Kelimeler arşivi içinde; sonunda "mide" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu mide ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında mide olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde mide olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
MİDE
Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası. Karın, karın bölgesi. Yemek yeme isteği.
HAMİDE
Övülmeye değer. Hamdeden, şükreden. Tokat ili, Turhal ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
GERMİDE
Yenilen bir çeşit acı ot: Avluya germide ektim.
REMİDE
Ürkmüş, korkmuş.
Bu bölümde tanımı içerisinde MİDE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
FAİZ
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema. Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli.
AVARA
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma. Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması. Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut.
BAYMAK
Yiyecek baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak. Can sıkıntısı vermek, sıkmak, bunaltmak. Aldatmak, kandırmak, etki altında bırakmak.
GASTRİT
Midedeki yangı.
GEĞİRMEK
Midede toplanan gazı ağızdan sesli bir biçimde çıkarmak.
BAŞMAKLIK
Camide ayakkabı konulan yer. Padişahın anne, kız kardeş, kız ve hasekilerine bağlanan ödenek, has.
BÖRKENEK
Geviş getiren hayvanların midelerinin ikinci bölümü. Yağmurdan veya soğuktan korunmak için giyilen ucu sivri boşluk, külah.
BURMAK
Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek. Acıtmak. Ağza kekre tat vermek. Mide, bağırsak sancımak. İğdiş etmek.
GÖDEN
Kalın bağırsağın son bölümü, göden bağırsağı, rektum. Hayvanın midesi. İşkembe.
GASTROSKOP
Yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının gözle görülmesini sağlayan, hastaya ağız yolu ile uygulanan fiberoptik alet.
BULANTI
Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum.
GEMİCİ
Gemide çalışan veya gemi işleten kimse.
ARMADURA
Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.
DALAK
Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ. Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ. Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri. Bal peteği.
BAR
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu. Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk. Danslı, içkili eğlence yeri. Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas. Ayaküstü içki içilen eğlence yeri. Hava basıncı birimi. Amerikan bar.
EZİNTİ
Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik. Korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı.
BAĞIRSAK
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü.
FİŞEK
Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlara, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane. Donanma ve şenliklerde kullanılan çeşitli yanıcı veya patlayıcı maddeler.
BULANMAK
Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak. Parlaklığını ve açıklığını yitirmek. Karışmak. Duruluğunu yitirmek. Mide bulantısı olmak.
DAİRE
Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat. Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm. Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü. Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı. Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri. Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası. Saz takımında usul vurmaya yarayan tef.