Sonu ARTAK ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "artak" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu artak ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında artak olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde artak olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ARTAK

Çocuğu beşiğe bağlıyan bez. Kırılan hayvan bacağını, oynatmadan düzgün tutmaya yarıyan tahta. Çoğalan, fazlalaşan, bereketli (pirinç, fasulye, nohut, mercimek v. b. hakkında).

BAGARTAK

Çocuğun düşmemesi için beşiğe veya salıncağa bağlanan enli kuşak.

ZARTAK

Kapı mandalı.

  -   -   -  

Anlamında ARTAK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ARTAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

YENÇMEK

Sarsmak, silkelemek, tartaklamak. Ezmek.

YUMCAKLAMAK

Sıkmak, tartaklamak.

YUMCALAMAK

Sıkmak, tartaklamak.

TARTAKLANIŞ

Tartaklanma işi.

ORNİTHODOROS

Argasidae ailesinde bulunan çok sayıda hastalığa vektörlük yapan Ornithodorus asperus, O. tartakovskyi, O. tholozani, O. verrucosus (Rusya, Orta Doğu ve Asya'nın diğer bölgeleri) O. erraticus, O. normandi (İspanya ve Kuzey Afrika'da), O. dugesi, O. hermsii, O. parkeri, O. turicata (Meksika'da ve Birleşik Devletlerin Batısında), O. rudis, O. talaje (Orta ve Güney Amerika'da) O. savignyi (Afrika, Arabistan ve Hindistan'da) O. moubata (Güney Afrika'da) ve O. gurneyi (Avustralya'da) gibi önemli türleri bulunan argasid kene cinsi.

PARÇA

Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Nesne. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Müzik eseri. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj.

TARTAKLAYIŞ

Tartaklama işi.

TARTAKLAMA

Tartaklamak işi.

PARPILAMAK

Paylamak. Dövmek, döverek korkutmak. Masaj yapmak. Çok üşümüş kimseyi, sıcak ve kuru bez, havluyla ısıtmaya çalışmak. Kuduz köpeğin ısırdığı kimseyi iyileştirmeye çalışmak. Hastayı ev ilaçlarıyla ve okuyup üfleyerek, kurşun dökerek, yarayı dağlayarak iyileştirmeye çalışmak (ocak denilen halk hekimlerince). Mısır, biber, soğan ve benzerleri yiyecekleri ateşte az pişirmek, börttürmek. Az dövmek, tartaklamak. Azarlamak. Kuduz hayvanın ısırdığı insan ya da hayvanı iyileşmeleri için ocak denilen kimselere okutmak. Şiddetle azarlamak. İyice dövmek, çapmak. Parpılallar, onları haşılallar.

İDİKLEMEK

İteklemek, tartaklamak.

TARTAKLANMA

Tartaklanmak işi.

ARTAKALMA

Artakalmak işi.

TARAŞ

Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar.

TARAŞLAMAK

Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden kaldırılan üründen artakalanları toplamak.

HIŞNAMAK

Hırpalamak, tartaklamak. Sık sık nefes almak.

KALINTI

Artıp kalan şey, bakiye. İz, işaret. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe.

GÜCÜK

Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük. Kuyruksuz, kuyruğu kesik (hayvan). Ağaç direklerin hazırlanması sırasında artakalan kısa parça.

TARTAKLANMAK

Tartaklama işine maruz kalmak, hırpalanmak.

KÜL

Yanan şeylerden artakalan toz madde. Bütün, tüm. Organik maddelerin tamamen yanması sonucu artakalan inorganik kısım.