Kelimeler arşivi içinde; sonunda "uyum" olan, toplam 13 adet kelime bulunmaktadır. Sonu uyum ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında uyum olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde uyum olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
DEVİNDUYUM
İKLİMUYUM
RUHDUYUM, UZADUYUM, YERDUYUM
KORUYUM, TEKUYUM
DUYUM, KUYUM, BUYUM, SUYUM, TUYUM
UYUM
UYUM
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk. Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat. Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon. Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni.
İKLİMUYUM
Toplumsal kümelerin, dirimbilimsel bakımdan yeni bir ortamın iklim koşullarına uyum sağlaması süreci.
UZADUYUM
Birisinin kafasından geçirdiklerini ya da uzakta geçen bir olayı, duygusal hiç bir bağlantı olmadan algılama yeteneği.
RUHDUYUM
Sesleri ruhsal etkileri açısından inceleyen bilim dalı; ruhsal ses bilimi.
TEKUYUM
Koşaları arasında iç birlik, konu birliği bulunan gazel.
DUYUM
Duyu. Doğruluğu kesin olarak bilinmeyen haber, istihbarat. Kişinin duyular yoluyla elde ettiği izlenim, ihsas.
SUYUM
Biraz, bir parça.
KORUYUM
Bir malın belirli bir süre korunmasını ücret karşılığı birine bırakma. 2, Ücret karşılığı belirli bir süre korunması için birine bırakılan mal.
TUYUM
Ezber. Gelişigüzel.
YERDUYUM
Bir yerleşim yerine ilişkin olarak, geniş ölçüde paylaşılan kişisel, öznel ve böylece tasarlamada tasarcıların belli ölçüde göz önünde bulundurdukları izlenimler.
DEVİNDUYUM
Kas dokularında, sinir ve eklemlerde bulunan özel duyu alıcılarının uyarılması sonucu ağırlık, devinim ve vücut durumunun sezilmesini sağlayan duyumlara verilen ad.
KUYUM
Değerli metal ve taşlardan yapılmış olan süs eşyası.
BUYUM
Büyüğüm.
Bu bölümde tanımı içerisinde UYUM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AHENK
Uyum. Uzlaşma. Ezgi.
AHENKLİ
Uyumlu, düzenli. Eğlenceli.
BIZIR
Kadınlık organının üst yanında cinsel zevk duyumu noktası olan bölüm, dılak, klitoris.
ATATÜRKÇÜLÜK
Atatürk'ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti'nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile uyumlu amaçlar, uygulamalar ve ilkeler bütünü, Kemalistlik, Kemalizm. Bu ilkeye bağlılık.
AHLAKLILIK
Bir insanın veya bir insan grubunun iyi ve kötü açısından davranış biçimi ve ahlaki düşünüşü. Ahlak kuralları ile uyum içinde olma.
AKORTSUZ
Akordu olmayan, akort edilmemiş, akordu bozuk. Birbirini tutmayan, uyumsuz.
AHENKSİZLİK
Uyumsuzluk, düzensizlik.
AKORT
Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılmış olan ayar, düzen. Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi. Uyum, uyumluluk.
AHENKSİZ
Uyumsuz, düzensiz. Eğlencesiz.
ALİTERASYON
Şiir ve nesirde uyum sağlamak için söz başlarında ve ortalarında aynı ünsüzün veya aynı hecelerin tekrarlanması.
BİDAR
Uyanık, uyumayan.
BAROK
MS 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı.
ARMONİ
İki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek bir biçimdeki uyumu, harmoni.
AĞARTMAK
Ak duruma getirmek, beyazlatmak. Kuyumculukta gümüşü temizlemek.
BAYGINLIK
Baygın olma durumu. Duyumların durması, kan dolaşımının ve solunum görevlerinin duraklaması, vücudun kımıldanamaması vb. fizyolojik aksamalarla beliren kendinden geçme durumu.
AHENKLİLİK
Ahenkli olma durumu, uyumluluk.
ASENKRON
Uyumsuz, senkron, eş zaman karşıtı.
BARIŞ
Barışma işi. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh, hazar.
BEYİN
Kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ. Muhakeme, usa vurma. Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse. Akıl, anlayış. Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse.
BARINMAK
Doğa etkilerinden korunmak için kapalı bir yere sığınmak. Bir yerde yatarak geceyi geçirmek. Yerleşmek, yaşamak için uygun şartlar bularak oturmak. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak. Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak.