Sonu YAZAR ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "yazar" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. Sonu yazar ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında yazar olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde yazar olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

DEPREMYAZAR, BASINÇYAZAR, KATMANYAZAR

10 harfli kelimeler

BİLGİYAZAR

9 harfli kelimeler

İVMEYAZAR, OKURYAZAR, SÜREYAZAR

8 harfli kelimeler

BAŞYAZAR, SESYAZAR, DÜZYAZAR, YELYAZAR

5 harfli kelimeler

YAZAR

Bazı kelimelerin anlamları

YAZAR

Bilim, edebiyat, sanat alanlarında kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, kalem erbabı, müellif. Yazma özelliği olan. Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, kalem erbabı, muharrir.

SÜREYAZAR

Belirli bir işin kısa süresini çizerek belirleyen araç, kronograf.

DEPREMYAZAR

Depremlerin yerini, süresini, şiddetini tespit eden çok duyarlı cihaz, sismograf.

YELYAZAR

Yel hızını çizgeleyen aygıt.

BASINÇYAZAR

Hava basıncını ölçen ve kaydeden alet, barograf.

SESYAZAR

Gramofon.

İVMEYAZAR

Bir hareketin ivmesini çizerek belirleyen araç, akselerograf.

BİLGİYAZAR

Elektronik sistemle dizgi yapan alet.

DÜZYAZAR

Düzyazı yazan kişilere verilen ad. Divan çağında düzyazı ustası.

BAŞYAZAR

Bir gazete veya derginin başyazılarını yazan kimse, başmuharrir, sermuharrir.

OKURYAZAR

Okuması yazması olan, öğrenim görmüş (kimse).

KATMANYAZAR

Bir sıvı ya da gaz içindeki özdekleri bir katı ortama, yerine göre kağıt üzerine soğurarak çeşitli, kimileyin de ayrı renklerde katmanlara ayıran aygıt.

  -   -   -  

Anlamında YAZAR bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YAZAR geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DENEMECİ

Deneme yazarı.

AKSELEROGRAF

İvmeyazar.

GÜFTECİ

Söz yazarı.

BAŞMUHARRİRLİK

Başyazarlık.

AKADEMİ

Yüksekokul. Çıplak modelden yapılmış insan resmi. Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu.

BAROGRAF

Bir hava taşıtının uçarken izlediği yolun yüksekliklerini çizgi hâlinde göstermeye veya işaretlemeye yarayan alet. Basınçyazar.

BİYOGRAF

Hayat hikâyesi yazarı.

GRAMOFON

Önceden özel bir madde üzerine kaydedilmiş sesleri, istenildiğinde dinleten alet, sesyazar, fonograf.

FIKRACILIK

Köşe yazarlığı. Fıkra anlatma işi.

ALINTILAMAK

Bir yazıya başka bir yazarın yazısından cümle veya cümleler almak, alıntı yapmak, aktarmak, iktibas etmek.

ÇALAKALEM

Gelişigüzel, durmadan yazarak.

AĞA

Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san. Ağabey. Cömert, eli açık. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. Koca.

FIKRACI

Fıkra anlatan kimse. Köşe yazarı.

DEPREMÇİZER

Depremyazar.

EDİP

Edebiyatla uğraşan, edebî eser veren kimse, yazar.

BAŞMUHARRİR

Başyazar.

BAŞYAZARLIK

Başyazar olma durumu, başmuharrirlik, sermuharrirlik. Başyazarın yaptığı iş, başmuharrirlik, sermuharrirlik.

DİL

Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı. Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası. Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak. Gönül, yürek. Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili. Kıstak. Belli mesleklere özgü dil. Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak. Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri. Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek. Düşmanın durumunu öğrenmek için sorguya çekilmek amacıyla ele geçirilen tutsak. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban. Anahtar.

ALINTI

Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas. Başka bir dilden alınmış kelime.

BAĞ

Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.