Kelimeler arşivi içinde; başında "dürüm" olan, toplam 9 adet kelime bulunmaktadır. dürüm ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu dürüm ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde dürüm olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
DÜRÜMCÜLÜK, DÜRÜMLEMEK
DÜRÜMLEME
DÜRÜMEVİ
DÜRÜMCÜ, DÜRÜMEK, DÜRÜMLÜ
DÜRÜME
DÜRÜM
DÜRÜM
Dürme işi, silindir biçiminde kıvırma. İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide. Yufka ekmeğinin içine çeşitli katıklar konularak sarılmış durumu. Sersem. Temizlenmiş ve taranmış yirmi-otuz pamuk, yün yumağının meydana getirdiği yığın. Eski türkçe dür-üm: Dürmek, açık ekmeğin katıkla dürülerek aldığı biçim (Erzincan Merkez). Dürülüş ekmek. Yufka ekmeğinin içine peynir, soğan ve benzerleri koyup sararak oluşturulan yiyecek. Kabak çiçeği, yaprak sarması. Dürüm, hamurdan yiyecek. İçine kebap, peynir vs. konularak dürülen yufka ekmek veya pide.
DÜRÜMLEMEK
Dürüm biçiminde sarmak, kıvırmak.
DÜRÜMLÜ
Elâzığ şehri, Keban ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
DÜRÜMEVİ
Keçeden yapılmış kışlık çadır.
DÜRÜMCÜ
Dürüm yapan veya satan kimse.
DÜRÜMEK
Katlamak, katlayarak kaldırmak, sarmak, kıvırmak. Doğmak, olmak, türemek, büyümeye başlamak. Durulmak: Derenin suyu iyiden iyiye dürüdü.
DÜRÜME
Kendiliğinden üreyen.
DÜRÜMCÜLÜK
Dürümcünün yaptığı iş.
DÜRÜMLEME
Dürümlemek işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde DÜRÜM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MEZOVARYUM
Yumurtalığı asan karın zarı dürümü.
KÖMŞÜTMEK
Öfkesini gidermek, yumuşatmak: Tahir elime geçerse kömsüdürüm.
ÇOMAH
Yufka ekmeğinin içine peynir veya kıyma konularak yapılan dürüm. Çomak, sopa. Küçük kulaklı koyun veya keçi.
SOKUM
Lokma. Yufka ekmeğinden yapılmış olan dürüm.
PLİKA
Kıvrım, büklüm, dürüm.
SÜNDÜRÜM
Bir yandan öbür yana uzatılmış sırık : Bizim damın sündürümleri çürüyor.
MEZODUODENUM
Onikiparmak bağırsağını asan karın zarı dürümü.
ÇOMAÇ
Yufka ekmeğinin içine peynir veya kıyma konularak yapılan dürüm. Yufka ekmeğin içine katık konarak yapılan durum. Çan. Yufka ekmek dürümü. İçine katık konularak dürülmuş yufka. (Gedikli Şarkikaraağaç Isparta) (çomeş) : (Akdağ Gelendost Isparta).
PALEAR
Sığırın gerdanını yapan deri dürümü.
ÇOMAĞ
Zehirli bir bitki. Yufka ekmeğinin içine peynir veya kıyma konularak yapılan dürüm.
ABONE
Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi. Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü. Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse).
MEZOKOLON
Kalın bağırsakları asan karın zarı dürümü.
MEZOSALPİNKS
Döl yatağı borusunun içinde seyrettiği karın zarı dürümü.
ABONMAN
Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.
MEZOREKTUM
Düz bağırsağı leğen boşluğunun tavanına asan periton dürümü.
SOMAK
Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü. Taneleri alınmış mısır koçanı. Sepicilikte, deri işlemekte kullanılan bir çeşit ot. 1.Olgunlaşmamış üzüm salkımı. 2.Üzüm salkımından önce oluşan filiz. 3.Üzüm salkımı. 4.Zeytin ağacının ilk tomurcukları. 5.Çam ağaçlarının bir yıllık filizi. Dağda yetişen, küçük, kırmızı bir çeşit meyve. Çomağa sarılmış ip, yumak. Peynirle yapılan dürüm. Boğaz, boyun. 1.Köpek burnu. 2.Burun. Kabağın içi oyularak yapılan geyik çağırma borusu. Yaprakları dericilikte kullanılan bir çeşit yabanıl ağaç. Solukborusu, gırtlak. Sömek, mısır koçanı. Mısır kellesi. Tanesiz koçan. Denizli ili, Çivril ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. İzmir ilinde, Tire belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
MEZOYEYUNUM
Boş bağırsağı asan karın zarı dürümü.
MEZOİLEUM
Kıvrım bağırsağı asan karın zarı dürümü.
ÇOMARMA
Yufka ekmeğinin içine peynir veya kıyma konularak yapılan dürüm.
KUMUŞ
'Dürüm' ün eşanlamlısı.