YARGI ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "yargı" olan, toplam 28 adet kelime bulunmaktadır. yargı ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu yargı ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde yargı olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

YARGILAYABİLMEK, YARGILATABİLMEK, YARGILANABİLMEK

14 harfli kelimeler

YARGILAYABİLME, YARGILATABİLME, YARGILANABİLME

11 harfli kelimeler

YARGILLAMAK, YARGILATMAK, YARGILANMAK

10 harfli kelimeler

YARGILANIŞ, YARGILAYIŞ, YARGILATMA, YARGILANMA, YARGILAMAK, YARGINDALI, YARGICILIK, YARGICILAR

9 harfli kelimeler

YARGILAMA, YARGIÇLIK, YARGINLIK

8 harfli kelimeler

YARGITAY, YARGISAL, YARGILIK, YARGIEVİ

7 harfli kelimeler

YARGICI

6 harfli kelimeler

YARGIN, YARGIÇ

5 harfli kelimeler

YARGI

Bazı kelimelerin anlamları

YARGI

Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm. Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza.

YARGILATMAK

Yargılama işini yaptırmak.

YARGILATMA

Yargılatmak işi.

YARGINDALI

Sırt.

YARGILAYABİLMEK

Yargılama imkânı veya olasılığı bulunmak.

YARGILANMAK

Yargılama işi yapılmak.

YARGILANABİLMEK

Yargılanma imkânı veya olasılığı bulunmak.

YARGILATABİLME

Yargılatabilmek işi.

YARGILANABİLME

Yargılanabilmek işi.

YARGILLAMAK

Bir yana aksamak.

YARGILAYABİLME

Yargılayabilmek işi.

YARGILANIŞ

Yargılanma işi.

YARGILANMA

Yargılanmak işi.

YARGILATABİLMEK

Yargılatma imkânı veya olasılığı bulunmak.

YARGILAYIŞ

muhâkeme usûlü (bk. yargılama süreci).

YARGILAMAK

Yargıç, bir karara varmak için davalı ile davacıyı dinleyerek sonuca varmak. Herhangi bir kimse, şey, konu vb.yle ilgili olumlu veya olumsuz görüş belirtmek.

  -   -   -  

Anlamında YARGI bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YARGI geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AMA

Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin. Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz. Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz. Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz. Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz.

ANLIK

Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane. Bir anda oluşan, gelişen, spontane. Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt. Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi.

CÜMLE

Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce. Bütün, hep. Herkes. Dizge, sistem.

AYRILIK

Ayrı olma durumu. Evlilik birliğinin yargıç kararı ile geçici bir süre için kaldırılması. Düşünce, görüş veya duygu arasındaki uymazlık, mübayenet. Birinden uzak düşme, firak, firkat.

BAŞHAKEM

Yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı.

BEĞENİ

Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, zevk. Herhangi bir konuda güzeli çirkinden ayırma yetisi, gusto.

AZIMSAMAK

Bir şeyin umulduğundan az olduğu yargısına varmak, az görmek, az bulmak.

ÇELİŞME

Çelişmek durumu, tenakuz. Önerme, yargı, kavram ve terimlerin birbirini tutmama durumu.

BULMAK

Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak. Cezaya uğramak. Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek. Bir şeyi elde etmek. İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak. Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek. Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak. İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek. Hatırlamak. Sağlamak, temin etmek. Seçmek. Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak.

DAVA

Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma. Sorun. Sav. Ülkü. Sevgili.

AKLAMAK

Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.

AKILCILIK

Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.

ÇOĞUMSAMAK

Bir şeyin düşünülenden daha çok olduğu yargısına varmak, çok görmek, çok bulmak.

DİYE

Herhangi bir yargıya vararak. Diyerek. Niteleyerek.

AMENTÜ

Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları. Arapça "inandım" anlamına gelen ve İslamiyetin temel inançları olan "Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanma"yı dile getiren söz.

DOĞRULUK

Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması.

ANAYASA

Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi. Temel, esas.

AKLANMAK

Ak olmak, temizlenmek. Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek. Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak.

ALDANMAK

Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak. Hayal kırıklığına uğramak. Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak. Bir hileye, bir yalana kanmak. Avunmak, oyalanmak.

BAŞHAKEMLİK

Başhakem olma durumu, başyargıcılık. Başhakemin yaptığı iş, başyargıcılık.