Sonu KOŞULU ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "koşulu" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu koşulu ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında koşulu olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde koşulu olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

KOŞULU

Şanlıurfa şehri, Demirci bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

  -   -   -  

Anlamında KOŞULU bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KOŞULU geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GEÇİRİCİLİK

Yutucu bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşuluyle, birim kalınlığının iç geçme çarpanı.

GÜVENİRLİK

Güvenilirlik. Bir testin, ölçmesi gereken şeyi her uygulanışında aynı biçimde ölçmede gösterdiği tutarlık derecesi. Aynı işlemle, benzer koşullarda yinelenen ölçümlerin, ölçülen konunun iki ölçüm arasında değişmemesi koşuluyla benzer sonuçlar verme özelliği, bk. geçerlik.

BARINAV

B kümesi X ilingesel uzayında bir barınak olduğunda, heriçin f (b) = b koşulunu sağlayan f : sürekli işlevi.

İZDÜŞÜREÇ

E doğrusal uzayı için, pop=p koşulunu gerçekleyen p : doğrusal dönüşümü, Anlamdaş. altuzaya izdüşüm.

ORTAHÇI

Ürüne ortak olmak koşuluyla tarlayı ekip biçen kimse.

ASTÖZLEK

Bir A dolamının koşulunu gerçekleyen I özleği.

ÇOKYAPRAK

Bir düzenli çokgen üzerinde, çokgenin özeğine göre bakışımlı olmak ve yayların bitim noktaları söz konusu çokgen üzerinde olmak koşuluyla eşleşik çemberlerin yaylarıyla oluşturulan düzlemsel uzambiçim.

ASTKÜME

Bir X kümesinin koşulunu gerçekleyen A altkümesi.

DİZİNLEME

Dizinlemek işi. Mal ve faktör fiyatları veya vergi gelirleri gibi parasal yükümlülükler ile fiyatlar genel düzeyi arasında geriye veya ileriye yönelik bağlantı kurulması. karşılığı ayarlama koşulu. Birimleri bir sıra düzenine sokma.

GEZENEK

Otlak. Gezinti yeri. Koridor. Salon. Yaya kaldırımı. Sofa. Balkon. Verilen bir ya da daha çok koşulu gerçekleyen nokta, doğru ya da eğrilerin oluşturduğu dizge. Anlamdaş. uzambilgisel yer. Erzurum kenti, Şenkaya ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

GÖRMECE

Görmek koşuluyla.

İÇBÜKEYLİK

İçbükey olma durumu ya da koşulu.

BEĞER

Yapıya konan en büyük ağaç, mertek. Çatı yapımına geçileceği sırada, orta kısımlarına gelmek koşuluyle karşılıklı iki duvar üzerine uzatılan kalın ağaç. (Afşar, Akbaş, Hacılar, Garibçe Güdül, Ilıca Ayaş Ankara).

AHNAZ

Güçsüz, kuvvetsiz: Bu öküz çok ahnaz, ne eti yenir, ne de koşulur.

ERKİNCİLİK

Bireyin özgürlüğünü ve ekonomik güçler arasında hür yarışmayı savunan, bireyler, sınıflar ve uluslararasındaki ekonomik ilişkilere devletin karışmamasını isteyen öğreti, liberalizm, toplumculuk karşıtı. Herkese vicdan, inanç, düşünce özgürlüğü tanınmasının gerekli olduğunu savunan, hür düşünüşe bağlı dünya görüşü, liberalizm. Düşünme ve konuşma özgürlüğünü benimseyen, kişileri doğal yetenek ve ilgileri yönünde geliştirmeyi eğitimin temel ereklerinden sayan görüş. Zihnin, özellikle mantık, matematik, klasik diller ve fizikötesi gibi bilgi dallarını kapsayan bir öğretim programı ile özgürlüğe kavuşabileceğini ileri süren eğitim görüşü. Ekonomide yasalar sınırı içinde kalmak koşulu ile her tür girişimde alabildiğine özgürlüğü olumlu kılan yöntem. Ekonomik yaşamda hem bireyin, hem de toplumun en büyük çıkarını gerçekleştirmenin en iyi yolunun yarışma özgürlüğü olduğunu savunan öğreti. (Erkinci ekonomi düzeninin siyasal görüşü)İnsanın haksız ya da gereksiz sayılan bütün zorlama ve baskılardan kurtarılmasını savunan öğreti.

GAHLAMAK

Dilimlere ayırmak: Gel beraberce şu elmaları gahlayalım. Koşulu öküz veya mandayı sürmek, sevketmek. Taklamak.

KAMULAŞTIRMAK

Devlet veya kamu tüzel kişilerce, kamu yararı gerektiğinde kişinin hukukunu da koruyarak karşılığını peşin ödemek koşuluyla taşınmazların sahiplerinden izin alınmaksızın yasal yollarla tamamını veya bir kısmını almak, devletleştirmek, istimlak etmek, özelleştirmek karşıtı.

ORTO

Yunanca düz anlamına gelen ön ek. Komşu ya da 1, 2 durumunu gösteren ön ek. Bir asit, tuz ya da esterin doğada özgürce birleşebileceği en çok suyu yapısına aldığını gösterir ön ek. Tek dönme nicem sayısı ve koşut çekirdek dönüsü koşulunu belirleyen ön ek. Komşuluğu veya 1-2 durumunu gösteren ön ek. Serbest, tuzu veya esteri şeklinde bilinen ve en çok hidrolizlenmiş asidi gösteren ön ek, ortosilisik asit gibi. Paralel spinleri gösteren ön ek. Bir asit, tuz ya da esterin doğada serbestçe birleşeceği en çok suyun yapısıda bulunduğunu gösteren ön ek.

NEDENCE

Çoğunlukla gelişigüzel bir biçimde ortaya çıkan ve düzenli, zorunlu bir gelişme süreci içinde ortaya çıkabilecek başka olayların doğmasına yol açan olay. Uygun bir gözlem koşulu oluşturan ve kendiliğinden beliren olanak.

ORTAH

Kuma. Ürüne ortak olmak koşuluyla tarlayı ekip biçen kimse. Ekili araziyle ilgili yarıcı. Eski türkçe ortak: ortak; kuma.