Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kort" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kort ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında kort olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kort olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KORT
Tenis oynanan alan, tenis sahası, tenis kortu.
AKORT
Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılmış olan ayar, düzen. Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi. Uyum, uyumluluk.
ESKORT
Koruma aracı.
Bu bölümde tanımı içerisinde KORT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKORTSUZLAŞMA
Akortsuzlaşmak durumu.
AKORTLAMA
Akortlamak işi.
ARPEJ
Bir akort oluşturan seslerin birbiri arkasından çalınması.
BAŞAKORTÇU
Müzik aletlerini akort edenlerin başı.
ALAY
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. Hayvan topluluğu. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu.
DÜZENLEMEK
Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek. Düzenleme yapmak. Müzik aletlerini akort etmek. Yapmak, hazırlamak.
AKORTSUZLAŞTIRMA
Akortsuzlaştırmak işi.
AKORTLATMAK
Akortlama işini yaptırmak.
KSİLOFON
Değişik sayıda akortlu tahta veya metal çubukların gam sırasıyla dizilmesinden oluşan, iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı.
AKORTLATMA
Akortlatmak işi.
KORTİZONLU
Birleşiminde kortizon olan.
OYNAŞMAK
Birbiriyle oynamak. Karşılıklı sevişmek, sevgi gösterisinde bulunmak, cilveleşmek, âşıktaşlık etmek, korte etmek.
AKORTLAMAK
Akort etmek.
AKORTLANMA
Akortlanmak işi.
AKORTLANMAK
Akortlama işi yapılmak.
MİNÖR
Daha küçük. Bir makam, bir akort, bir gam, bir aralık özelliği olan. Küçük önerme.
MAJÖR
Büyük, önemli. Bir makam, bir akort veya bir aralığın oluşma biçimi. Büyük önerme.
AKORTLU
Akordu olan, akort edilmiş.
DÜZEN
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.
AKORTSUZ
Akordu olmayan, akort edilmemiş, akordu bozuk. Birbirini tutmayan, uyumsuz.