Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ad" olan, toplam 84 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ad ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ad olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ad olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KRİSOMONAD, UNGULİGRAD, TRİKOMONAD, DİPLOMONAD, PLANTİGRAD
İSTİRDAD, METURGAD, MEMNİKAD
MARİNAD, MORACAD, TAKMAAD, AMALYAD, İCTİHAD, İKTİSAD
BADBAD, KISAAD, ETİMAD, MAKSAD, MAHSAD, DİGĞAD, GÜLŞAD, HAGGAD, BAGDAD, ONURAD, TETRAD, PLEYAD, ŞİMŞAD, İTİYAD
KANAD, MİRAD, İYCAD, MASAD, HAYAD, MİYAD, MURAD, ORVAD, SONAD, SAHAD, SANAD, SARAD, SERAD, ERŞAD, ARVAD, ARPAD, ANNAD, AVRAD, BADAD, BALAD, TRİAD, TOHAD, TOGAD, EJDAD, TİRAD, FAHAD, FARAD, GANAD, GEVAD, GONAD, Devamını Oku »»
KAAD, SAAD, ALAD, AKAD, ÖNAD, AVAD, KLAD, GRAD, İRAD
ZAD, UAD, VAD, SAD, RAD, NAD, KAD, FAD, DAD, ÇAD, CAD, YAD, ŞAD, HAD, BAD
AD
AD
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim. Sayma. Sayılma. Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu.
İSTİRDAD
geri alma.
İCTİHAD
bilimsel görüş, inanç.
METURGAD
Mezat.
MORACAD
Müracaat.
PLANTİGRAD
Tabanlarıyla yere basanlar.
DİPLOMONAD
Diplomonadida takımına ait, Diplomonadida takımında bulunan protozoonların neden olduğu.
İKTİSAD
tutum.
MEMNİKAD
Memleket.
MARİNAD
Lezzet vermek ve yumuşatmak amacıyla et, balık, tavuk ve benzerleri yiyecekleri sirke, şarap, yağ ve çeşitli baharat karışımlarıyla terbiye etme işlemi, marinasyon, marine etme.
TRİKOMONAD
Trichomonadida takımında bulunan herhangi bir protozoon.
KRİSOMONAD
Chrysomonadida takımında bulunan protozoonlar.
AMALYAD
Ameliyat.
BADBAD
Yaprakları yaraları deşmekte kullanılan bir çeşit zehirli ot.
UNGULİGRAD
Tırnaklarıyla yere basanlar.
TAKMAAD
Kimi insanlara gövdesel ya da tinsel bir özürlerinden, belirgin bir özelliklerinden, uğraştıkları işlerden dolayı takılan, günlük konuşmalarda ve işlerde kullanılan, çoğunca komik, küçültücü ya da yüceltici nitelikteki ad.
Bu bölümde tanımı içerisinde AD geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ACAYİPLEŞMEK
Başkalaşmak, yadırganacak bir duruma gelmek.
ABACI
Aba yapan ya da satan kimse. Asalak. Bedavacı. Abadan giyecek yapan veya satan kimse.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
ABDEST
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.
ACAYİP
Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. Şaşma anlatan bir söz.
ACILAŞMAK
Tadı bozulmak, acı olmak. Konuşma sert bir durum almak, kırıcılaşmak. Dokunaklı duruma gelmek. Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek.
ABİS
Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
ACAYİPLEŞTİRMEK
Yadırganacak bir duruma getirmek.
ABLA
Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).
ABDESTLİ
Abdest almış (kimse). Abdest alarak, abdest almış olarak. İyi adam. Abdesti bozulmamış olan (kimse).
ACILANMAK
Tadı acı olmak, acılaşmak. Acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek.
ABAJUR
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba.
ABULİ
İrade yitimi.
ABANOZLAŞMAK
Ağaç gibi maddeler suda uzun süre kalarak kararmak. Güneşte uzun süre kalarak kararmak, matlaşmak, sertleşmek.
ACEMBORUSU
Canlı kırmızı renkli çiçek açan, uzun boylu bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams).
ABARTISIZ
Olduğu gibi gösterilen, abartmasız, mübalağasız. Abartmadan, abartısız olarak, mübalağasız bir biçimde.
ABDESTSİZ
Abdest almamış olan (kimse). Abdesti bozulmuş olan (kimse). Abdest almadan, abdest almaksızın. Kötü adam.