Kelimeler arşivi içinde; başında "temiz" olan, toplam 39 adet kelime bulunmaktadır. temiz ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu temiz ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde temiz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TEMİZLETEBİLMEK, TEMİZLEYEBİLMEK, TEMİZLENEBİLMEK
TEMİZLETTİRMEK, TEMİZLEYİCİLİK, TEMİZLETEBİLME, TEMİZLEYEBİLME, TEMİZLENEBİLME, TEMİZLEMECİLİK
TEMİZLİKÇİLİK, TEMİZLETTİRME
TEMİZGİNELİK
TEMİZLEMECİ, TEMİZLETMEK, TEMİZLENMEK, TEMİZLEYİCİ
TEMİZLEMEK, TEMİZLENİŞ, TEMİZLENME, TEMİZLAMAK, TEMİZLEYİŞ, TEMİZLETME, TEMİZLİKÇİ
TEMİZLEME
TEMİZSOY, TEMİZLİK, TEMİZSAN, TEMİZLEK, TEMİZKAN, TEMİZKAL, TEMİZHAN, TEMİZCAN, TEMİZALP
TEMİZ
Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, münezzeh, hijyen, hijyenik. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde. Sabıkasız. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. Özenle yapılmış. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan.
TEMİZLEMECİLİK
Temizlemecinin yaptığı iş.
TEMİZLETEBİLME
Temizletebilmek işi.
TEMİZLENEBİLME
Temizlenebilmek işi.
TEMİZLETTİRMEK
Temizletme işini yaptırmak.
TEMİZGİNELİK
Temizce, temiz olarak.
TEMİZLETEBİLMEK
Temizletme imkânı veya olasılığı bulunmak.
TEMİZLEYİCİLİK
Temizleyici olma durumu.
TEMİZLETTİRME
Temizlettirmek işi.
TEMİZLETMEK
Temizleme işini yaptırmak.
TEMİZLENMEK
Temiz duruma gelmek, arınmak, paklanmak. Kumarda öbür oyuncu veya oyuncularca bütün parası alınmak. Ortadan kaldırılmak, öldürülmek. Sakıncalı bir durum, iş düzelmek, bitmek. Kadınlarda aybaşı durumu sona ermek.
TEMİZLEMECİ
Giyim sanayisinde kumaş, ip ve benzerleri dikiş artıklarını temizleyen kimse.
TEMİZLİKÇİLİK
Temizlikçi olma durumu.
TEMİZLEYEBİLME
Temizleyebilmek işi.
TEMİZLENEBİLMEK
Temizlenme imkânı veya olasılığı bulunmak.
TEMİZLEYEBİLMEK
Temizleme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde TEMİZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BALTACI
Balta yapan ya da satan kimse. Yangın söndürme kuruluşlarında balta kullanan er, baltalı. Önceleri sefer sırasında çalılık ve ormanlık yerleri temizlemek, yol açmak, çadırları kurup kaldırmak, yükleri bindirip indirmekle, sonraları kızlar ağasına bağlı olarak sarayı korumak ve sarayın dış hizmetlerini yapmakla görevli kimse, baltalı. Odun kırıcı.
AĞARTMAK
Ak duruma getirmek, beyazlatmak. Kuyumculukta gümüşü temizlemek.
AKMAN
Bozulmamış, saf, temiz.
AKLANMAK
Ak olmak, temizlenmek. Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek. Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak.
ARI
Temiz. Günahsız. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica). Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis.
AĞARTILMAK
Temizlenmek, beyazlatılmak.
AĞDACI
Şeker, tatlı ve helva yapımında ağda hazırlayan işçi. Ağda ile vücuttaki fazla tüyleri veya kılları temizlemeyi meslek edinmiş kimse.
AÇMALIK
Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde.
AKLAMAK
Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.
AYDINLIK
Bir yeri aydınlatan güç, ışık. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh. Kötülükten uzak, temiz, saf. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. Işık alan.
AK
Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı. Bu renkte olan. Sıkıntısız, rahat. Dürüst. Beyaz leke. Temiz.
ARINMAK
Temizlenmek. Rahatlamak. Katışıksız, arı (I) duruma gelmek.
AKCİĞER
Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı. Bronşçukların son bölümü.
ALBASTI
Doğum sırasında temizliğe dikkat edilmemesi yüzünden lohusanın tutulduğu ateşli hastalık, lohusa humması, albasma.
ARINMA
Arınmak işi, temizlenme. Duyguların sanat yoluyla arı duruma getirilmesi. Ruhun tutkulardan temizlenmesi.
AYIKLAMAK
Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek. Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak.
ARITMAK
Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak. Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek.
ALMAK
Bir şeyi elle ya da başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek. Satın almak. Erkek, kadınla evlenmek. Göreve, işe başlatmak. Örtmek, koymak. Yolmak, koparmak. Bürümek, sarmak, kaplamak. İçine sığmak. İçecek veya sigara içmek. Görevden, işten çekmek. Kazanç sağlamak. Gidermek, yok etmek. Kazanmak, elde etmek. Çalmak. Kısaltmak, eksiltmek. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak. İçeri sızmak, içine çekmek. Yol gitmek, mesafe katetmek. Kabul etmek. İçeri girmesini sağlamak. Birlikte götürmek. Soldurmak. Kendine ulaştırılmak, iletilmek. Temizlemek. Sürükleyip götürmek. Yer değiştirmek. Yutmak, kullanmak. Tat veya koku duymak. Başlamak. Ele geçirmek, fethetmek.
ADAMAKILLI
Gereğinden çok, iyice, bir güzel, bir temiz.
ARILIK
Temizlik, saffet, sililik. Günahsızlık. Kovanların konulduğu yer, kovanlık.