TİPİK ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "tipik" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. tipik ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu tipik ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde tipik olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

TİPİK

Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik. Çok özgün olan.

TİPİKÖY

Konya şehrinde, Akşehir ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

  -   -   -  

Anlamında TİPİK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde TİPİK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

SAVAN

Pamuk ipliğinden yapılmış olan kalınca kilim. Yaygı, örtü. Tropikal iklim bölgesinin tipik bitki örtüsü.

KARAKTERİSTİK

Bir kimse veya nesneye özgü olan (ayırıcı nitelik), tipik. Bir logaritmanın tam birimler anlatan bölümü.

APİKOPLAST

Sporozoanların hareketli ve enfektif çekirdeğinin önünde golgi aygıtına çok yakın olarak yerleşmiş tipik bir organel. Sporozoonların hareketli ve enfektif evrelerinde merozoitler ve sporozoitler gibi çekirdeğin önünde golgi aygıtına çok yakın olarak yerleşmiş tipik bir organel.

LEYOMİYOSARKOM

Düz kas veya kas tabakasına dönüşmüş mezenkim dokusundan köken alan, tipik şerit biçimindeki kas liflerinden ve yuvarlak anaplastik hücrelerden oluşan, ender görülen, genellikle metastaz yapmayan kötücül tümör.

LOKOTİP

Bir bölgeye özgü tipik bir örnek.

ATİPİK

Düzensiz, değişik, değişken, tipik olmayan, herhangi bir grup içerisinde değerlendirilemeyen.

GANGLİYONİTİS

Gangliyonun yangısı. Kuduz, domuzların Teschen hastalığında ve sığırların bulaşıcı rinotrakeitisi için tipik bir bulgudur, gangliyonöritis, gangliyitis.

MİTOZ

Karyokinez. Ökaryot hücrelerin tipik çekirdek bölünmesi. Kopyalanarak sayısı iki katına çıkmış olan kromozomların profaz, metafaz, anafaz ve telofaz safhalarını geçirdikten sonra bölünerek diploit sayıda kromozom kapsayan iki oğul çekirdeğe ayrılmaları. Sentriyol bulunan hücrelerde mitoza astral mitoz, sentriyol bulunmayan hücrelerde ise anastral mitoz denir. Mitozu takiben sitoplâzma bölünmesi (sitokinez) ile hücre iki oğul hücreye ayrılır. Ökaryotik hücrelerin tipik çekirdek bölünmesi, kopyalanarak sayısı iki katına çıkmış olan kromozomların profaz, metafaz, anafaz ve telofaz everelerini geçirdikten sonra bölünerek diploit sayıda kromozom kapsayan iki oğul çekirdeğe ayrılmaları, karyokinez, mitoz bölünme, mitotik bölünme. Türün somatik hücrelerinin kendine özgü sayısında ve oluşan her iki hücrenin aynı olmasının sağlandığı, birçok karmaşık süreç içeren, dolaylı bir hücre bölünme yöntemi, mitoz siklusu, karyokinez. İleri derecede farklılaşan sinir ve kas hücreleri dışındaki tüm soma hücreleri bu tip bölünmede profaz, metafaz, anafaz ve telofaz evrelerini geçirerek diploit sayıda kromozomlardan oluşan iki hücre biçimlenir. İğ ipliklerinin oluşması, kromozomların ortalarından yarıya bölünmeleri gibi çekirdekte gözüken bazı karışık olaylar sonucunda sitoplâzmanın da yarılmasiyle meydana gelen göze bölünmesi tipi; doğrudan doğruya olmayan göze bölünmesi.

DANAZOL

Ön hipofizden FSH ve LH salınımını baskılayan, ayrıca androjenlerin ve östrojenlerin hedef hücrelerdeki almaçlarına bağlanmasını baskılayan ve bu hormonların üretimini azaltan atipik bir androjenik ilaç.

EKLAMPSİ

Küçük boy köpek ırklarında doğum öncesi veya doğumdan sonra laktasyonun ilk. haftasında, kanda kalsiyum seviyesinin düşmesine bağlı olarak biçimlenen, vücut sıcaklığının yükselmesi, hızlı nabız ve tetani semptomlarıyla seyreden hastalık, puerperal tetani. Kısraklarda tipik olmayan laktasyon tetanisi. Kan kalsiyum ve magnezyum seviyelerinin düşmesine bağlı olarak erken doğum sonrası veya sütten kesilme dönemlerinde; daha çok aşırı yorulma ve uzun süren nakiller sonucu biçimlenen akut seyirli, tedavi edilmezse 24 saatte ölüme neden olabilen metabolik bir hastalık.

