Kelimeler arşivi içinde; sonunda "rant" olan, toplam 14 adet kelime bulunmaktadır. Sonu rant ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında rant olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde rant olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
TERMOTOLERANT
AEROTOLERANT, HALOTOLERANT, OZMOTOLERANT
DEODORANT
LABORANT, ABERRANT
HİDRANT, SPORANT
BİRANT, FORANT, HURANT, NARANT
RANT
RANT
Getirim.
AEROTOLERANT
Aslen anaerob olup solunumunda atmosferde bulunan konsantrasyonda (% 21) oksijen varlığına dayanabilen ve bu ortamda zayıf da olsa gelişebilen mikroorganizmalar.
LABORANT
Araştırmalarda, laboratuvar deneylerinde yardımcı olarak çalıştırılan kimse.
HİDRANT
Hidrozoon kolonilerinde beslenme için özelleşmiş birey.
SPORANT
Ookist içersinde bulunan, sporogoni sonucunda sporoblast ve bunlardan da sporokist ve sporozoitlerin meydana geldiği koksidiyan protozoon zigotu, sporlanmamış ookist içerisinde bulunan farklılaşmamış hücre kitlesi.
NARANT
El çıkrığını döndüren ip.
HALOTOLERANT
Tuza dayanıklı mikroorganizma. Yüksek tuz yoğunluğuna dayanıklı.
BİRANT
"Ant iç, yemin et" anlamında kullanılan bir isim".
FORANT
Silyumlu protozoonların tomitleri tarafından meydana getirilen ve trofont hâlini alan kistik evresi.
ABERRANT
Normal gidişinden ayrılma, sapma.
TERMOTOLERANT
Sıcaklık değişimlerine uyum gösterebilen.
HURANT
Ev halkı, aile.
DEODORANT
Vücudun belli bölgelerinden hoş olmayan kokuların çıkmaması için sıkılarak kullanılan güzel kokulu madde.
OZMOTOLERANT
Daha çok mayalar için kullanılan, yüksek şeker konsantrasyonuna dayanıklı mikroorganizmalar için kullanılan terim.
Bu bölümde tanımı içerisinde RANT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HOŞKURAN
Çiçekleri, dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki, tilkikuyruğu (Amaranthus lividus).
AYDINLANMA
Aydınlanmak işi ya da durumu. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme, tenevvür. Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi.
GÜVENCE
Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti. Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat. Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey.
GETİRİMCİ
Getirim sağlayan şey, rantiye. Bankada bulunan paranın faiziyle veya sahibi bulunduğu hisse senedi vb. değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse, rantçı, rantiye.
MERMERLİ
Mermeri olan. Antalya'da plajı ve restaurantları ile ünlü olan turistik bir bölge.
MODÜL
Bir uzay taşıtının yapısı içinde yer alan ve kendi başına hareket edebilen bağımsız bölüm. Herhangi bir mekanik özelliği belirten katsayı. Parça. Bir yapının çeşitli bölümleri arasında orantıyı sağlamak için kullanılan ölçü birimi.
GETİRİM
Getirme işi. Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir, rant.
ORANTILAMA
Orantılamak işi veya durumu.
ESPERANTOCU
Esperanto yanlısı.
AYRAÇ
Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.
GÜVENCELİ
Güvencesi olan, güvence sağlayan, garantili.
MARANTA
Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir tür kamış, ararot kamışı (Maranta arundinaca).
ARAROT
Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un.
LABORANTLIK
Laborantın işi veya mesleği.
BENZERLİK
Benzer olma durumu. İki üçgende köşelerinin eşlenmesine göre karşılıklı açıların eş ve karşılıklı kenarların orantısından doğan durum.
KÜTLE
Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın. Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği. Kitle.
AYRICA
Ayrı olarak, başkaca, antrparantez. Bundan başka. Ayrı bir önem verilerek.
MÜTENASİP
Orantılı, oranlı, uygun.
GÜVENCESİZLİK
Güvencesiz olma durumu, garantisizlik.
GARANTİLEME
Garantilemek işi.