Sonu MAHAL ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "mahal" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu mahal ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında mahal olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde mahal olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

MAHAL

Yöre (I).

DEREMAHAL

Yozgat şehrinde, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

MÜZMAHAL

İşe yaramaz duruma gelmiş. Yitme, yok olma.

  -   -   -  

Anlamında MAHAL bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde MAHAL geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GETTO

Avrupa ülkelerinde Yahudilerin gönüllü olarak veya zorlanarak yerleştirildikleri ve her türlü gereksinimini başka yere gitmeden karşılayabildikleri mahalle, Yahudi mahallesi. Bir yerleşim bölgesinin, aynı şehirden gelen insanların yerleştiği bölümü.

HOŞGÖRÜLÜ

Hoşgörüsü olan, hoşgörüyle davranan, hoşgörü sahibi, müsamahalı, toleranslı.

İRAP

"Hiçbir değeri ve önemi yok" anlamındaki irapta mahalli yok ve iraptan mahalsiz deyimlerinde geçen bir söz.

TULUMBACI

Mahallelerde bulundurulan yangın tulumbalarını, yangın olan yerlere götüren ve orada yangının söndürülmesine yardım eden kimse. Külhanbeyi. Tulumba yapan, satan veya onaran kimse.

VAROŞ

Kent veya kasabada kenar mahalle.

MAHALLECE

Mahallede oturanlar tarafından. Mahallede oturanlar olarak hep birlikte.

BEVVAP

Kapıcı. Mahalle okullarında hademe.

MEVZİ

Yer, mahal. Bir askerî birliğin yeri veya bu birlik tarafından ele geçirilen bölge.

SANDIK

İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası. Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim. Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap. Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba. Bir kurumda para alınıp verilen yer. Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluş. Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti. Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu.

GÖÇMEK

Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek. Oturmak. Ölmek. Çökmek. Bazı hayvanlar, sıcak iklimli ülkelere gitmek.

YERELLEŞME

Yerelleşmek işi, yöreselleşme, mahallîleşme.

YER

Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

YERELLEŞMEK

Yerel bir özellik kazanmak, yöreselleşmek, mahallîleşmek.

YÖRE

Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar. Değirmenlerde, taşla kasnak arasında kalan ve hayvan yemi olarak kullanılan un.

GENELEV

Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane.

MUHTAR

Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse, köy muhtarı, mahalle muhtarı. Özerk. Her işe burnunu sokan.

MEVKİ

Yer, mahal. Durum. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer. Makam.

AKSAKAL

Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse. Ermiş, evliya. Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen.

MAHLEP

Gülgillerden, 6-10 metre yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb). Bu ağacın bahar olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi.

MAHALLELİ

Aynı mahallede oturan kimselerin bütünü. Aynı mahalleden olan.