Kelimeler arşivi içinde; başında "dalgın" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. dalgın ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu dalgın ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde dalgın olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
DALGINLAŞTIRMAK
DALGINLAŞMAK
DALGINLAŞMA
DALGINLIK
DALGINCA
DALGIN
DALGIN
Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan. Kendinden geçmiş bir durumda. Dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan.
DALGINLIK
Dalgın olma durumu. Dalgınca davranış. Derin uyku durumu.
DALGINCA
Dalgın bir biçimde, dalgın olarak.
DALGINLAŞTIRMAK
Dalgın duruma getirmek.
DALGINLAŞMA
Dalgınlaşmak işi.
DALGINLAŞMAK
Dalgın duruma gelmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde DALGIN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
SÜRÇMEK
Yürürken yanlış adım atıp dengesini yitirmek. Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak.
DİKKATSİZLİK
Dikkatsiz olma durumu, dalgınlık, savrukluk, özensizlik.
FALCILIK
Falcının yaptığı iş, bakıcılık. Falın daha iyi çıkması için kişinin mücevherlerini kullanmak isteyip, dalgınlıktan yararlanarak çalma işi.
SARHOŞLUK
Sarhoş olma durumu, esriklik, mestlik, sermestlik, sermesti. Dalgınlık, şaşkınlık.
DENG
Denk, eşit, uygun. Sersem, dengesiz, akılsız, dalgın. Denk, eş.
DİKKATSİZ
İşinde dikkatli davranmayan, dalgın, savruk, özensiz.
ZÜHUL
İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme.
ÇALPARALI
Dalgın adam.
UNUTMAK
Aklında kalmamak, hatırlamamak. Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak. Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak. Bir şeyi yapamaz duruma gelmek. Bağışlamak. Hatırdan, gönülden çıkarmak.
MAHMUR
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan. Süzgün, dalgın bakışlı (göz). Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan.
SEHVEN
Dalgınlık veya unutkanlık sonucunda oluşan yanlışlıkla.
AŞĞAL
Gaflet, dalgınlık.
SAYIKLAMAK
Uykuda veya bir hastalığın verdiği dalgınlık sırasında anlamsız, tutarsız sözler söylemek. İstediği, özlediği bir şeyden sürekli söz etmek.
AFYONLU
İçinde afyon bulunan. Dalgın, uyuşmuş, uyuşuk (kimse). Afyon yutmuş.
ALĞUN
Renksiz, cılız, zayıf, hastalıklı, yılgın. Lâğım, su yolu. Dalgın.
CUĞULLAMAK
Dalgın düşünmek.
DALGA
Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genel olarak rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Bir yüzeydeki kıvrım. Geçici sevgili. Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Gizli iş, dalavere. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Dalgınlık. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.
BUĞULU
Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış. Yaşlı, nemli. Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz). Dokunaklı, pes (ses).
CUĞUTMAK
Dalgın düşünmek. Üşüyerek büzülmek.
AŞIK
Aşık kemiği. Aşırma. Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse. Sevişen bir çiftten kadına oranla genellikle erkeğe verilen ad. Halk ozanı. Dalgın, kalender kimse. "Ahbap, arkadaş" anlamında kullanılan bir seslenme sözü. Yağ çıkarmak için kullanılan ağaç. Kadınların bir süs eşyası. Allah adamı, safderun, bön. Çingene. Âşık. Alıcı ile göstericilerde filmin aralı devinimini sağlayan tırnaklara gerekli devinim biçimini veren, çapraşık bir devinimi sağlayabilecek biçimde yapılmış, özeğinden geçmeyen bir eksene bağlı madenden parça. Saz çalarak şiir okuyan halk ozanı tipi. Çatıyı oluşturan ağaçlardan her biri. (Afşar Gelendost Isparta). Akıntı, cereyan. Türk gölge oyununda ciddi tiplerden biri; saz çalarak şiir okur. Halk ozanlarının ezgicilerine ve öykücülerine verilen ad. (Halk edebiyatı terimi) Saz şâiri. Tutkun, vurgun, sevdalı.