Kelimeler arşivi içinde; başında "denk" olan, toplam 31 adet kelime bulunmaktadır. denk ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu denk ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde denk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
DENKLEŞTİRİVERMEK, DENKLEŞTİREBİLMEK
DENKLEŞTİRİVERME, DENKLEŞTİREBİLME
DENKLEŞTİRİLMEK
DENKLEŞTİRİLME
DENKLEŞTİRGEN, DENKLEŞTİRMEK
DENKLEŞTİRME
DENKTAŞLIK, DENKLEŞMEK, DENKLENMEK, DENKLEMİYE
DENKLENME, DENKLEŞME, DENKLEMEK, DENKELMEK, DENKÇİLİK
DENKLEME, DENKESER
DENKLİK, DENKSİZ, DENKTAŞ, DENKTEŞ, DENKLEM, DENKDEŞ
DENKLİ, DENKER, DENKEL, DENKÇİ
DENK
Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri. Uygun, nitelik yönünden eşit. Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler. Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi, balya. Ağırlık bakımından eşit olan. 0,80175 gram olan ağırlık ölçü birimi.
DENKLEŞTİREBİLMEK
Denkleştirme imkânı veya olasılığı bulunmak.
DENKTAŞLIK
Denktaş olma durumu.
DENKLEŞTİRİLME
Denkleştirilmek işi.
DENKLEŞTİRİLMEK
Denk duruma gelmesi sağlanmak.
DENKLEŞTİRGEN
Ucaylı ışığın iki birleşeni arasındaki evre kaymasını ölçen aygıt.
DENKLEŞTİRİVERMEK
Çabucak denkleştirmek.
DENKLENMEK
Denk yapılmak.
DENKLEMİYE
Tahmini, rasgele, bilmeden.
DENKLEŞME
Denkleşmek durumu.
DENKLEŞTİRME
Denkleştirmek işi.
DENKLEŞTİREBİLME
Denkleştirebilmek işi.
DENKLEŞTİRİVERME
Denkleştirivermek işi.
DENKLEŞMEK
Birbirine denk olmak, denk duruma gelmek.
DENKLEŞTİRMEK
Birbirine denk duruma getirmek. Gereken miktarda para sağlamak.
DENKLENME
Denklenmek işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde DENK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DENKTAŞ
Denk, eşit.
BAĞLAMAK
Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. Düğümlemek. Uyulması zorunlu olmak. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak. Anlaşma yapmak. Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. Gönlünü kazanmak. Geçişi engellemek. Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak. Denk yapmak, paket yapmak.
DENKLEMEK
Denk duruma getirmek.
CUK
"Tam yerine denk gelmek, uygun gelmek, yakışmak" anlamlarındaki cuk oturmak deyiminde geçen bir söz.
BEDEL
Değer, fiyat, kıymet. Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para. Bir ücret karşılığında çalışan kimse. Eşit, denk. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse.
ELİPS
Bütün noktalarının belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri. Eksilti.
ÇÖZÜM
Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal. Bir denklemde bilinmeyenlerin yerine konulduğunda o denklemi gerçekleştiren sayı veya sayılar. Bir problemi çözmek için verilenler üzerinde yapılacak işlemlerin gösterilmesi.
DENKÇİ
Denk işleri ile uğraşan veya denk yapan kimse.
DEĞİŞKEN
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil. Geometride, bir koninin odağından çıkan dikeyin konikle kesiştiği noktaya kadar olan parçanın uzunluğu, parametre. Değişik sayı değerleri alabilen nicelik. Bir istatistik bütünün belli başlı niteliklerini daha basit ve kısa olarak gösterme olanağı veren ölçülebilir büyüklük, parametre. Cebirde bir denklemin katsayılarına giren değişken nicelik, parametre.
DENKLİK
Denk olma durumu, eşitlik, müsavat, akreditasyon.
BALYALAMAK
Balya yapmak, denk yapmak.
DENKLEME
Denklemek işi.
EMSAL
Benzer, eş, denk. Örnek. Katsayı. Yaşıt.
ARGÜMAN
Kanıt. Tez, iddia, sav. Bir çıkış kümesinin değişkeni. Bir denklem, bir eşitsizlik veya bir gök cisminin hareketine ait herhangi bir elemanın bağlı bulunduğu belli bir değer. Bir cetvelde diğer bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı.
ÇAKIŞMAK
Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak. Doğru, açı, yüzey vb. geometrik biçimler üst üste konulduklarında birbirini bütünüyle örterek eşit olmak. Aynı zaman dilimine denk gelmek. Söz yarışı etmek.
DİRSEK
Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası.
BALYA
Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası. Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri. Denk.
ÇEMBER
Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri. Yazma, yemeni, başörtüsü. Basketbolda içinden topun geçmesiyle sayı kazanılan ağlı demir halka. Aşılması, çözümü güç durum. Çocukların çevirip arkasından koştukları tekerlek biçiminde oyuncak. Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi. Sandık, denk, fıçı vb.nin dağılmaması için üzerlerine geçirilen dayanıklı bir cisimden kuşak.
AKREDİTASYON
Denklik.
BASAMAK
Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri. Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer. Derece, aşama, kerte, evre. Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane. Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti.