Sonu KASAB ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kasab" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kasab ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında kasab olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kasab olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

KASAB

Kasap.

  -   -   -  

Anlamında KASAB bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KASAB geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KASABALI

Kasaba halkından olan. Kasabada yaşayan.

AYAT

Evlerin önünde topraktan yapılmış kaldırım. Sundurma. Evlerde sofa. Kapı. Avlu, açık arsa. Alt kattaki sofa, taşlık. Arapça kökenli hiyât. Köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa. Avlu.

VAROŞ

Kent veya kasabada kenar mahalle.

KASABACIK

Küçük kasaba.

ĞARAHIDIR

Karahıdır (kasaba).

İSKELE

Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer. Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven. Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba. İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı. Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı. Geminin sol yanı. Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı.

HAYAT

Canlı, sağ olma durumu. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. Yaşam. Avlu. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi. Geçim şartlarının bütünü. Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa. Meslek. Sundurma. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı. Balkon. Yazgı. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.

MAHALLE

Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri. Bu parçalarda oturan insanlarn tamamı.

ŞEHİRLEŞMEK

Köy, kasaba büyüyerek şehir durumuna gelmek, kentleşmek.

GASABA

Gerdan, boyun (hayvan için). Arapça kökenli kasaba: kasaba.

DÜZENLEYİM

Devlete ve kişilere ait ormanların, önceden hazırlanıp kabul edilmiş esaslara uygun olarak işletilmesi, amenajman. Doğal kaynakların işletilmesi, amenajman. Bir kentin, kasabanın tümünün ya da bir yerleşim yerinin bir bölümünün kendiliğinden gelişmesine engel olmak, bu gelişmeye toplum yararına bir biçim vermek amacıyla, yerleşim yerinin işlevleriyle toprak kullanımı arasında bir ilişki kurmayı öngören, geleceğe dönük bir kamusal eylem türü. Nesneleri birbirine uyarlayarak oluşturulan düzen. Bir konuyu oluşturan düşünceleri uygun bir biçimde birbirine bağlama işi ve bundan doğan sonuç, bk. yazınç.

KIR

Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk. Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ bayır. Bu renkte olan.

DİNLENEK

Bir kent ya da kasabanın içinde ya da yakınında, insanların, boş süreylerinde dinlenmeleri, eğlenmeleri, yemekli kır gezisi yapabilmeleri için kent ya da il yönetimlerince düzenlenmiş, ayrılmış alanlar.

İÇGÖÇ

Bir ülkenin ulusal sınırları içinde kalan ve özellikle kırsal yörelerden kentsel alanlara yönelen nüfus akımı. Bir ülke içinde bölge, kent, kasaba ve köy gibi yerlerin birinden ötekine yerleşmek amacıyla yapılan devinim. bk. kentleşme. Bir ülke sınırları içinde bireylerin ya da toplumsal kümelerin bir yerden başka yere gidip yerleşmeleri.

KASAPLIK

Kasap olma durumu, etçilik. Kan dökücülük, hunharlık. Kesilmek üzere kesimevine gönderilen (hayvan). Kasabın yaptığı iş, etçilik.

BELEDİYE

İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti. Bu örgütün bulunduğu bina.

ÇEVREGÖRÜ

Bir kentin ya da kasabanın, belli başlı özelliklerinin ilk bakışta algılanmasına ve kavranmasına olanak veren kısa gözlemi.

DÜZENTASAR

Kent ya da kasaba halkının sağlığını korumak, toplumsal, ekonomik ve ekinsel gereksinmelerini, iyi yaşama düzenini ve çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve kent verilerine dayanılarak oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel işlevler arasında denge kurup, eldeki ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için, varsa yeryazım durumu da belirtilen haritalar üzerinde toprak parçalarının kullanım biçimlerini ve başlıca bölge tiplerini gösteren, tüzel bir değeri olan onaylanmış belge. bk. ana düzentasar.

GENBİNİ

Kent ve kasabalarda yolcuların topluca taşınmalarını sağlayan ve genellikle yerel yönetimlerce çalıştırılan taşıtlardan biri.

HAN

Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan. Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen unvan. Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları birkaç katlı yapı. Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri. Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı.