazandıklarını bildirirken söyledikleri söz.
SÜHEYL
Güney yarım kürede bulunan parlak yıldız, Yıldırak.
HOMBUR
Boğaz: Ne homburu büyük çocuk hiç doymak bilmiyor. Çocukların kaydırak oynarken diktikleri yuvarlak taş.
KAYRAKTAŞ
Kaydırak oyunu oynanan düz, ince taş ya da iri çakıl.
KAYATAŞI
Kaydırak oyunu.
KIBIDIK
Çocukların hayvan tırnağı dikip, taşla vurarak oynadıkları bir çeşit kaydırak oyunu.
FİLİKE
Çocukların oynadıkları kaydırak oyunu. Musluk.
AYAHDAŞI
Seksek, kaydırak oyunu. Hamamda ayak kiri temizliğinde kullanılan taş.
HOTA
Şaka. Çocukların kaydırak oyunlarında, çengelli sopalarla oynadıkları oyunlarda ortaya koydukları yuvarlak ağaç, taş ya da kemik. Yaşa anlamında beğeni ünlemi. Başıboş gezen hayvan. Kabadayı. Kaydırak oyununda ortaya konan taş, ağaç, kutu ve benzerleri nesneler.
ABSU
Çocukların aşık, kaydırak oyununda başarı göstermeleri üzerine söyledikleri söz.
HABBA
Çocuk dilinde yemek: Gel yavrum habbanı ye. Çocukların kaydırak oyununda kullandıkları yassı, yuvarlak taş.
ŞİMŞEK
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak. Parıltı.
EBETAŞI
Çocukların kaydırak oynadıkları ufak yassı taş.
HABBAN
Çocukların kaydırak oyununda kullandıkları yassı, yuvarlak taş. Kuş avlamak için kurulan bir çeşit tuzak. Eskicilerin kullandığı küçük demir çivi, körük çivisi.
FELEKE
Kaydırak oyunu. Falaka.
HOTAK
Kağnılarda boyunduruğun gerisinde, öküzün boynuna oturup öküzü süren çocuk. Çocukların kaydırak oyunlarında, çengelli sopalarla oynadıkları oyunlarda ortaya koydukları yuvarlak ağaç, taş ya da kemik. Boynuzsuz hayvan. Hindi. Baş, kafa. Toplu, bir arada. Hayvan tırnağı. Kısa boylu kişi. Leblebi.
HOTU
Tahıl konulan ambar. Çocukların kaydırak oyunlarında, çengelli sopalarla oynadıkları oyunlarda ortaya koydukları yuvarlak ağaç, taş ya da kemik. Kalça.