KODOMİNANTLIK

Heterozigotlarda her iki alel çiftinin de etkisini göstermesi. Sonuçta fenotipte homozigot karakterlerin her ikisi de görülür. Örnek: AB kan grubundaki insanlarda hem IA hem de lB kodominant genlerinin her ikisinin de fenotipik etkisi görülür.

HUKOYUNU

Dalgalı düzgün kuzu derisine sahip, erken seksüel olgunluğa ulaşan, mevsim dışı çiftleşme yeteneğine sahip, doğurgan ve sıcak, nemli iklimlere uyum sağlayabilen, bütün yıl boyunca ahırda yetiştirilen, Moğol koyunlarından köken alan ve Çin'de bulunan, uzun süren yapay seleksiyon ve iklime uyma işlemleri sonucu geliştirilmiş, yapağısı beyaz ve heterotipik liflerden ibaret, kulaklar büyük ve sarkık ve gözler dışarı doğru çıkık, burun çizgisi konveks, boyun ve vücut uzun, göğüs dar, bacaklarsa uzun, kuyruk kısa ve yukarı kısmı yuvarlak, dişi ve erkekleri boynuzsuz olan ırk.

LİPOSARKOM

Tüm evcil hayvanlarda nadir gelişen, yağ dokusunun kötücül tümörü. Tümör tipik olarak pleomorfik olup indiferensiye mekik hücreleriyle birlikte lipositlerden ve orta derecede farklılaşma gösteren hücrelerden oluşur, en çok deri altıda görülür.

EİMERİİNA

Eucoccidiida takımında, Coccidia sınıfında bulunan doğrudan veya dolaylı gelişen, genellikle konaklarının bağırsak epitellerinde parazitlenen, mikro ve makrogametlerin bağımsız olarak geliştiği, sijinin görülmediği, mikrogametositten çok sayıda iki kamçılı mikrogametin meydana geldiği, zigotun hareketsiz olduğu, sporozoitleri tipik olarak ookistle çevrili olan, Aggregata, Besnoitia, Cryptosporidium, Eimeria, Isospora, Sarcocystis, Toxoplasma ve Tyzzeria gibi önemli cinsleri içine alan protozoon alt takımı.

MİYELOMALASİ

Omuriliğin yumuşaması veya nekrozu. En tipik olarak atlarda akdarı ve koyunlarda Phalaris tuberosa zehirlenmesinde görülür.

BOVSKAKOYUNU

İtalya sınırı yakınlarında kuzey batı Slovenya'da bulunan, küçük yapılı, sütleri peynir yapımında kullanılan, boynuzsuz, yapağı rengi çoğunlukla beyaz, ancak bazı hayvanlarda siyah veya kahverengi renk gözlenebilen, küçük kulakları tipik olan koyun ırkı.

İDİOTİP

Antikor veya T hücre almaçlarının değişken bölgesinde anti-idiotipik serumla reaksiyon veren idiyotopların tümü. Bir özel idiyotopu paylaşan bir grup antikor veya T hücre almacının niteliği.

FEMİNİZASYON

Dişide birincil ve ikincil cinsiyet karakterlerinin normal gelişimi. Erkekte dişi ikincil cinsiyet karakterlerinin gelişmesi veya uyarılması. Nosema türleri gibi Microsporidia'lar, nematodlar ve Wolbachia türleri gibi bakterilerin seksüel olarak olgun konaklarında dişi fenotipik karakterlerin oluşmasına neden olabilmesi durumu.

MONOGENEA

Balıkların, amfibiaların, sürüngenlerin, memeli deniz hayvanlarının veya kafadan bacaklıların tipik olarak deri veya solungaçlarında ektoparazit olarak yaşayan yassı solucanların bir sınıfı. Yassı solucanların bir sınıfı. Monogenealar balıkların, amfibiaların, sürüngenlerin, memeli deniz hayvanlarının veya kafadan bacaklıların tipik olarak deri veya solungaçlarında dış parazit olarak yaşarlar. Kimi türleri burun, yutak, kloaka ve idrar torbasında iç parazit olarak bulunmaktadır.

AFRİCANDERSIĞIRI

Güney Afrika'da yerli ırklardan geliştirilen, orta irilikte, büyük sarkık kulaklı, boğaları tipik hörgüçlü, beyaz yana doğru uzayan boynuzlu, ısıya dirençli sığır ırkı.